İbrahimli bölgesinde açılan Şehit Kamil Parkını görmeyeniniz varsa,gidin görün.Gerçekten de çok şık ve güzel bir park.Öylesine geniş bir alanı yeşil alan olarak değerlendiren Şehit Kamil Belediye Başkanımız Rıdvan Fadılloğluna bölge halkı olarak teşekkürü borç biliriz.
Yalnız rahatsız edici bir dedikodu da var ki; oda parkın merkezdeki yerinden sökülüp parka yerleştirilen Şehit Kamil anıtından, yıllar önce kendilerini bu şehirden atan Gazianteplilerden hoşlanmayan Fransız ortaklar, kurtuluşun, direnişin sembolü olan bu anıtın otellerinin tam karşısında olmasından rahatsızlık duymuşlar ve kaldırılması için girişimlerde bulunmuşlar.Umarım bu iddia doğru değildir ve sadece bir şehir dedikodusudur.Türk milletini her fırsatta barbarlıkla suçlayan ve asla sevemeyen Fransızlara, kaybettiğimiz sanatçımız rahmetli Barış Manço zamanında tüm dünyanın gözü önünde gereken en güzel dersi vermiştir.
Barış Manço Fransa’da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur. Küstah bir spiker vardır ve Barış Manço ile dalga
geçmektedir. Sürekli, ” İşte Türk, yani barbar, vahşi vs… “demektedir…
Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere” Yanınızda kâğıt para var mı? ” diye sorar!
Bu soruya spiker şaşırır ve” Evet var ama n’olacak ” der.Barış Manço ısrar edince spiker cebindeki kâğıt paraları çıkartır.
Bu olaydan az önce Barış Manço canlı yayında “Anahtar” adlı şarkısını söylemiştir. Bu şarkının bir bölümü şöyledir:
” Beş Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, beş Fatih-bir
Mevlana, İki Mevlana-bir Sinan” (Barış Manço / Anahtar şarkısı / Darısı Başınıza Albümü / 1992).
Bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki Türk parası olan banknotların arkasında fotoğrafı olan kişilerdir…
Barış Manço spikere sorar:
” Bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim? “
Spiker: “General .”
Barış Manço diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar, spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır,
“General, Amiral, “Komutan” Spikerin bu “falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan” cevabından sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır…
Barış Manço der ki:
Bu parada fotoğrafı olan kişi Mehmet Akif Ersoy’dur. Şairdir…
Bu fotoğraftaki kişi Mevlana’dır. Düşünürdür…
Bu paradaki fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet’dir. Adaletin sembolüdür…
Bu paradaki kişi ise Atatürk’tür. “Yurtta barış, dünyada barış” diyen kişidir. Bizim paralarımız bunlar. Biz Türkler ince ruhlu,
kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamalarımızın fotoğraflarını bastık…
Siz Fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş Adamlarının fotoğraflarını basmışsınız!” der…
Barış Manço’nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve spikeri yayından alırlar.Başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar.Yeni spiker Barış Manço’dan ve Türklerden özür diler.
Umarım bu saçma bir iddiadır ve yetkililer anıt olamasa da Şehitkamil anıtının yerine yine Fransızlarla ilgili o günleri anlatan bir yazıtta konulabiliniz.Amaç rahatsız etmekte…
GÜNÜN SÖZÜ
Mefkuresiz fertler, ümitsiz, bedbin, imansız ve korkaktılar
.Ziya Gökalp
TEBESSÜM
Birgün MOSSAD,CIA VE MIT i bir ormana götürüler. Bu 3 istihbarat örgütünden bu ormanda zürafa bulmaları istenir. İlk zürafayı getiren yarışı kazanacaktır.
Çok geç olmadan MOSSAD ve CIA zürafayı bulup getiriler. Fakat bizim MIT den ses seda yoktur .Nihayet en sonunda görülürler yanlarında bir fil ile beraber. Tabi filin ağzı burnu dağılmış, kafa göz yarılmış ve devamlı şu lafları sayıklayarak
– Abi vurmayın abi, valla billa ben zürafayım…