İLİŞKİ DURUMU; “SEVİYOR”

Merve Tanrıöver
Merve Tanrıöver
İLİŞKİ DURUMU; “SEVİYOR”
28-06-2016

2 Deli varmış

1. Deli ben su içmeye gidiyorum demiş.

2. Deli benim yerime de iç demiş.

1. Deli tamam demiş. 2 dakika sonra kahkaha atarak gelmiş.

2. Deli ne oldu da gülüyorsun ? demiş.

1. Delide kendi yerime temiz, senin yerine pis su içtim demiş..

İsrail deyince bazıları var ki anlamadan dinlemeden sırf bir yerlere yaranmışlık yapmak için birilerinin gönüllü kalemşörlüğüne sığınıyorlar. Hatta bazen eleştirileri öyle abartıyorlar ki yenilir yutulur gibi değil. Halbuki bir birseler devleti politikalarına karışmanın çokta doğru olmadığını ve dünün iyisinin bugün kötü, kötüsünün de ileride iyi olabileceğini.. Dediğimiz gibi karışılmaz devletin kararlarına, çıkarlarına ,politik salvolarına..

İsrail ile ilişkilerimiz bir küs bir barışık derken şimdi ki durumumuz balayı tadında seyretmeye başladı.”One minute “meşhur çıkışıyla bir anda eline pankartı alan sokaklara dökülüp “Kahrolsun İsrail” diye çığırtmaya, kolaları sokaklara dökmeye başladı. Sosyal medya da yazılanların atılıp tutulanların ise temizleneceği yok. Ama şimdi ibreler döndü ve ilişki ve yeniden flört etmeye başladık. Sıkıysa kötü bir şey yaz yazabilirsen..

Düne kadar İsrail hakkında demediğini bırakmayan en ağır eleştirileri yapan gazeteci ve köşe yazarlarına ne yapacaklar şimdi? Asıl onların işi en zoru. Kendi fikirleri dışında emrivaki yazı yazmanın en zorluğu da bu olsa gerek. Tükürdüğünü yalamak diyeceğim ama bunlar onunla da baş edemezler. Öncelikle de zaten attıkları twitleri mesajları temizlemek lazım ki bu uzun zamanlarını alır. Artık ellerinde kolalarla dolaşırlarsa şaşırmayalım.

Sen ki ortadaki her gergin durumdan fayda çıkarmaya çalışıp kalemşörlük yapan fedai ol; sonrada kol kola gezmelerine sevgili olmalarına şahit ol.

Su akar yatağını bulur. Ortadaki dereciklerde kendine akacak yeni bir kaynak arar durur..

GÜNÜN SÖZÜ

"İnsanlar sevdikleri şeyi yok etmeye, daha sonra da yok ettikleri şeyi yeniden sevmeye ve değer vermeye meraklıdırlar."

Donald Walsch

TEBESSÜM

Roma'da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi'nde büyük bir pazar ayini... Görkemli bir dinsel tören. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi. Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım. Bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor. İkisinin de boynunda kocaman birer levha asılı. Birinde

"Ben koyu bir Hristiyan’ım, lütfen bana yardım ediniz" yazılı. Ötekinde ise sadece "Ben koyu bir Yahudi’yim" yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar Hristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri "Yahudi’yim" yazısı taşıyana sokuluyor:

- Bana bak kardeş... diyor; dürüstlük iyi bir şey, ama binlerce Hristiyan kiliseden çıkarken, senin Yahudi olduğunu böyle aleni olarak ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten. Bence çıkar o yazıyı boynundan, sen de şu Hristiyan gibi...

Deyince... Boynunda "Yahudi’yim" yazılı adam "Hristiyan’ım" yazılı olana dönüp sesleniyor:

- Heey! Salomon! Herife bak be! Gelmiş bize ticaret öğretiyor!...

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?