1 Kasım seçimlerinden dördüncü parti olarak çıkmış,kırk milletvekilini kaybetmiş,en çok eleştirdiği HDP’nin bile gerisinde kalmış bir parti.
“Ne olursa olsun lider değişmez” zihniyetinde enteresan tutkulara,itaate sahip bir taban.
Oturduğa koltuğa muhtemelen Japon yapıştırıcısı ile sabitlenmiş,başarısızlık mevhumu olmayan genel merkez yöneticileri.
Tek yeteneği tabanı değil genel başkanı pohpohlamak olan, eleştirenleri ihraç etmekte yarışan,başarısızlıklarından övgüyle bahseden! il yöneticileri.
Olması gereken bir kongreden bile kaçmak için oyunun her türlüsünü çeviren, küçülmeyi sindirebilmiş bir parti.
Olası bir seçimde, akıbeti ve sonu meçhul, baraj endişeleri taşıyan gündeme değil iktidara kavga odaklı anlayışla diğer muhalefet partilerinden çokta farkı olamayan bir parti.
Ama nedense MHP başta ABD olmak k üzere iktidarında elinin üzerlerinde dolaştığı her hareketinden çekinildiği ve düşen ışığına rağmen tekrar parlayacak pırıltısından çekinilerek boş bırakılmıyor.
Cumhurbaşkanı dahi partinin iç meselelerini yakından takip ediyor,avukatını gönderiyor.İktidara yakın ve yalaka kanallarında sürekli MHP ve muhalifleri ağırlanıyor.AKP vekilleri genel merkezi kendi partilileri gibi görüp methiyeler dizdiriyor.Kongre tarihine bile eli parmağı kolu karışmayan yok.Yargıtay Yargıtay olalı bu kadar çok ters köşelere sıkıştırılmamıştır.Sürekli oyalama taktikleri ve oyunları da MHP tabanını çıldırttıkça sanki birileri de bunu bekliyormuş gibi elerini ovuşturuyor.
Peki bugün neredeyse tek güç olarak hareket eden AKP neden MHP’nin iç işlerini bu kadar yakından takip edip söz hakkı gibi davranabiliyor ve de müdahil dahi olabiliyor.Çünkü;
AKP'nin Türk Siyasi Hayatına çok derin sosyolojik analizlerle çıkış hikayesini anlatmak mümkün olabilir belki, ama basit bir mantıkla hareket edilirse 28 Şubat sürecini hazırlayanlarla daha sonra bu sürecin mağduriyetleriyle siyasal rant elde eden AKP arasındaki bağ bugün her yönüyle ortaya çıkmıştır. Aynı mağduriyeti yine bir kurguyla 2007 seçimleri öncesi e muhtıra ve hemen akabinde “dindar cumhurbaşkanı i” isteriz taleplerinin neticesinde elde edilen başarı. Bu konudan çok söz söylendi çok yazı yazıldı ama millet iradesinin seçim sisteminden kaynaklı tam anlamıyla meclise yansımamasından kaynaklı AKP'nin nasıl seçim rantları üzerine konduğu üzerinden sanırım çok durulmadı.
AKP artık kendi tabanını daha zor kontrol altında tutabiliyor.Birbiri ardına gelen şehit haberleri, doğumuzda devam eden terör saldırıları..partiden ayrılanların itirafçı gibi aleyhte açıklamaları.Başbakan sayın Davutoğlunun veda konuşmasındaki konuşmaları ve satır aralarına sıkıştırılan manalı göndermeler.Güçlü görünen çınarın içten oyulmaya başlanması ve yıkımında yerini ek alabilecek milliyetçi söylemlerle MHP ‘nin ortaya çıkmas.ı
Ve bütün bunları görenlerin böl parçala yönet oyunları içine MHP de uygulamak istemeleri..
GÜNÜN SÖZÜ
Mutluluğun mezarları, yalnızlığın heykeli var.
Özdemir Asaf
TEBESSÜM
Kayserili İki kardeş o yaz "Haki" renginin moda dünyasını kasıp kavuracağı haberini alırlar.
Bunun üzerine piyasada ne kadar haki renk kumaş varsa hepsini satın alırlar..
Sezon geldiğinde, satış yapmayı beklerlerken bir parça bile kumaş satamazlar.. batmak üzereler... bunun üzerine bölgedeki askeriye için bir komutan üniforma diktirmek ister bunun içinde haki renk kumaş gerekir... anlaşırlar..
Komutan der ki;
- "Yarın size saat 12:30'a kadar telgraf çekmezsem siparişimi vereceğim."
Saat 12:29'da kardeşlere bir telgraf gelir.. bunun üzerine diğer kardeş zarfı telaşla açar ve sevinçle haykırır;
- "Müjde kardeşim baban ölmüş!!"
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?