Sanki çok düzgün bir ruh halimiz varmış gibi,sözde bir sanatçı müsveddesinin babası yaşında adamı tekme tokat dövmesini de görmek zorunda kaldık.Bu iğrenç olaya olan tepkilerin şiddeti eylemden daha da vahim bir durumda.Üretilen işkence fantezilerinin sonu,sınırı yok artık.Oynatmaya az kaldı!
Ülkemiz insanları, köylerde yaşayanlar olsun, şehirlerde yaşayanlar olsun son günler de iyice artmış olan şiddet olayları ile sarsılmış durumda.Üstelik deli dumrul gibi dolanan bir virüs yüzünden çok sayıda insanımızı kaybettik.Hasta olmak korkusu yüzünden de sosyo-psikolojik durumumuzun iyice bozulmuş olduğunu söyleyebiliriz.
Ruh halimizi de yıkan pandemi ,sınırımıza çıkarılmaya çalışılan savaş oyunları, nedensizce ve haince tetiklenen terör belası kaybedilen canlarımız ve ekonomik göstergelerle gelen felaket senaryoları.. Sanki gizli bir el bizimle sürekli oynuyor ve nefes alma organlarımızı bir bir yok etmeye çalışıyor.
Koskoca bir toplum tüm bu yaşananlar neticesinde çürütülmeye çalışılıyor. Dikkat edelim, paranoyaklaşan bir toplum oluşmaya başlıyor. Paranoyaklaşan toplum ise ciddi anlamda bir “kaos” demektir.
DİZİ DEĞİL SANKİ ÇİN İŞKENCESİ
Evde kalmak mecburiyetinde olanlar belki ömürlerinde hiç izlemedikleri kadar TV ekranlarını da izlemeye başladılar. Bunu fırsata çevirmek isteyen yapımcılar da dizi üstüne dizi çekmeye başladılar.Aman Allah’ım oda ne? Meşhur bir psikiyatristin hastalarının anlatıldığı kitaplarının bir bir dizileri çekilmeye başlanmış.Beş kitabını da okuduğum yazarın öykülerinin tamamı gerçek öykülerden ve bol histerikli.Okurken bile içim kaldırmamıştı ama izlerken daha fena olup,salya sümük yerlerde sürünüyoruz. Yapmayın,etmeyin acıyın bu millete artık ne olur.Yeterinde kafayı yeme aşamasına gelmiş bir millete daha fazla acı çektirmek,ekran başlarında hüngür hüngür ağlatmak hangi cin fikirlinin icadı acaba?
Avrupa Yakasının birbirinden komik tiplemeleri, sürekli din ve koca değiştiren güzel mankenimiz Kazaz, bu gün hangi dine mensup olmuş? ,Hülya Avşar yine ne saçmalamış? ,Hande Yener Demet Akalın kavgasında son durum ne? Kuşum Aydın nasıl zayıflamış? … bunları özledim. Tebessüm ederek biraz da kızarak ama gündemimizde bir zamanlar en üstleri işgal eden absürt haberleri çok ama çok özledim.
Çocuğumu eşimi, sabah evden yollarken” dikkat edin, kalabalık yerlerden uzak durun, AVM lere gitmeyin,maskenizi takın,dezanfektan şişenizi unutmayın” demek yerine sadece “ hava serin, sıkı giyinin demeyi özledim.
GÜNÜN SÖZÜ!
“Gürültü ve patırtının ortasında sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma”
BUDA
TEBESSÜM
Peder ve Bahadır ölmüşler.Cennetin kapısında onları bir melek beklemekteymiş. Melek sormuş:
- “Yaşadığınız sürece ne günah işlediniz?”
Peder hemen atlamış:
- “Ben sürekli Tanrı için dua ettim. Hayatım boyunca onun yolundan hiç çıkmadım” demiş. Bahadır ise:
- “Valla benim tek kötü huyum vardı oda çok hızlı araba kullanırdım” demiş. Peki demiş melek:
- “Peder sana cennetin gümüş anahtarını, Bahadır sana da cennetin altın anahtarını veriyorum”.
Peder bu duruma çok sinirlenmiş ve meleğe sormuş:
- “Ben hayatımı Tanrı ya adadım, sürekli onun için dua ettim, şimdi bu çocuk niye benden üstün tutuluyor?”
Melek cevap vermiş:
- “Peder sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Bahadır araba kullanırken herkes dua ediyordu.