“Gelen ağam giden paşam” atasözümüzü ABD’liler bilmezler ama biz milletçe her hınzır anlamını çok iyi biliriz.Güçlü olanı yağlamakta sınır tanımazken, gidenin ardından Allah ne verdiyse şu şurada kalsın diyemeyiz.
ABD’nin iki dönemlik siyahi başkanı görevini teslim etmek üzere. Onlarda emekli olanlar aniden halk adamı rolüne bürünerek kedi köpek beslemeye, sosyal sorumluluk projelerinde çalışmalar.…yönelirken bizimkilerin gitme şokunu atmaları dahi birkaç yıllarını alır.
Güçlüyken hakkında konuşulmaya çekinilenler giderken ayaklarının tozu geçmeden fıs fısları da başlar.
Obama’nın siyahi renginin de etkisiyle kendi halkı içinde başkanlığı döneminde yazılan çizilen dedikodular hiç bir başkan zamanında bu kadar çeşnili olmamıştı.
Dünya açısından da ABD’nin Müslüman coğrafyalar üzerlerindeki oyun ve kıyımlarının bunaltısından olsa gerek Obama belki vicdana gelir diye zoraki Müslüman yapılmaya her milletle akraba yapılmaya çalışıldı.Bitmedi; öyle asparagaslar üretildi ki;
Medrese eğitimi aldı…
2008’de başkan seçildiğinde yemin ederken el bastığı kitap İncil değil Kuran’dı…
Üzerinde Kuran’dan ayetler yazan bir yüzük taşıyor…
Kenya doğumlu, ABD vatandaşı değil.
Gerçek babasının kimliğini saklıyor, çünkü gerçek babası MalcolmX.
Hadi bunları anladık, ABD halkının İslamofobik tavırlarından besleniyor…
Ya bunlara ne demeli? bu düşüncelere inanan ve bunun hakkında makaleler ve bloglar yazan ABD’liler yazarlar bile var.
Anti-Semitik şiirler yazdı..
Gay bir Pakistanlı ile gençliğinde evlendi…
ABD’nin Mars’ta gizli bir üssü var, oraya gidip geliyor, gençliğinde de gitmişti…
Başkanlık uçağından ABD bayrağını sildi…
Bazı ABD adalarını Ruslara verecek…
Liste daha uzadıkça uzuyor.Ama başkanlık süresi bitmek üzere olan Obama ile ilgili bizlerin akıllarına kalacak olan tek şey ise siyahi başkanının da tıpkı öncekiler gibi
saldırgan ve iki yüzlü ABD politikalarını Müslümanlar üzerinden nasıl yürüttüğü ve orta doğuyu nasıl kan gölüne çevirdiğidir..
GÜNÜN SÖZÜ
Kişiyi iyi tanırsan kimseyi inandıramazsın. Ama kötülersen herkesi inandırırsın.
John Draper
TEBESSÜM
Amerika’ da yaşan Dursun, Trabzon’ daki Temel’ i yanına çağırıyormuş:
– Ula Temel ha puraya gelursen aç kalmazsun da. Sadece yerdeki paraları toplasan o bile yeter sana demiş.
Bunu duyan Temel birazda merakında binmiş uçağa Amerika’ ya gitmiş.
Uçaktan inmiş, valizini alıp hava alanından çıkmak üzereymiş.
Bir de bakmış yerde 100 dolar var. Paraya bakmış bakmış ve şöyle demiş :
– Ula daha ilk günden işe mi başlanur ..