Korona virüsü artık neredeyse en temel sorunlarımızın başında geliyor. Korunabilmek içinde en etkili yöntemlerden birisi de evden çıkmamak.Bu sürede elimizi yıkamayı,çevremizi temiz tutmayı,gereksiz yere öpüşmeyi, tokalaşmamayı da öğrenmiş olduk. Kolonyalarımız tıpkı annelerimizin zamanındaki gibi üst köşelerde yerini aldı. Avrupa taharet çubuğu ile tanıştı.Korona,hızlı yayılımı yüzünden bütün gündemleri sollayıp zirveye oturmayı da başardı.Umarız orada fazla kalmaz ve geldiği gibide gider.
Korona’nın bir özelliği de zengin fakir ünlü ünsüz ayırımı yapmamış olması.Torpil kelimesi kitabında yazmıyor vesselam.Ne belediye başkanları,ünlüler, fenomenler onun eline düşmekten kurtulamadı.Sadece çocuklardan uzak duruyor; anne kalbi taşıyor gibi.
**
Hayatımda;
Patlıcanın musakkasını,
Kadayıfın fıstıklısını,
Esmerin sarı saçlısını
İnsanoğlunun cahil, inatçı ve akis olanını hiç sevmem.
**
Sokak muhabiri sokakta dolaşan yaşlı amcalara teyzelere soruyor; “sizin için tehlike söz konusu dışarıda ne işiniz var?
Cevaplar o kadar vahim ki hepsinin muhabirleri bir dövmediği kalıyor.Bazen bırakın ne haller varsa görsünler…diyesimiz var ama olmuyor.Felaket gelince sel gibi ayırım yapmadan önüne geleni alıp gidiyor.
Bir tanıdığımız umreden gelen teyzesini,risk taşıdığı için 14 gün kuralını hatırlatıp, sokağa çıkmaması konusunda uyarıyor.Cevap süper; “ Yok kızım dışarıya çıkmıyorum.Zaten şuan evde mevlit verdim!!!”
**
Ya Suriyeli mültecilerin durumu ne olacak?
Trafikte dilenirken,parklarda nargile içerken,sokaklarda başıboş gezerken ya da hastanelerde doğum yaparken görmeye alışkın olduğumuz Suriyeliler,bu önemli süreçte ayaklı bir taşıyıcı rolü üstlenebilirler.Kontrol altına alınabilinenler dışında inatla sokaklarda dolaşmaya devam edenler hiç değilse kamplarda tutulabilirler.Biz iş yerimizin bulunduğu iş merkezine yeni taşınan dil kursunun Suriyeli öğrencilerine bina içinde çöp atılamayacağını,asla sigara içilemeyeceğini,izmaritin yere atılamayacağını ne yaptıysak öğretemedik. Korona nedeniyle dil kursu tatil olunca kurtulabildik sadece. Aman dikkat diyoruz!
GÜNÜN SÖZÜ
"Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız."
(Bakara Sûresi 195)
TEBESSÜM
Kayserilinin eşi ölmüş,
Gazeteye gitmiş, en ucuzundan standart bir ilan vermek istemiş.
Önüne konan kağıda istediği ilanı yazmış:
"Ayşe'yi kaybettim.üzgünüm."
İlan görevlisi ilanı görünce uyarmış,
"İsterseniz 6 kelimeye kadar uzatabilirsiniz,üç kelime daha hakkınız var"
Kayserili "aynı paraya mı?" demiş.
Görevli "evet aynı paraya" diyince ;
Kayserili üç kelime daha eklemiş:
"Satılık Toyota var!"
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?