Gastronomi kenti unvanını kaptıktan sonra, kentimizi temsil edecek şöyle afili bir logomuz da olsun artık dedik! Haliyle de bir bedeli olmalı deyip kesenin de ağzını açıverdik. Ama büyük hayallerle beklenilen logomuz görücüye çıkar çıkmaz umulanın aksine beğenilmedi. Üstelik fırtınalar koparıldı.Öyle ki;
Büyükşehir Başkanımız Sayın Fatma Şahin sürekli eleştirilen,beğenilmeyen,ücreti fazla bulunan logonun bu denli tepki görmesine,eleştirilmesine üzüldü..
Dünyaca meşhur aslen de Gaziantepli olan logonun tasarımcısı “ I mean it” firmasının sahibi sürekli açıklamalar yapmak zorunda kaldı ve emeği geçen ekibi üzüldü..
Logoyu beğenen bazı gazeteci ve yazarlar, köşelerinde övgü yaptıkları için rüşvet aldıklarıyla iddiasıyla itham edilip üzüldü..
Logoyu yine de beğenenlere kızanlar, zevksizlikle, tarafkar olmakla suçlanarak üzüldü..
Kendi içimizdeki eleştiriler yetmezmiş gibi Ahmet Hakan’ın da bir şekilde müdahil olup “ne çirkin logo” demesine Gaziantep üzüldü..
Gaziantep’in logosunu sürekli eleştirenlere yeter artık dercesine ” Markayı anlamak ufku geniş olan insanların işi, ufku dar olanlar markalaşmayı yalnızca logo zanneder..”diyerek teessüflerini sunan Adil Konukoğlu’da üzüldü..
“Türkiye'nin dünya çapında tanıtımını yapan “I mean It” firmasının çalışmasına bu denli eleştiri yapılmasına üzüldü.Ama reklamın iyisi kötüsü olmaz olumsuz da olsa tüm Türkiye’ de konuşuluyoruz” diyerek farklı bakış açısını yakalayan Osman Toprak’ta hem üzüldü hem de sevindi.
Bütün bu kavgaları şaşkınlıkla izleyen vatandaşta sadece ücret tutarını baz alıp yapılan masraflara üzüldü.
Kendi şöhretlerini bile gölgede bırakan logonun bu kadar abartılı şekilde gündemde tutulup konuşulmasına, hatta kendi şöhretlerini dahi gölgede bırakmasına; baklava küstü .Zeugma küstü.Şahinbey’de küstü.Şehitkamil’de küstü.Lahmacun ise hepten tiriplere kapılıp kaptırdığı şöhretinden olmasına küstü.
GÜNÜN SÖZÜ
Bize cazip gelen kavgadır, zafer değil.
Blaise Pascal
TEBESSÜM
Bilim adamları bir mağarada fosiller bulmuş ve yaşını 3576 olarak hesaplamışlar.KGB FBI gibi servisleri denemek için onları bir teste tabii tutmaya karar vermişler. Önce FBI gelmiş, bilim adamları demişler “Mağaradaki fosilin yaşını tahmin edin”. FBI girmiş içeri bi hafta sonra çıkmışlar demişler “Bu fosil 4000 yaşındadır.” Bilim adamları onları tebrik etmiş, epey yaklaştıkları için. Sonra KGB girmiş içeri 5 gün sonra çıkmış demişler “Bu fosil 3650 yaşındadır”. Bilim adamları onları da tebrik etmişler. Son olarak ta bizim MİT ekibi girmiş mağaraya, bir hafta geçmiş çıkan yok. 2 hafta geçmiş yok. Millet meraktan kuduruyor. Gazeteciler filan toplanmış hep mağaranın çıkışında bekliyorlar. Sonunda bir ay sonra MİT ajanı çıkmış dışarı, kıyafeti dağınık şekilde. Herkes sormuş “efendim ne oldu hesaplayabildiniz mi yaşını?” MİT ajanı önce soluklanmış nefes almış, sigara yakmış. Demiş “Bu fosil 3576 yaşındadır” Herkes şok olmuş tam bildi diye. “Efendim yaşını tam bildiniz nasıl yaptınız bunu!??!” Adam sigarasından bir nefes almış, demiş: “Zor oldu ama konuşturduk şerefsizi..” :)