LOZANIN SÜRESİ BİTTİ DE HABERİMİZ Mİ YOK!

Fatih Gözüaçık
Fatih Gözüaçık
LOZANIN SÜRESİ BİTTİ DE HABERİMİZ Mİ YOK!
09-01-2023

Türkiye’de özellikle 2010’lu yıllarda 2023 yılında Lozan bitecek yeraltı kaynaklarımızı artık çıkarıp işleyeceğiz Ege adaları bizim olacak gibi söylemler halk arasında çok konuşuldu ve hatırı sayılır bir kitle de bu söylemlerin gerçek olduğunu Lozan anlaşmasının Türkiye için bir ayak bağı olduğuna 2023 yılı ile birlikte Türkiye’nin prangalarını kıracağına inandı. En nihayetinde 2022 yılını geride bıraktık bakalım bu sözlere inanan insanlar durumun böyle olmadığını anlayınca ne yapacaklar.  
        Oysa ki Lozan anlaşması süreli bir anlaşma olmadığı gibi Lozan anlaşmasının maddelerinde Türkiye’nin yer altı kaynaklarını kullanamayacağı ile ilgili bir maddede bulunmamaktadır. Bunu söyleyenler bunlara inananlar hiç mi araştırma yapmazlar hiç mi okumazlar merak ediyorum. Bu konuda ünlü tarihçi Prof. Dr.^^Lozan’da hiçbir gizli madde yok, bu bir efsanedir. Buna rağmen devlete dahi soruluyor^^ TBMM başkanı Mustafa Şentop ise kendisine Lozan’ın gizli maddeleri ile ilgili sorulan bir soruya şu yanıtı vermiştir; ^^ Parlamentoda onaylanan uluslararası sözleşmelerde gizli maddeler bulunmaz, gizli madde yok. Süre meselesi söz konusu değil^^ Gizli olan bir hüküm nasıl parlamentoda onaylanacak, kim bakacak, değerlendirecek de onay verilecek? Uluslararası anlaşmalarda gizli bir hüküm olamaz. Gizli hüküm denilen bir şey varsa anlaşma değildir; anlaşma metninden değildir zaten. Böyle bir şey yok. Süreli de değil, bir uluslararası anlaşmanın gizli maddesi de olamaz; Lozan’ın da yok.” demiştir. Mustafa Şentop, “Neden Lozan Antlaşması sık sık böyle tartışılıyor?” sorusuna karşılık, “Böyle eksantrik tarih yorumları yapanlar var; biraz dikkat çekici, sıra dışı... Ama bunun, özellikle hukukla ilgili bir olaysa söz konusu olan, hukuki realiteden kopmaması lazım. Bir uluslararası anlaşma, bu kadar çok ülkenin hükümetlerinin imzaladığı, meclislerine giden, oralarda görüşülen bir anlaşmanın gizli maddesi nasıl olabilir? Gizli madde olduğu iddia edilen şeyler varsa da bunlar anlaşma değildir, anlaşma hükmü olamaz. Bu gayet lüzumsuz bir tartışma.” sözlerini sarf etmiştir. Buna rağmen hala Lozan’ın süresinin olduğu 2023’te bu sürenin biteceği, Lozan’da yeraltı kaynaklarının Türkiye tarafından kullanılmasının yasaklandığına inanan bir güruhun varlığı insanın içini acıtıyor. Aslında bu söylemlerin altında Lozan anlaşmasını kötü gösterme gayretinin olduğu aşikardır. Lozan üzerinden Atatürk’ü İsmet İnönü’yü tartışmaya açma çabalarının olduğunu düşünmekteyim. Oysa ki Lozan Türkiye’nin tapu senedidir.143 maddeden oluşan anlaşmanın bazı maddeleri; Kapitülasyonlar: Osmanlı zamanında yabancı ülkelere verilen kapitülasyon dediğimiz ayrıcalıklar bu anlaşmayla kaldırılmıştır. Boğazlar: Lozan görüşmelerinde üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti’nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir. Osmanlı’nın borçları: Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye’ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. Savaş tazminatları: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Yabancı okullar: Eğitimlerine Türkiye’nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı. Azınlıklar: Lozan Barış Antlaşması’nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir. Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi. Türk-Yunan Sınırı: Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç Nehri’nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy, Yunanistan’ın Batı Anadolu’da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verildi.
         Türkiye’nin yeraltı kaynaklarını kullanamaması gibi bir durum söz konusu değil. Öyle olsa Güneydoğuda çıkardığımız petrolü çıkarttırmazlardı, Karadeniz’de bulunan gazı çıkarmamıza izin vermezlerdi. Ayrıca ülkelerin ekonomik olarak kalkınması için doğal kaynak bakımından zengin olmazı bir kriter değildir. Japonya’nın doğal kaynakları yetersiz olmasına rağmen dünyanın 3. Büyük ekonomisidir. Nijerya petrol rezervleri bakımından ilk 10 ülke arasında olmasına rağmen gelişmemiş bir ülkedir. Biz yeraltı kaynaklarını ararız buluruz işleriz buna hiçbir ülke müdahale edemez. Lozan olayı bize gösteriyor ki araştırmıyoruz, okumuyoruz. Tarih dersinin ne kadar önemli bir ders olduğunu bu örnekler bile bize gösteriyor aslında.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Tuğba Ersoy 2 yıl önce
O kadar yerinde bir yazı olmuş ki toplumca okumuyoruz araştırmıyoruz. Kaleminize sağlık