Uzun zamandır yazılıp çiziliyor
Konuyla ilgili konuşuluyor
Bize de her gün soruluyor
Doğru mu,değil mi
Yok desek de inanmıyorlar
Demek ki hissediyorlar
Belki de haklılar
Evet doğru; VEKİL” oluyorum, evet doğru…
Alışılmadık siyasi birlikteliklere sahne olan, eskisiyle yenisiyle yeni partilerle hızlı bir sürece girilen en erken seçimde,sona yaklaştıkça aday adaylıklarda da ilginç isimlerde ortaya çıkmaya başladı. İçlerinde kimler yok ki?Kimisi adaylık listeleri açıklanıncaya kadar kendisini gizleme gereği duyarken, kimisi de “genel merkezden sözünü aldım” saflığıyla ortalıkta gerilerek dolaşıyor. Buna kendisini öylesine inandırmış olanlar da var ki? Ha.. birde harcayacakları paranın miktarlarıyla övünenler de var ve onlar gerçekten zavallılar. Etraflarında hiç mi bir bilen, uyaracak olanda yok demekten, kendimizi alamıyoruz..
Çalışma süresinin kısa, fırsatların bolca olduğu ilginç bir seçim sürecine tanıklık edeceğiz. Adaylar ramazan ayına da rastlayan bu kısacık süreyi daha çok sosyal medya üzerinden değerlendirip, rakipleriyle karşılaşma imkanları dahi bulamayacaklar. Öyle olunca da sosyal medya üzerinden atışmalar,söz düelloları, vaatler renkli atışmalara sahne olacak.
SİYASİ GAFLARA BAYILIRIM..
Aday adayı patlamasının yaşandığı 27.dönem milletvekilliği aday adaylarından arşive yazılacak müthiş gaflar beklemekteyim. Öyle ki bir önceki dönemde aday adayı olan bir bayana gazetecinin “Kapitalizim nedir?” sorusuna “ayol benim komünistlerle işim olmaz ben beş çocuklu ev hanımıyım..”cevabı ve bu dönemde de yeniden aday adayı da olması, bu kapasiteden cesaretli daha fazla aday adaylıkların olması malzeme zenginliği yaşayacağımızın ilk sinyallerini göndermekte..
Oysa, kurt bildiğimiz deneyimli ve siyasete yıllarını verdiğimiz niceleri var ki,bugün olmuş halen gaflarını hatırlıyoruz.İçlerinde kimler yok ki;
“Füzelerle savaş kazanabilirsiniz, ama füzelerin üzerine oturamazsınız…” (Deniz Baykal)
“Afrikalı zombiler gibi…” (Bülent Arınç)
“Sekiz yıl Özal’a verdiniz, onun iki yılını ananıza verin, o zaman Türkiye şahlanır…” (Tansu Çiller)
“Powell’ın ziyareti daha önce yapılsaydı daha iyi olurdu, ancak bu ziyaret tam zamanında yapılmıştır…” (Abdullah Gül)
“Ben 1960’larda çalışma bakanlığı yapmıştım. Yani tam hatırlamıyorum ama 1995’e kadar sürdü bu görevim…” (Bülent Ecevit)
Sel felaketi yaşayan Hataylılara deprem felaketi için geçmiş olsunda bulundu (Bülent Ecevit)
Yine Bülent Ecevit Afganistan Başbakanına ”Afgan Genel Müdürü” dedi. Irak’tan bahsederken ‘Biz bölgede barış değil, savaş istiyoruz’ dedi.
Süleyman Demirel’den Seçmeler;
Türkiye’de petrol vardı da, tankerlerin hortumuna ağzımızı dayayarak biz mi içtik?
Biz kışın Bulgaristan’dan doğal gaz alıyoruz yazın onlar veriyor.
Dün dündür, bugün bugündür.
Ecevit’e oy vermeyin, oy verince de bana gelmeyin!
Türkiye’de kontrgerilla var mı? Yarın güneş doğacak mı onu da sorun…
Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh Ege bir göl değildir.
Ya neresini sıksaydım? (Ecevit’in elini sıktığı zaman gazetecilerin sorularına karşılık.)
Demokrasilerde çareler tükenmez.
Devlet, politikası gereği adam öldürebilir.
Bana “sağcılar adam öldürüyor” dedirtemezsiniz.
GÜNÜN SÖZÜ
Politika,politikacılara bırakılmayacak kadar ciddi bir meseledir.
C.Deguelle
TEBESSÜM
Üniversite ziyaretlerinden birinde sol görüşlü bir öğrenci Demirel'i sıkıştırmaya çalışır. Öğrenci, "İşi sahiplenmek gibi bir âdetiniz var" der.
Demire ise, "Sen nerede oturuyorsun?" diye yarı ciddi yarı şaka sorar.
Öğrenci, Kadıköy'de oturduğu yüksek sesle söyler.
Demirel: Hah işte buraya her gün gelmek için üstünden geçtiğin köprü var ya... Onu ben yaptım.
Öğrenci sessiz bir şekilde yerine oturur.
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?