ÖLDÜRMEYE DEVAM..
TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz’ın katili, evlenme teklifini kabul etmediği için akıl sağlığına zarar verecek şekilde bir nedenden hakim kararıyla ceza indirimi aldı. Davanın hakimini, verdiği bu anlamlı,kadınlara ders olacak kararından dolayı alkışlıyoruz.
"Tutku derecesindeki aşırı sevgiden kaynaklı duygusallığın etkisiyle..”
Ben bu tarihi sözü bilgisayarımda masa üstüne kaydettim.Çünkü fena halde beğendim.Hatta şimdi ezberimde bile yerini buldu.O kadar ki yani..
Takım elbise giyip kravat takarak hakim karşısında ezik durma indirimlerini duyduk.Sözde erkekliğe laf söylenmiş, tahrik edilmiş diye indirim alanları duyduk. Kırmızı giymiş, ruj sürmüş, düğmesini açmış,hamile şekilde sokaklarda dolaşmış, gülmüş..gibi çok önemli tahriklerden dolayı öldürülmeyi tabiî ki de hak eden kadınların katillerine uygulanan indirimleri duyduk ta…Böylesini hiç duymamıştık.Akıllara ziyan bu kararı veren mahkememizi canı yürekten kutluyor başarılarının devamını diliyorum.
Antalya’da üniversiteli kızları kampüste taciz eden öğrenciye karşı kadınlar eylem yapıyor ve tacizciyi teşhir edip rezil etmek istiyor. Ve suçlanan şahsın utanıp mahcup olacağına arsızca verdiği cevap günümüz Türkiye’sinde kadına verilen değerin geldiği noktadır.”Evet ben buradayım ve pişkin pişkin oturuyorum” diyor. Delikanlı haklı. Ona bu edepsizliği yapma hakkını cüretini hem toplum hem de yasalar yeterince veriyoruz. O da kendine verilen bu hakkı sonuna kadar kullanıyor zaten.
Sadece son 6 ayda görülen 26 kadın cinayeti davasının 13’ünde mahkemelerin sanıklara “iyi hal” ya da “haksız tahrik” indirimi uygulanmış.
Öyle hale geldik ki tecavüzcüler tecavüz ettiği için utanmıyor, tecavüz edilenler utanıyor. Adam eşini gece gündüz vuruyor, yaptığından utanmıyor ama kadın bunu birilerine anlatmaktan çekiniyor. Devlet de zaten tecavüzü ve şiddeti normalleştirmeye çalışıyor.
24 Temmuz günü, kocası ve ailesi tarafından 3 aydır kapalı tutulduğu tuvalette yaraları kurtlanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Melek Karaaslan'ın katilleri kocası Ferdi Karaaslan, babası Kasım Levent, kayınpederi Kudbettin ve kayınvalidesi Naciye Karaaslan hakkında müebbet hapis istemiyle açılan davada hakimin ilk verdiği rahatlatıcı karar, katiller için istenilen tutuklama talebinin reddedilmesi oldu.
İzmir'de iki yıl önce boşandığı öğretim görevlisi eşi Serpil Erfındık'ı bıçaklayarak öldürmekten tutuklu yargılanan 23 suçtan da sabıkası olan Vedat Atik, cinayet suçundan önce müebbet hapis cezasına mahkum oldu. Ardından 'iyi hal ve pişmanlık' indirimleri yapılarak 25 yıl hapis cezasına çarptırdı.
13 yaşında tecavüze uğrayan çocuk için saldırganların “rızası vardı” şeklindeki çok inandırıcı beyanatları gayet dikkate alınıp serbest bırakılıyor.
Adalet sistemimizde yeni dönemde demek oluyor ki, adalet sistemi artık erkekler için çalışacak..
Laissez Faire’nin kapitalist ekonomide müdahalenin olmaması için söylediği meşhur sözünü artık çok güvendiğimiz adalet sistemimiz için de kullanacağız.“Bırakınız yapsınlar”
GÜNÜN SÖZÜ
Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.
(Blaise Pascal)
TEBESSÜM
Zamanın birinde vergileri sık sık arttıran padişah, kimsenin gıkının çıkmamasından fena halde kuşkulanmış. Vergileri önce iki katına, sonra dört katına çıkarmış. Ahalide yine çıt yok. Hemen vezirini çağırmış. Durumu karşılıklı değerlendirmişler ve bir karara varmışlar. Galata köprüsünün her iki başına iri yapılı ikişer tane zenci yerleştirmişler. Zencilerin görevi, köprüden gelip geçen herkesi pataklamakmış. Ama ahaliden yine ses yok. Padişahı almış bir endişe. Bir süre sonra ahaliden bazıları sarayın önünde toplanıp, padişahla görüşmek istediklerini söylemişler. Padişah bu tepki karşısında sevinmiş ve bu kimselerin huzura alınmasını istemiş. Huzura alınan ahaliyi gören padişah sertçe sormuş; - Tebaam ne ister?! İçlerinden en yaşlısı bir adım öne çıkıp cılız bir ses tonuyla cevap vermiş; - Padişahım bağışlayın, vergi koydunuz sesimizi çıkarmadık, arttırdınız sesimizi çıkarmadık, köprüden her geçişimizde dayak yedik sesimizi çıkarmadık. Lakin bir maruzatımız var. - Çekinme söyle, demiş padişah. - Padişahım, sabah ve akşam köprüde çok kuyruk oluyor. Sabah işe, akşamda eve geç kalıyoruz. Sizden istirhamımız, şu zencilerin sayısını dörtten sekize çıkarsanız da biz de köprüden rahat rahat geçsek.