ABD Başkan yardımcısının gelişi de gidişi kadar etki yarattı. Görüştükleri kadar görüşmedikleri ve Türk yetkililerini ders verir tarzı konuşmaları, ABD’nin iç işlerimizde ne kadar müdahil olmaya hevesli ve bölgede kontrolör olduğunun göstergesi oldu.
Sözün özü Biden ziyareti, Türkiye’ye “Suriye’de ve Irak’ta Kürt Devleti’ni artık kuracağız. Hazırlıklarımız tamam. Sizde artık desteğinizi verin” anlamındaydı.
Türkiye ise içte PKK belası ile, sınırlarında da PKK uzantısı olan PDY tehtidi İle nasıl uğraştığını verilen şehitlerin sayısını ortaya koyarak bu beladan kurtulmalıyız dese de Biden "PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul ediyoruz ama PYD hakkında farklı düşünüyoruz. PYD ile Suriye'de birlikte çalışıyoruz ve terör örgütü olarak görmüyoruz" diyor.
ABD ise ne zaman bölge ile ilgili kesin bir karar alsa kabul ettirme adına bölgenin memuru gibi Biden'i gönderiyor. Şimdi ki ikna konusu ise Suriye’de kurmak istedikleri Kürt Devletinin oluşturulması. Irak zaten çoktan hazır ve düğmeye basılmayı bekliyor.
Bunun içinde gerçekleşmesi imkansız vaatler sıralamış olabilir.
Musul'a operasyon desteği ve açılıma dönüş istemiş olabilir.
Hükümet ise Barzani ile ilişkiler iyi tutulursa anlaşma sağlanarak Türkiye'ye bağlanacağını düşünüyor. Halbuki Barzani asla Türkiye'ye bağlanmaz. Çünkü onlar baştan beri ABD ve İsrail'in güdümünde ayrı bir devlet olma peşindedir. Türkiye'yi sadece Irak'tan koparken desteğine ihtiyaç duydukları için kandırmaya çalışıyorlar. Arada bir yapılan ticari ilişkiler ise bunun aldatmacası.
İran, Suriye ve Irak'ın bölünmesini istemezken Rusya’da Irak'ta değil Türkiye'de Kürt devleti istiyor. Bunu da Suriye'deki PYD ile birlikte yapmaya hazırlanıyor. Günlerdir sınırımızı ve Kilis’i PYD ile birlikte bombalaması da ondan.
ABD ile Rusya'nın ortak noktası da PYD oluyor. Rusya PYD' yi Esad muhaliflerine karşı kara gücü olarak kullanmak isterken, ABD ise PYD ile Suriye'nin kuzeyinde Kürt Koridoru oluşturup Barzani ile birleştirmek istiyor. Yahudi kanadı da Türkiye'yi yıkmayı amaçlıyor.
Biden’in her gelişinin arkasında ne kadar bir düzen aramamız boşa olmayacağı gibi gidişinde de yaptığı görüşmelerin mercek altına alınması ayrı bir önem taşımakta. Çok beklemeye gerek yok. Nasıl olsa çıkar kokusu birkaç günde ortaya.
Düşündürücü olan da ABD ve Rusya hırsları yüzünden bölgede daha ne kadar mazlum kanı akacağı.
GÜNÜN SÖZÜ
"İnsanlar sevdikleri şeyi yok etmeye, daha sonra da yok ettikleri şeyi yeniden sevmeye ve değer vermeye meraklıdırlar."
Donald Walsch
TEBESSÜM
Amerikalılar Japonya’daki fabrikaları gezerlerken sonunda Toyota’nın fabrikasına gelirler. Bir bakarlar ki fabrikada kafesler var ve içlerinde bir sürü kedi. Merak edip sorarlar. Japonlar der ki:
— Biz bu kedileri arabaların izolasyon testi için kullanıyoruz. Şu şekilde . Önce bitmiş arabanın içine bir kediyi koyarız. Sonra arabanın camlarını kapılarını her tarafını kapatırız.
Odaya öldürücü gaz doldururuz. Sabaha kadar bekleriz. Eğer arabadaki kedi yaşıyorsa arabanın izolasyonu iyidir. Eğer öldüyse arabayı bir daha gözden geçiririz. Amerikalılar buna hayran kalmışlar.
Sonra bu Amerikalılar Türkiye'ye giderler. Bizim TOFAŞ fabrikasına girerler. Bakarlar orada da kediler var. Tabi şaşırırlar. Ulan derler Türkler bile bu tekniği kullanıyorlar biz bilmiyoruz ya, derler. Sonra, yine de bir soralım nasıl kullandıklarını derler. Ve sorarlar. Bizimkiler açıklar:
— Abi ilk önce kediyi bitmiş arabanın içine koyarız. Sonra arabanın camlarını kapılarını kapatırız. Sabaha kadar bekleriz. Eğer sabah bakınca kedi hala orada ise izolasyon iyidir. Eğer kedi kaçtıysa arabayı tekrar gözden geçiririz, der.