Tunceli’nin yeni belediye başkanı,ülke genelinde bilinen lakabı ile de komünist başkanı,icraatları ile örnek davranışlarıyla tüm Türkiye’nin gönlünü kazanmışken, yeni yetme,dikkat çekme derdinde olan bazı kopyacı belediye başkanlarına zorlamayla da olsa örnek oluverdi.
Örnek oldu derken de fikir olarak değil,görüntü olarak sadece; karıştırmayalım!
Makam odasının kapını söktürenden tutunda, “ben artık bisiklete binmeye başlayacağım,makam araçlarını satacağım heheyttt” diye basın önünde bazı komik şovlara şahit olduk.Ama hepimizde çok iyi biliyoruz ki, samimiyetsiz olan hiçbir davranış uzun soluklu olmaz,olamaz.Belki birkaç gün için gündem olma,dikkatleri çekme adına bir şeyler yaparlar haber bültenlerinde çıkarlar ama yükseklerde olan taşkın egolarına, iş ihale sözü verilmiş akrabalarına nasıl söz geçirebilecekler? Asıl ona çözüm bulmaları gerekiyor.
Çünkü bizler, köy kadar nüfuslu yerlerde belediye başkanlığı yapan, ama havası başbakanda bile olmayan kompleksli, görgüsüz başkancıkların VİP’ler de seyahat edip,limuzinlerle gezip,lüks otellerin kral dairelerinde kalmalarına alışkınız.
Tunceli’deki komünist başkan ise özellikleri ile şimdilik tek ve öyle de kalacak gibi.Çünkü onun ki ilk başından beri taklit değil,özünden sözünden gelen ahlak yapısıyla,dünya görüşüyle ilgili.O da kolay kolay bozulmaz merak etmeyin…
Özel davranışlar, asıl sahiplerinden sonraki çakmalarında gerçekten de sevimsiz ve eğreti duruyorlar.En iyisi siz yine içinizden geldiği gibi davranın.
**
Mark Twain’nin çok sevdiğim bir sözü vardır;
“Hiç kimse izlemiyormuş gibi dans et,
Hiç incinmemiş gibi sev,
Hiç kimse dinlemiyormuş gibi şarkı söyle,
Dünya cennetmiş gibi yaşa.”
Çünkü her şey bir solukta sona eriyor ve çok sevdiğimiz, taptığımız, her türlü hainliği çevirdiğimiz dünya bir anda anlamsızlaşıyor. Ve uğruna yıkmadığımız duvarlar,kırmadığımız kalpler, ağlatmadığımız gönüller bıraktığımız mallarımız,paracıklarımız biran da hiçlik makamında yerini alıp kağıt parçalarına dönüşüyor.
İşte bu yüzden neyin şımarıklığını,küstahlığını yaşıyor ve Kaf dağlarında dolaşıyorsunuz.Ama biracıkta yüksekleri bırakıp, yeryüzünde de dolaşın da birazcık ayağınız gireceğiniz toprağa alışsın.
Hayat zannettiğinizden çok çok daha kısa ve anlamsız…
GÜNÜN SÖZÜ
Aldanma insanların samimiyetine, Menfaatleri gelir her şeyden önce. Vaat etmeseydi Allah cenneti, O’na bile etmezlerdi secde.
Mehmet Akif Ersoy
TEBESSÜM
Romanya lideri Çavuşevsku ile Reagan ve Gorbaçov lüks bir kruz gemisinde seyahat eder. Köpekbalıkları etraflarını sardığında Reagan şov yapmak için saatini denize atar ve korumasına seslenir: "John, git ve saatimi getir." Koruma düşünmeden suya atlar ve saati getirir. Kalabalık "Vaay, ne cesaret!" der. Gorbaçov altta kalmaz saatini atar, koruması atlar getirir. Kalabalık "Vaay, ne cesaret!" der. Çavuşevsku aynı şeyi yapar. Koruması kıpırdamaz. "Hayatta atlamam efendim" der. Kalabalık "Vaay, ne cesaret!" der.
**
Adamın biri ölür, arafta ona iki seçenek sunulur: Ya komünist cehenneme gideceksin ya da kapitalist cehenneme! Adam kapitalist cehennemin kapısına gider, Ronald Reagan’la karşılaşır, nasıl bir yer diye sorar. Reagan cevaplar: "Burada adamı önce diri diri kızgın yağa atarız, sonra da kör bıçaklarla küçük parçalara ayırırız." Adam hızla uzaklaşıp komünist cehenneme gider. Kapısının önünde uzun bir sıra olan cehennemin başında Karl Marx vardır. Burası nasıl diye sorar.Marx cevaplar: "Burada adamı önce diri diri kızgın yağa atarız, sonra da kör bıçaklarla küçük parçalara ayırırız." Adam şaşırır: "Kapitalist cehennemden farkı yok, neden millet buraya girmek için sıraya giriyor?" Marx cevaplar: "Çünkü genellikle yağımız biter, çoğunlukla bıçağımız da yoktur..."