Gıybet; orucun sevabını götüren, zarar veren bir hasletmiş. Hatta öyle ki sahabeler, oruçlu iken gıybet duydukları zaman “eyvah orucumuz bozuldu” diye üzülürlermiş.
Öyle ise bizlerde zaten bu uzun ve sıcak günlerde tutmaya çalıştığımız oruçlara zarar gelmemesi için şu hassasiyetleri gösterelim istedik:
AK Sarayın odalarından, lüksünden ve tuvalet kapağından dilimizi sakınalım, artık dedikodusunu yapmaktan kaçınalım. Zenginin malı züğürdün çenesi yorarmış, dedikleri gibi başkasının malını hasetlemeyelim. Ne de olsa yüklü zekatını onlar verecekler.
Dört bakanın para sayma makinelerinden, hediye edilmiş mütevazi saatlerinden, ihalelerinden bahsetmekte kesinlikle günah olur. Sakin olalım ve bazı şeyleri de görmezden gelelim.Nede olsa hesap günü var!
Görmez demişken altı üstü sıradan bir araba için dedikodu yapıp 17 saatlik orucumuzu heba etmeyelim. Aman bize ne elin arabasından. Dünya malı dünyada kalır, deyip kendimizi güzel düşüncelere sevk edelim.
Seçim sonrası kim az çalıştı? Kim çok çalıştı? Koalisyonu kim kimle kurmalı? Hangi partiden kim meclis başkanı olacak? Baykal koşa koşa neden cumhurbaşkanının yanına gitti? Apo gene neler saçmalamış? Sana ne! Bırak kim ne yaparsa yapsın. Sen akşama şerbeti nereden alacaksın ona karar ver.
Gözleri de haramdan sakınırsak, orucunu sevabını kat kat arttırmış oluruz.Oruçlu iken ,Ivana Sert,Adrıana Lima,Burak Özçivit,Kıvanç Tatlıtuğ, Hande Yener..bakılması sakıncalı olanlardan.Ama bakmakta pek bir şey kaybetmeyecekleriniz olanlarda var ama, seçimleri çok iyi yapmalısınız.Siz yine de bol bol manzara seyredin derim.
Trafikte de sinirlere ve dilimize dikkat! Sakın ha sakın, yok trafik niye yoğun, çözüm neden bulmuyorlar? Hani buraya alt geçit yapılacaktı? Nerde verilen sözler..belediye uyuyor mu? demeyin. Günah. Hem de katmerli günah. Sinirlerinizi bozanlara, korna çalanlara da sakın…bir şey demeyin.Gülümseyin,tebessüm edin,sırıtın. Çok zor olduğunu bizde biliyoruz ama kolay mı öyle sevap kazanabilmek. Hem Said-i Nursi ne güzel demiş ”cennet ucuz değil,cehennem dahi lüzumsuz değil”
Bu ramazan bir değişiklik yapıp çevremizde olan bitenlerle değil, kendi içi dünyamızla hesaplaşmalara yargılamalara gidelim. Hatalarımızla yüzleşip kendimizi ciddi olarak eleştirelim.Ve mümkün olanları düzeltme yoluna gidelim.Bizimle aynı düşüncede olmayanları da sevmeye çalışalım.İstisnalar hariç!
Kendimiz için bazı ilkler yapalım. Varsa ailemizde yalnız olan yada maddi durumu iyi olmayan, yoksa da çevremizden soruşturup bir akşam çat kapı yemeğimizi de alıp birilerinin sofralarına misafir olalım.Bunun vereceği huzuru ve mutluluğu hiç bir şeyde bulamazsınız.
Meraklılarına müjde! Orucu bozmayan sakız icat edilmiş!
Hocam; Sakız orucu bozar mı? Her ramazan ayının klasik vaz geçilmezi sakız sorunu için uzmanlar aylarca çalışıp orucu bozmayan sakız bulmuşlar. Yahu bizim kafalar nasıl? Biz on bir ay sabah akşam ağzında sakızla dolaşan bir millet miyiz ki? yoksa çiğnenmemesi çok büyük bir eksiklik mi? yada biz halen neyin kafasını yaşıyoruz? Artık orucun sevabı gitmesin diye ona sinirlenmiyoruz..
GÜNÜN SÖZÜ
Bir insan, ne derece sakinleşirse; başarısı, nüfuzu ve iyilik kudreti o derece artar.
James Ailen
TEBESSÜM
Adam trafikte ‘alçaktan uçarak’ giderken polise yakalanır.Kenara çeker arabadan iner:
– Buyurun Memur Bey!
– Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
– Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey.
– Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
– Araba benim değil Memur Bey, çaldım ben bu arabayı.
– Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi???
– Evet Memur Bey, aa durun bir dakika torpido gözünde ruhsat olacaktı, silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bir şey gördüm galiba….
Polis iyice şaşırır:
– Torpido gözünde silah mı var?
– Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum, silahı da torpido gözüne koydum…
– Bir de bagajda ceset mi var?
– Evet Memur Bey…
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar.
Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli temiz hiçbir anormallik yok..
Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkartır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait..
Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok… Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister adam bagajı açar orada da ne ceset ne bir şey.
Bunun üzerine ekipler amiri:
-Çok garip
der….
-Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bir kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz…
Adam güler:
-İnanamıyorum… O şimdi benim için ‘aşırı hızlı gidiyordu’ da demiştir.