Savaşları çıkaran, doğayı katleden, kaynakları kurutan, dünyayı birbirine dar edip cehenneme çeviren ilk yaratıldığından bu yana hep insanoğludur.
Kaplumbağaya sormuşlar:
“Buradan karşı köye ne kadar zamanda gidersin?..”
Kaplumbağa cevap vermiş:
“Yağmuru, çamuru, rüzgarı, inişleri, yokuşları hesap ettim...
Üç günlük yol ama ben altı günde giderim...”
Altı gün geçmiş...
Ama kaplumbağa karşı köye gelememiş... Aramışlar taramışlar, yolun yarısında bulmuşlar kaplumbağayı...
“️Hayrola?..” demişler...
“Üç günlük yolu altı günde bile gelemedin?..”
Kaplumbağa cevap vermiş:
“️Sormayın arkadaş!.. Yağmuru, çamuru, inişi, yokuşu hesap ettim de, kötü insanları hesap edemedim... Ne zaman hızla ilerlemeye başlasam tutup ters çevirdiler...”
İran’daki gelişen olayları endişe ile takip ediyoruz.22 yaşındaki bir genç kızın saçı görünüyor diye İran ahlak polisi tarafından öldürülmesi zaten bir kıvılcıma bakan tepkilerin sokaklara taşmasına neden oldu. Ülkelerin iç işlerine burnunu sokmaktan mesul müdür ABD hemen eylemcilere destek vereceğini açıklaması olayın boyutunu değiştirmeye başladı. Uzun zamandır İran ile olan gerginliğini bir kılıfa uydurmaya çalışan ABD, her zaman arkasına sığındığı sözde “özgürlük” safsatasıyla İran işgali demeye başlarsa işte kıyamet o zaman kopmaya başlar.
Bu hengamenin içinde ise asıl sıkıntı yaşayacak olan ülke en başta biziz. Burnumuzun dibinde bir komşu ülke de ABD’nin fitnesiyle de çığrından çıkıp başka mecralara evrilen olaylar, sonuçta dönüp dolaşıp bizi buluyor. Irak-İran Savaşı, Suriye, Pakistan, Afganistan işgalleri derken göçmenler cennetine dönen ülkemizde İranlı sığınmacılarımız da olursa şaşırmayız artık.
Bu göçlerin en karlısı ahır gibi yerleri bile yüksek fiyatlarla kiralayan ev sahiplerinin, ellerini ovuşturup gözlerindeki pırıltıları görmezden gelip şimdiden ne yaparız onu düşünmemiz lazım.
Slogan olarak dünyaya “ülkemiz cennet, kebap güzel, baklava güzel çıkın çıkın gelin” derken biz bunu kastetmemiştik ama..neyse.
Görelim bakalım bizi daha nasıl günler bekliyor..
GÜNÜN SÖZÜ
Arının yuvasını yıkan, balın tatlılığıdır.
İran Atasözü
TEBESSÜM
İranlı yazar Daryush Shayegan’ın “Yararlı Bilinç” adlı kitabından alınma bir fıkra;
Yıllarca ülkesinden uzak kalmış genç bir adam İran’a döndüğünde Tahran Havaalanı’ndan evine gitmek için bir taksiye biner... Yarı yolda şoföre ilk tütüncüde durmasını söyler.
-Tütüncüde ne yapacaksınız beyim? diye sorar şoför.
-Sigara alacağım...
-Sigarayı artık camide satıyorlar beyim.
Camide mi? Yahu cami Allah’ın evidir, oraya ibadet etmeye gidilmez mi?
-Hayır beyim! İbadet etmek için artık üniversiteye gidiliyor.
-Peki o zaman öğrenim nerede yapılıyor?
-Öğrenim hapiste yapılıyor beyim.
-Hapiste hırsızlar yok mu?
-Hırsızlar artık hükümette beyim...