Japonya’da ders kitabı olarak okutulan,sadece bizlere değil tüm insanlığa mal olmuş bir esere karşı olmak, gençlerin faydalanmasına engel olmaya çalışmak,zaman içinde cemaat ve tarikatların ülkemiz adına ne kadar büyük tahribatlar yaptığını bizlere gösteriyor.
Kısacık hayatına sığdırdığı büyük başarıları ve siyasal,toplumsal,hukuksal,eğitim ve kültür,ekonomi..gibi her alandaki büyük atılımlarıyla dünya tarihine geçmiş bir liderin varlığından rahatsız olanların bu millete dair aidiyetlerini sorgulamak gerekir.
Bazılarını rahatsız eden NUTUK’ tan en seçme sözler;
“Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle sembol olmuş bir milletiz! ”
Bazıları için olmasa da bizler hala aynı büyük ruh ile yaşıyoruz.Yaşamaya da devam edeceğiz. Moltke’nin de dediği gibi “Silahlı milletin en canlı örneği Türklerdir. Bu diyar köylüsünün orak, katibinin kalem ve hatta kadınlarının etek tutuşunda silaha sarılmış bir pençe kıvraklığı vardır. Türk ata biner gibi oturur, keşfe yollanan asker gibi uyanık yürür. “
“Benim için en büyük barınma yeri ve yardım kaynağı ulusumun kucağıdır.”
Vatanını,topraklarını savunmak yerine başka ülkelere kaçıp bol bol çocuk yapan ve ülkesine geri dönmeyeceğine yeminler eden Suriyelileri düşünecek olursak, bizlerin ne kadar farklı, vatanperver ve milliyetçi olduğumuzun tartışması bile yapılamaz.
“Aciz ve korkak insanlar, herhangi bir felaket karşısında milletin de hareketsizliğe sürüklenmesini ve bir kenara çekilip kalmasına yol açarlar. ”
Bizde bu tür insanlar son zamanlarda oldukça çoğaldılar.En küçük bir sıkıntı halinde en iyi yaptıkları şey tası tarağı toplayıp yurt dışına kaçmak oldu.Tabi yanlarında kaçırdıkları büyük vurgun paralarıyla…
“Sizler,
Yani yeni Türkiye’nin genç evlatları!
Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz…
Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar.
Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.”
Hayatını yüz kelime ile idame eden,TİK TOK saçmalıkları ile gün geçiren, sorgulamayan, önemsemeyen,dizi karakterlerini emsal edinen bir gençliğimizin olduğunu düşündükçe…
“Oysa, bütün yurdun ve koskoca bir ulusun ölüm kalımı söz konusu olurken “yurtseverim” diyenlerin kendi sonlarını düşünmelerine yer var mıdır? ”
Bir zamanların Hoca Efendisi ve avaneleri bugün yurt dışına kaçıp ülke aleyhine propagandalarına devam etmektedirler.Bir zamanlar sosyal medyada paylaştıkları kopyala yapıştır sözleri ne kadar benimsediklerini de görmüş olduk.Burada ki kriptoları da elde ettikleri makamlarla,güçlerle bu milletin altını oymaya devam etmekteler.
Ben ilk defa bu işe başladığım zaman, çok akıllı geçinen bazı kişiler bana sordular: “Paramız var mıdır?.. Silahımız var mıdır?” ‘Yoktur’ dedim. O zaman, “O halde ne yapacaksın?” dediler. ‘Para olacak, ordu olacak ve bu ulus bağımsızlığını kurtaracaktır!’ dedim. Görüyorsunuz ki, hepsi oldu ve olacaktır.
Millet adına,ülke adına yeni ve güzel olan ne varsa onu baltalamaya çalışan birileri mutlaka çıkmaktadır.Ve bu güruhlar, insanların geleceğe dair umutlarını baltalamaktan da geri kalmıyorlar.
“Millete efendilik yoktur. Ona hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.”
Kendisini hatta sülalesini milletin çok üstünde gören,sen benim kim olduğumu biliyor musun…diye bu milleti karşısında mum gibi dizen kibir abideleri, tabiki de Nutuk’tan ve onun ruhundan rahatsızlık duyacaktır.
“Efendiler, zavallı ulusumuzu tutsak etmek isteyen düşmanları mutlaka yeneceğimize olan güven ve inancım, bir dakika olsun sarsılmamıştır. Bu dakikada, bu kesin inancımı, yüce heyetinize karşı, bütün ulusa karşı ve bütün dünyaya karşı ilan ederim.”
İçte ve dışta düşmanlarla her zaman mücadele etmek zorunda kalan bu milletin en büyük ihtiyacı,birlik ve bütünlüğe karşı toplu mücadeleden geçer.Teröristlerle flört eden,saf tutanlar bu millere karşı en büyük ihanet yapanlardır.
“Türklerin vatan sevgisiyle dolu olan göğüsleri düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir! ”
Çanakkale Savaşındaki en büyük ruhun vatan sevgisi olması ve bir milletin tek yürekle düşmana geçit vermemesi bugün bile düşmanlarımızın araştırma konularının başında gelir.Oysa milli ruhumuzun ana kaynağı “vatan sevgisi” nden geçmektedir .
“Efendiler, maddi ve özellikle manevi çöküş korkuyla…güçsüzlükle başlar. ”
Her dönemin muhakkak bir felaket tellalları bulunur.Her sıkıntıyı krize çevirerek topluma korku ve endişe pompalamaya çalışırlar.Oysa ki umut her zaman vardır ve insanı güçlü kılarak ayakta durmasını sağlar.Tarihte de bizler için ne zaman “bittiler” denildi ise, tekrar diriliş noktamız da tam o zaman olmuştur.
“Gelecekteki ihtimaller üzerine fazla konuşmak, giriştiğimiz gerçek ve maddi mücadeleye hayali bir macera niteliğini verebilirdi. ”
Hayallerimiz büyük,ama çabalarımız gücümüzün yettiği kadar olmalıdır.Gelecek endişe taşımak dinimizin de men ettiği bir konudur. Korona belasından bile dersler çıkarıp geleceğimizi yeniden dizayn etmek bizler için bir fırsat olabilir.
“Çaba bizden,yardım ve kolaylık ölümsüz Tanrıdandır. ”
Kuranı Kerim’i ezbere bile,Peygamberimizi rehber edinen,her söyleminde de örneklerini gördüğümüz ATA’mızı dinsizlikle itham eden cemaatler ve kırıntılarına kapak olsun.
“Beni görmek demek, behemehal yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir. ”
ATA ’mızdan için puta tapıyorlar diye çığırtkanlık yapan ahmaklar;bizler onun fikirlerini, kahramanlıklarını, bu millet için verdiği mücadelelerini örnek alıyoruz.Ve onu bizler sizin gibi kulak dolma iftira dolu bilgilerden değil, ortaya koyduğu eserlerinden ve kısa ama dolu yaşam öykülerinden tanıyoruz.Bunu da okuyarak,anlayarak ve özümseyerek yapıyoruz.Size de tavsiye ederiz.
“Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.”
Bizler ATA’ mız için yas tutmuyoruz.Onun bize bıraktığı eserlerle yolumuzu aydınlatıp,hiç dinmeyen özlemi ile de hasretimizi dile getiriyoruz.
“Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. ”
ATA’mızın bu güzel sözünün üzerine yazacak tek kelime bulamıyoruz.Zaten anlatılması gerekenleri fazlasıyla tek kalemde anlatmış.