Asil Türk milletine ve ecdadına soykırım iftirası atan Merkel’e hatırlatalım ki yakın geçmişte göçmenlerin ve Türklerin binalarına planlı“Ateş Geceleri” düzenleyen sözde ırkçılar BND yani Alman gizli servisi elamanları, (Ateş geceleri, kundaklamanın Alman gizli servisince taktığı isim)le çoluk çocuk demeden diri diri yakıp, soykırım uygulamaları yaptılar.Her ne hikmetse de olayın failleri hiçbir zaman yakalanamamış yakalanan bir kaçı da yeterli cezayı almamıştır.Geçmişi kirli ve gerçek soykırımlarla dolu tarihlerine şimdilik hiç girmeyelim bile.
1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak niteleyen yasa tasarısını kabul eden Almanya Federal Meclisi'ne misillime Gaziantep'ten yapılıyormuş. Kardeş kent protokolü ile Gaziantep'teki bulvara verilen “Duisburg” adının değiştirilmesi, meclis gündemine alınmış.
Duisburg Bulvarında ikamet eden bir vatandaş olarak bundan önce Almanya’da soydaşlarımıza karşı kasıtlı yapılan kundaklama olaylarında hayatını kaybedenlerden soy isimleri” Öztürk” olan Gaziantepli gurbetçilerimiz anmak adına bulvarın adı değiştirilsin diye çok uğraşmıştım.
O bölgede yaşayanlarla yaptığım görüşmeler de Duisburg isminin prestijli, havalı, sosyetik olduğu, Almanya’da yaşanan birkaç olay yüzünden değişimin çok saçma mantıksızca olduğu söylendiğinde üzülmüştüm. Doğru ya bizleri hiçbir zaman sevmemiş sadece insanımızın emeğinin sömürme kullanma politikaları gütmüş, saymadığını da katıldığı her plartform da belirtmiş bir ülkenin cadde ismini taşımak biz zavallılar için ne kadarda prestijli,gurur verici değil mi?
Yurt dışında önemli şehirlerde ataşelik yapmış bir yakınım ziyaretime geldiğinde gördüğü Alman arabalarının çokluğu ve çeşitliliği karşısında küçük dilini yutuyordu. Özellikle lüks sınıftaki araçları kullananların çoğunluğunun ev hanımı sıradan insanlar olduğunu öğrendiğinde bu çok önemli bilgiyi hemen iş çevresiyle paylaşmıştı. Halbuki kendisine bir türlü anlatamadığım bir gerçek var ki,burada araba ihtiyaçtan çok hava için alınır.Bütçeye göre değil komşuya göre marka seçilir.Haa nasıl ödeneceği de önemli değil! Uzun vadeli krediler ne güne duruyor.Evini satıp kiralarda sürünen ama ev değerinde arabalarla dolaşan hastalıklıları tanıyorum ben.
Ayrıca özellikle Gaziantep’te Alman markası arabalarına binmek ayrı bir modadır.İyi kötü, pahalı ucuz olması hiç mühim değil! Arması olsun yeter. Adamlar bize tenekeyi araba diye verseler üzerine atlarlar ki o kadar yani.Yine bir Alman firması arabalarının bu kadar çok satıldığı Gaziantep’e araştırmacılarını göndermişlerdi.Ne oluyor bu talan da neyin nesi diye!
İşte bu yüzdendir ki;
Bizim isimden önce kafayı, zikirden önce fikirleri değiştirmemiz kendimizi ülkemizi gerçek anlamda sevmemiz lazım.Yoksa cadde adı değiştirip milyarları Almanların eline saymakla kim kimi kandırır acaba?
GÜNÜN SÖZÜ
Cahilin cahilliğini kanıtlamak kolaydır fakat ona itiraf ettirmek güçtür.
Hz. Ali
TEBESSÜM
Bir Karadenizli, bir Kayserili ve bir Diyarbakırlı ayni trafik kazasında ölmüş.Cenazeleri kaldırılmış.İki-üç gün geçmiş, bir de bakmışlar ki Karadenizli, çıkmış mezardan, üstünü silkeleyerek geliyor. Önce büyük bir panik yasanmış haliyle, sonra bakmışlar bayağı kanlı canlı, cesaret edip yanına yanaşmış ve merakla sormuşlar:
- Yahu sen öteki dünyadan nasıl geri döndün?
- Öte tarafta da işler buradaki gibi yürüyormuş meğer; rüşvet, haksızlık, yolsuzluk... geri göndermek için 5 bin dolar istediler. Bastım parayı geri geldim.
- Eee, diğer iki arkadaş niye gelmedi?
- Vallahi ben gelirken, Kayserili hâlâ "3.500 dolara olmaz mı, yap bir indirim de ayağımız alışsın!' diye pazarlık ediyordu.
- Ya Diyarbakırlı?
- O da 'ben vermem, devlet versin!' diye inat ediyordu..