DİLİN KEMİĞİ
NARİN’İN KANI HEPİMİZİN ELLERİNDE…
Jinekolog daha ilk andan bebeğiniz kız olacak dediğinde suratımız düştü, hayal kırklığına uğradık, karalar bağladık.
Doğumunda sanki bir utanç vesilesiymiş sessizliğe bürünüp, gibi adını bile öylesine koyuverdik.
Kız çocuğu hep ayıbımız oldu; gülemez, konuşamaz ,okuyamaz, isteyemez…sadece ev işi yapar diye şartlandırdık. Kız çocuğu aileye hizmet eder ve kendisinden talepler edilir, dedik..
İnsan olarak değil, gelin edilecek bir kurban olarak gördük.
Mirasta, hak ve hukukta hep sesini kestirdik,dışladık,ötekilendirdik.
Babadan,abiden kocaya geçen kaderi daha acımasız oldu. Dövüldü, yaralandı ve hatta öldürüldü.
Erkek çocukları ise hep şerefimiz, gururumuz, aile itibarımız oldu.
Göster bakiim pipini…ile başlayan sınırsız özgürlük ve değer gördürme kız ,kardeşlerinden eşine kadar kapsayıcı oldu.
Kız kardeşini dövmesi hatta taciz etmesi görünmezden gelinildi. Hatta hak olarak görüldü.
Üstün bir ırk olarak ailenin bütün imkanları önüne serildi. Ehliyetsiz araba kullandı,adam öldürdü…canın sağ olsun oğlum diyerek sırtı sıvazlandı.
Çaldı,çırptı,dolandırdı,cinayet işledi,madde kullandı,aile mallarını batırdı…ama yine de erkek çocuk kontenjanından bir şey kaybetmedi..
Biz toplum olarak bu ilkel kafamızı değiştirmedikçe, çocuklarımız arasında eşitlik sağlayamadıkça,insan gibi insan olmanın önemini kavrayamadıkça, Narin gibi, Leyla gibi ve evlerinde şiddet, taciz mağduru olup sesi kesilmiş nice kızlarımız gibi kurbanlar vermeye devam edeceğiz…
Diyarbakır’da katledilen Narin Güran’ın kaybı, toplumu derinden sarsmış ve büyük bir acıya neden olmuştur. Narin’in hunharca katledilmesi, sadece bireysel bir trajedi değil, toplumun genelinde adalet arayışını körükleyen bir vaka olarak öne çıkmıştır. Adaletin biran önce sağlanması, yalnızca bireysel bir hukuk mücadelesi değil, toplumsal vicdanın huzura kavuşması için de gereklidir. Bu süreç, halkın dayanışma ve kararlılıkla adalet arayışını sürdürdüğünü göstermekte ve güvenlik güçlerinin gösterdiği çaba da bu kararlılığı pekiştirmektedir.
GÜNÜN SÖZÜ
Bir toplumun asıl ruhunu en iyi gösteren şey o toplumda çocuklara nasıl davranıldığıdır.
Nelson Mandela
TEBESSÜM
Bir gün bir bilim adamı yılbaşı nedeniyle hastaneleri gezip akıllanan delileri salmaya karar vermiş. Bir sürü hastaneyi gezmiş fakat hiç akıllandığına kanaat getirilen deliye rastlamamış. En sonunda bir hastaneye gitmiş birde bakmış ki bütün deliler zıplıyor.
Hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormuş:
– Bunlar neden böyle zıplıyorlar?
Doktor:
– Bunlar kendilerini mısır patlağı zannediyorlar, demiş.
Bir de bakmışlar ki bir tanesi zıplamadan yatağın üzerinde sabit bir şekilde duruyormuş. Hemen ona yaklaşarak sormuş:
– Sen neden zıplamıyorsun?
Deli:
– Ben tavaya yapıştım…