Maneviyatımıza olumsuz etki eden unsurlardan uzaklaşmak adına gelişen birçok alternatif tıp uygulamasının yanısıra sağlık turizmi de bu alana hizmet eden önemli alanlardan bir tanesi. Bu konuda, kendimi içinde bulduğum güzel bir yoga topluluğu ile birlikte yaptığımız yoga kampından bahsederek anlatmak istiyorum izin verirseniz. Her yaştan kadının bir araya gelmesiyle oluşmuş oldukça keyifli bir topluluk bu.. Toplam 2,5 günlük kampın içerisinde yoga, beslenme, güzellik ve estetik ve psikiyatriden tasavvufa kadar uzanan bir perspektifte birçok alanda çeşitli eğitimleri bir araya toplayan bir etkinlik söz konusuydu. Bu konuda bize hem yardım eden hem de mihmandarlık eden “Fizyomer ailesi”nin çabaları da takdire şayandı. Meditasyon ve yoga egzersizleri esnasında” herkes kendi matının üzerinde ve kimse başkasının ne yaptığıyla ilgilenmeyip sadece kendi yapabileceklerine konsantre olmuş iken” yaşanan deneyimler günlük rutinimizden bizleri uzaklaştırıyor ve adete başka bir dünyanın kapılarını aralıyordu bize. Yoga teknikleri olan asanalar ile fiziksel güçlenme, meditasyon ve nefes egzersizleri ile akıl ve zihin dengesi ve zihnin sakinleştirilmesi kullanılıyor. Bu nedenle sağlık turizminin düşündüğümüzden de daha önemli bir alan olduğunu farkettim. Kişisel gelişim konusunun her yaşta insan için bir ihtiyaç ve gereklilik olduğu şeklindeki bakış açısıyla bakıldığında değişen teknolojiyi hızla adapte eden bir ülkeyiz. TL’nin değersiz olması tercih edilmemize neden oluyor. Sağlık sektörü yöneticileri oldukça vizyoner ve dünya ile entegre bir biçimde hareket ediyorlar. Sürdürülebilirlik ve dijital ekonomi bu anlamda da değişiyor ve yenileniyor.
Eskiden sadece mal sigortası düşünülürken günümüzde “Önce canımız sonra malımız” diyecek duruma geldik. Dünya genelinde tıp turizmi için seyahat edenlerin sayısı 10 milyonu aşmış durumda. Bu alanda 100 milyar dolarlık bir ciro söz konusu. Termal turizm, medical spa, yaşlı ve engelli turizmi yaygın bir şekilde tercih ediliyor. Sağlık turizmi bu anlamda istihdam yaratma potansiyeli de olan bir sektör. Dünya uluslararası hasta sayısı açısından ilk 5 ülke ABD, Almanya, Tayland, Hindistan ve Türkiye’dir. Ülkemize en fazla turistin Almanya, Azerbaycan ve Arap ülkelerinden turist geldiği görülüyor. Türkiye’de 48 tane akredite edilmiş uluslararası standartlarda hizmet veren sağlık kuruluşu bulunmaktadır. Uluslararası standartlarda hekimlerimizin olduğu bilinen bir gerçektir. 2018 yılında 750 bin hastayla 5 milyar dolarlık bir hedefe ulaşılmıştır. Sağlık turizmine harcanan paranın 2023 yılında 1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Sağlık ve termal turizmi geliştirme çabalarının devlet politikası olarak belirlenerek 10. Kalkınma Planı içerisine de alındığını görüyoruz. Her ne kadar pandemi nedeniyle %80’e yakın rezervasyon iptalleri olmuş olsa da tedrici olarak ekonomide meydana gelecek toparlanmanın bir fırsata çevrilmesi mümkün olabilir.