Psikolojik toplum manipülasyonu yaşamaktayız ve sonumuz nereye gidiyor,belli değil.Ekranlar dejenere olmuş cahil insanların çarpık ilişkilerinin anlatıldığı saçma sapan programlarla dolu.Kimin eli kimin cebinde belli değil.Ortalık gayrimeşru ilişkilerden doğmuş çocuklardan geçilmiyor.
Ulusal kanalların çoğu ülke meseleleri yerine bu tür ahlaksızlıkların ifşa edildiği haberlerle dolu. Denetim yok,ceza yok.Herhangi bir cezai yaptırım hiç yok.
Üç yaşındaki çocuk düğün evinde tecavüz edilerek hunharca öldürüldü.
Beş yaşındaki kız çocuğu üvey babasının tecavüzüne uğradı.
Kanserden kurtulan on beş yaşındaki kızın öz babası tecavüz edip,öldürerek kuyuya attı.
Erkek öğrenci yurdunda müdür on beş çocuğu taciz etti.
Öğretmen öğrencilerini taciz edip fotoğraflarını çekti.
Servis şoförü küçük çocukları taciz etti.
Tecavüzcü dedeler,dayılar,amcalar,komşular…..
Toplumca kafayı yemek üzereyiz.Hepimiz birer paranoya adayı olmaya başladık.Bırakın birbirimize güvenmeyi şüphecilikte kafayı yemek üzereyiz.
Çocuğu olan ebeveynler yirmi dört saat elerlinde ceplerle kameralarda okullardaki çocuklarını takip ederken,çocuksuzlar şükür secdesi yapacak hale geldi.
Göbeği dışa bağlı medyamız,ülke gündemini gölgeleyen tecavüz taciz haberlerine o kadar sık yer verip sıcak tutuyorlar ki insanlar neredeyse başka bir şey düşünemez,konuşamaz oldular..
Ne olacak bu ülkenin hali?
İnsanlık nereye gidiyor?
Aile yapımız bilinçli olarak mı yıkılmaya çalışılıyor?
Sonumuz ne olacak?
Birileri tarafından kurgulanmış bir manipülasyonun sürüklediği uçuruma düşmek üzereyiz.
İnsanlar tarafından kurulmuş manipülasyon tuzaklarına düşmek,hayatı berbat bir hale sokabilir. Böyle zamanlarda dünya sizi birilerinin çıkarları için kullanılmış olduğunuz hissiyle baş başa bırakır. Manipülasyon haberleri zihninizin karışarak manipülatörün isteği doğrultusunda davranmanız için oluşturulur. Bu teknikler incelikli olanlardan kaba olanlara kadar geniş bir yelpazededir.
1920li yıllarda ABD de kadınların toplum içerisinde sigara içmeleri bir tabudur. Kadınlar insanların içinde, sosyal ortamlarda sigara içmemektedirler. Kadınların sigara içme oranı da %5 kadardır.Sigara şirketleri,Edward Bernays isimli kişi ile kadınlara da sigara içmelerini sağlamak ve bu yolla üretimlerinin, satışlarının artması adına bir anlaşma yapıyorlar.Edward Bernays bir proje, propaganda hazırlayarak paskalya geçidinde bir grup feministi örgütler ve orada sigaralarını çıkarıp yakmalarını ister.O gün erkek egemen topluma karşı onların ellerindeki sigara kadınların özgürlüğünü temsil eder.Ve sonraki yıllarda yüzde 5 olan oran giderek yüzde otuz beşe kadar çıkmıştır. Medya desteği ile de sigara içen kadınlar başkaldıran, özgür kişiler olarak yansıtılmıştır.
Beynimiz artık gerçekten kullanmaya başlayalım ve kitlesel hedef alanı olan şüphe, korku,endişe,vesvese.. silahlarından kendimizi korunmaya çalışalım..
GÜNÜN SÖZÜ
Aile, her türlü iyilik ve kötülüğün öğretildiği bir okuldur.
Wilhelm Stekel
TEBESSÜM
Hoca'nın oğullarından biri yakın köylerin birinde çömlekçilik yapıyormuş. Bir gün Hoca yanına gidince :
- " Baba, bütün paramı şu çömleklere yatırdım" demiş. " Hava güneşli olurda zamanında hepsi kurursa zengin olacağım. Ama yağışlı olursa anam ağlayacak!"
Hoca oradan ayrılıp başka bir köyde oturan büyük oğluna uğramış.
Oğlu :
- " Baba, varım yoğum şu tarlada, zamanında rahmet yağarsa zengin oldum gitti. Kuraklık olursa anam ağlayacak" demiş.
Hoca eve canı sıkkın dönmüş.
Karısı :
- "Hayrola efendi, yüzün neden asık" demiş.
- "Benimki bir şey değil" demiş Hoca; "Asıl Sen kendi halini düşün. Yağmur yağsa da yağmasa da bizim oğlanlardan birinin anası ağlayacak".