ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU NE GETİRİYOR?

Fatih Gözüaçık
Fatih Gözüaçık
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU NE GETİRİYOR?
21-05-2024
Bir önceki Millî Eğitim Bakanı sayın Mahmut Özer tarafından hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu
14 Şubat 2022 tarihinde remi gazetede yayımlanarak yasalaşmıştı. Her kesimden eleştirilere maruz kalan bu
kanununla öğretmenler arasında ayrışmaya gidilmiş uzman ve baş öğretmenlik denilen kariyer basamakları
getirilmişti. Getirilen kanunda özel sektörde çalışan öğretmenlerle ilgili herhangi bir düzenleme
yapılmamıştı.
O günden bugüne Millî Eğitim Bakanı değişti, yeni bakanın ilk işi öğretmen atamalarında mülakat
sistemini getirmesi ve sonrasında tüm kademelerde müfredat değişikliğine gidilmesi oldu. Şimdi ise
öğretmenlik kanununda revizyon gündemde. Ak Parti Konya Milletvekili Latif Kara yeni Öğretmenlik Meslek
Kanununun bu hafta TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonunda görüşüleceğini belirtti. Peki
revize edilecek yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu hangi düzenlemeleri getirecek, yeni sistem nasıl olacak, bu
sistem öğretmenlerin ihtiyaçlarına cevap verecek mi, öğretmenleri memnun edebilecek mi?
Yeni sistemde öğretmenler KPSS sınavına girdikten sonra aldıkları puanlara göre Öğretmen
Akademilerine başvuruda bulunacak. Başarılı olan adaylar bakanlık tarafından 4 dönem yani 2 yıl eğitime
tabi tutulacaklar. Bu eğitimden başarı ile geçenlerin sözleşmeli olarak atamaları yapılacak. Burada sayın
bakanın tüm tepkilere rağmen getirmeye çalıştığı mülakat kalkmış oluyor. Bu sistemde tam belli olmamakla
birlikte Öğretmen Akademisinde eğitim gören öğretmenlerin asgari ücretin bir miktar üzerinde maaş
alacağı görülüyor. Yani bakanlık üniversiteden mezun olan öğretmen adaylarına sen yetersizsin Akademiye
kaydolarak kendini geliştirmelisin diyor. Bu da aslında üniversitelerimizde verilen eğitimlerin ne kadar
yetersiz olduğunu kanıtlıyor. İşin bir başka boyutu da bakanlık bir taraftan öğretmenleri yetersiz bulup
Öğretmen Akademilerini kurarken diğer taraftan ücretli öğretmenlik denilen ucube bir sistemle mesleği
öğretmenlik olmayanların öğretmen olarak görev yapmasına göz yumuyor. Yeni düzenlemede ücretli
öğretmenlerle ilgili bir düzenleme olmayacak gibi duruyor.
Yeni kanunla öğretmenliğe yakışmayan işler yasaklanıyor. Öğretmenlerin izni olmadan fotoğraflarının
çekilmesi ve sosyal medyadan paylaşılması yasaklanıyor. Bu durumu olumlu karşılıyorum olması gereken
zaten bu ama keşke yeni kanunda kamuda çalışan öğretmenlerin, idarecilerin, üst düzey yöneticilerin kurs
merkezlerine gizli ortak olmalarının önünü tamamen kapatan ve caydırıcı cezalar getiren bir düzenleme
yapılsaydı. Maalesef taslakta bu durumla ilgili bir düzenleme görülmüyor.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir özel okulun müdürü öğrencisi tarafından okuldan atıldığı
gerekçesiyle vurularak öldürülmüştü. Bu elim olaya toplumun her kesiminden ciddi tepki geldi. Sendikalar
örgütlendi, kamudaki öğretmenler bir gün derslere girmeme kararı aldı ama benim garip özel okul
öğretmenlerim derslerini yapmak zorunda kaldılar. Asıl onların ders bırakma eylemi yapmaları
gerekmekteydi. Yine de yeni kanunda özelde çalışan öğretmenlerinde şiddete maruz kaldığında kamu
görevlisi sayılması ve okulda öğretmene şiddette cezaların artırtılması olumlu bir gelişme.
Yeni kanunda özel sektörde görev yapan öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi ile ilgili bir
düzenlemenin gelmesi de öngörülmekte. Bu nasıl olur olur bilmiyorum ama ortada bir gerçek var ki özel
sektörde görev yapan öğretmenler asgari ücretin bir tık üzerinde bir maaşla geçimini sağlamaya çalışmakta.
Özelde çalışan öğretmenler mutsuzlar! maaştan tutunda idareciler tarafından uygulanan mobbinglere
kadar dağ gibi sorunlarına çözüm bekliyorlar. Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini
yaşıyoruz enflasyon, hayat pahalılığı hat safhaya ulaştı. Geçtiğimiz günlerde maliye bakanı tarafından
kamuda uygulanacak tasarruf tedbirleri yayınlandı buna göre 3 yıl kamuya sadece emekli olan personel
kadar alım yapılacak. Bu durumda hiç değilse özel sektörün şartları iyileştirilsin, öğretmen adayları özel
sektörde çalışmaya teşvik edilsin.
Sözün özü bu ülkenin asıl sorunu eğitimdir. Pek mümkün görmesem de ihtiyaçları karşılayacak bir
düzenleme olmasını umuyorum. İnşallah dağ fare doğurmaz
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Murat ÖZTÜRK 6 ay önce
2005 yılından itibaren uzman öğretmenlik başvurusu açılmamasından dolayı öğremenler arasından büyük bir eşitsizlik ve hak kaybı oluşmuştur. Bu durumdan mağdur olan öğretmenlerin başöğretmenlikte bekleme süresinden muaf olması gerekmektedir