Beyni uyuşmuş halkımız en son 10 şehidimizin toprağa verilişini yine duyarsızca ilgisizce karşıladı.
Büyük bütçelerle şehit haberlerinin gölgesinde davullu zurnalı açtığımız yolların köprülerin güvenliğini dahi sağlama endişeleri giderilmezken biz bize her fırsatta sallayan düşmanlığını gizlemekte sakınca dahi görmeyen İngiltere dış işleri bakanını davullarla karşıladık.Eline hediyeler sıkıştırdık.Hemşerimiz diye de methiyeler yazdık, bağrımıza bastık.Kendi ülkesinde dahi ikiyüzlü lükle suçlanan bakanı biz oturtacak yer bulamadık.
“İngiltere planlar ABD uygular” şeytanlığını Çanakkale ‘de savaş gemilerini görünce anlayan halkımız, bugün bölgesi başta olmak üzere kendi içini de karıştıran evlatlarını toprağa veren terörist ve silahları bu bölgeye akıtanların ellerini sıkıp sırtlarını sıvazlamaya devam ediyor.
Adamın biri yıllardır düşmanı olan birine belindeki tabancayı göndermek ister.Silahı götürecek olan adam:
"Bunu niçin yapıyorsun, o senin düşmanın değil miydi" der. O da:
"Evet hala düşmanım. Ama ben de şimdi öyle bir silah var ki onu buradan öldürebilirim. Elin içinde silahsız ölmesin, zavallı" der.
Bize dostmuş gibi görünen güya yardım ediyormuş gibi görünen çakallıklarını halen at gözlükleriyle izlemeye devam ettikçe hızla sürüklendiğimiz uçurumda atacağımız çığlıkların ne önemi olacaktır ki!
Tunus'da başlayıp Suriye'ye kadar gelen "Arap Baharı" isimli "Büyük İsrail" projesinin son halkası olan Türkiye ayağına gelindi.Bunu görmemek için kör olmamız gerekir.
Libya'da yedi kabileyi kullanıp iç savaş çıkaranlar aynı iç savaşı Türkiye'de Kürt Ayaklanması ile gerçekleştirmeye çalışıyor.Rus,İngiliz, Yahudi ajanları içimizde cirit atıyorlar.
Sona gelinen senaryolarında yıllardır alt yapısını hazırladıkları 3.Dünya Savaşına ev sahipliği yapacak olmamızdır. Eğer Dünya Kupası maçlarına ev sahipliği yapacak olsaydık şiddetli bir heyecan dalgasına kapılıp daha üç beş sene öncesinden yeni yeni statlar yapmaya başlar ve her türlü hazırlıklar için içtima olurduk. Ama sürüklendiğimiz 3.Dünya Savaşı o kadarda önemli değil.
GÜNÜN SÖZÜ
Duymak istemeyen kadar kötü sağır yoktur.
ITALYAN ATASÖZÜ
GÜNÜN ŞOKU
15 Temmuz kalkışması başarılı olsaymış,bir zamanlar ağırladığımız eski Gaziantep milletvekili Hüseyin Çelik, darbenin Bayındırlık Bakanı olarak karşımıza çıkacakmış.
GÜNÜN POLEMİĞİ
Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar eski Gaziantep valisi Erdal Ata’ya "Gaziantep eski valisi Hatay'a Vali oldu. Emniyetçi eski çalışma arkadaşlarını yanına almak isterse hatırlayın hepsi FETÖ'den ihraç oldu" açıklamalarına karşı Erdal Ata da "Milletvekilinin beyanatı benim açımdan çok da önemli değil. Ben kendimden eminim. Onun geçmişte yaptığı televizyon programları ve konuşmalarına bakmak lazım.” Şeklinde cevap verdi.
TEBESSÜM
İstanbul’a tüp geçit yapılması için ihale açılmış.. Amerika, Japonya vs. hepsi teklif vermiş, 10 milyar, 20 milyar dolarlar… Bizim Temel’le Dursun ise 10 bin dolarlık bir teklif getirmişler.. Komisyon gitmiş Trabzon’a; Temel’le Dursun’u görmeye.. Demişler ki, “ihaleyi size vereceğiz, anlatın bakalım projenizi?” Temel başlamış anlatmaya… – “Ben gidicem Anadolu yakasına başlıycam denizin altından kazmaya, İdris de gidecek Avrupa yakasından kazacak. Denizin altında ortada buluşucaz.” Yetkililer sormuş: – “Peki ya hiç buluşamazsanız ne olcak?” İdris de bu sefer atılmış: – “O zaman bir tüp geçit fiyatına iki tüp geçit yaptırmış olacaksınız…”