Musul neden düştü!

Merve Tanrıöver
Merve Tanrıöver
Musul neden düştü!
19-09-2015

2006’da El Kaide’nin eski üyeleri tarafından kurulan IŞİD, başlarda kırsal bölgelerde çalışmalarda bulundu. Amerika Birleşik Devletleri’nin 2011’den itibaren ülkeden çekilmesi ile de yayılma süreci başladı.

Ama büyümesindeki hızlanma Suriye’de patlak veren iç savaşla oldu. Esad rejimine karşı savaşan birçok kişi örgüte katıldı. IŞİD’in özellikle Suriye’de konuşlanması örgütün bölgedeki petrol kaynaklarına daha rahat ulaşmasında önemli role sahip.,

Körfez ve Ürdün gibi ülkelerin desteklediği IŞİD, Nusra, el-Kaide gibi yamyamlaşmış silahlı örgütlerin tek gayesi, lanetlenmiş Emevi dedelerinin geleneğini sürdürerek Amerika ya karşı mukavemet gösteren herkesi ortadan kaldırmak. Sünni dünyasını saran Arap Baharı adındaki ufacık kıpırdanmanın” Mukavemet” cephesine yönelişe sebep vermemesi için canla başla savaşan örgüt, son günlerde kendi içinde taht kavgasına girmiştir. Zira tarih boyu bu soyun kökeni olan Emevi ruhunun zaten tek tapındığı paradır, mevkidir ve dünyadır. Bu hırsın ortaya çıkaracağı zulmü ve adaletsizliği ortadan kaldırmak için gelen son peygambere bunun için karşı gelmemişler midir? Onun için lanetli değiller midir zaten!

Kendi içlerinde de huzurlu değillerdir bunun için. Yeniden şekillenmekte olan Sünni dünyasının yeni kralı kim olacak yarışı gözlerini kör etmiştir. Bin Ladin’in öldürülmesinden sonra tahta oturan Zevahiri, Afganistan sınırlarını aşarak bütün İslam dünyasının halifesi olmak istemektedir. Bu bir açıdan da Suudi Arabistan ve Katar’ın iktidar çatışmasıdır aslında. Ellerinde tuttukları silahlı güçleri Suriye’ye ve Irak’a salarak Ortadoğu’nun tek mutlak hakimi olmak istemektedirler.

Şimdiye kadar herkes büyük Arabistan’dan korkmakta ve onun safında yer almaktadır. Eee ne de olsa dünyanın petrol rezervlerinin babasıdır. Suudi Arabistan’ın emriyle Ürdün’ün son yıllarda Bahreyn’e çıkardığı askeri çıkartma bunun son örneğidir. Hali hazırda Bahreyn’deki şii direnişi kırmak için Bahreyn’de konuşlanan en az 500 Ürdünlü lejyonun Bahreyn hükümetine olan külfeti aylık 1.8 MİLYON DOLARDIR!

Mukavemetten ne kadar da korkmaktadırlar ki gözleri dönerek bunca serveti onu yıkmak için harcamaktadırlar!! Bu şeytan ekseni bütün gücünü İran Irak savaşında Irak’a yığmıştı da bir türlü yine de surda bir gedik dahi açamamıştı. Hala daha neye güvenerek bu kadar enerjiyi boşuna harcamaktadırlar acaba?!

Son günlerde Katar’ın Hizbullah’a olan sahte yakınlığını Suudi Arabistan kıskanmış olacak ki, Lübnan güvenliği için İran’a ve Hizbullah’a zeytin dalı uzatarak adeta Katar’a çelme takmak istemektedir. Arabistan’ın bu hamlesi Katar-Suud yarışının, IŞİD’in karşısında yer alan Nursa ve el-Kaide yarışının manevralarından başka değildir.

Bu arada Amerika ne mi yapıyor? Kendisine en çok kim hizmet ederse onun yanında duracaktır. Şu günlerde Lübnan ve Suriye dosyasında Suudi Arabistan’ı desteklerken, bir yandan da Suudi Arabistan krallığını devirme vaktinin geldiğini düşünmektedir.” Şeytanın kılıcı her zaman iki uçludur” ilkesi ihanet üzerine kuruludur.

Biz Türkler, cumhuriyet tarihimiz boyunca isteyerek yada istemeyerek bu siyasi oyunlara hizmet etmişizdir. Ancak ben bu hizmetimizin aynı Arap Sünni dünyasında olduğu gibi körü körüne olduğunu düşünmüyorum. Cahillik biz Türklerin tek düşmanı. Müslümanlığı benimsedik benimseyeli o kadar çok manipule edilmiş, başkaları tarafından o kadar çok yanlış yönlendirilmişiz ki, gerçek yol neresi, gerçek dost-gerçek düşman kim asırlardır bilememişiz. Ama hep Sünni-Şii kavgasında maşa olarak kullanılmışız. Selçuklulardan tutun da Osmanlı’ya kadar saf kan savaşçı ırk olmamız hasebiyle Şiilere karşı hep bizi kullanmışlar. Hani bir de sonradan öğrenmişiz ya İslamiyet’i, hep ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılarak herkes bizim bu safdilliğimizi kullanarak üzerimizden geçinmeye çalışmış. Türkiye Cumhuriyeti kurulunca da bu sefer de Amerika tarafından kullanılmışız.

Tek ümidim bir imzayla elimizden alınan Musul’un kaderinin bizlere de yaşatılmaması…

Tehlike çanları ne yazık ki artık bizim için çalmaya başlıyor..

GÜNÜN SÖZÜ

Ömrüm yeterse Musul,Kerkük ve Adaları alırım..

M.K. ATATÜRK

TEBESSÜM

Adamı hükümete sövdüğü için karakola getirmişler. “Bir hata yapıyorsunuz komiserim” demiş adam, “Ben bizim değil, Paraguay hükümetine sinirlenmiştim.” Komiser, “Hadi oradan uyanık” demiş, “Ben bu kadar yıllık polisim, bilmez miyim hangi hükümete çakılacağını.”

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?