Doğumuzdan şehit haberleri gelmeye devam ediyorken;
Kilis’imiz can derdine düşmüş,göz göre boşalıyorken;
Ekonomimiz hiç olmadığı kadar bıçak sırtlarına gelip dayanmışken;
Olağan gibi görünüp olağan üstü neticelerin çıktığı zirve görüşmesinden beklenen sonuç çıktı.Beklenen dedik zaten İl ve ilçe başkanlarını atama yetkisi Davutoğlu’ ndan alınarak MKYK’ya verilmesi,her ne kadar gizlenilmeye de çalışılsa bardağı taşıran son damla oldu.
Ne yazık ki, iktidar partisi, ülke zor konjonktürel günlerden geçerken; bölünme, kaos, kutuplaşma yahut bir küçük gedik her şeyi ülke aleyhine çevirebilecek sonuçlar da açabilir düşüncesi dış egemen güçlerce yabana atılmaz bir fırsat olacağı kesindir.
İkili arasındaki görüşmelerden sızan bilgilerde Cumhurbaşkanının rahatsız olduğu konular;
Bazı koltuk sahiplerinin etkisizleştirilerek koltuklardan inmelerinin istenilmesi. Yine paralel yapıyla daha etkin mücadelenin yapılmadığını ve sorumluların uzaklaştılmaması. Üstelik mücadelenin daha da şiddetlenmesini ve taraflara uzanması ve bu konudaki yetersizlikler.
Başkanlık konusunda Davutoğlu’nun ve ekibinin çok pasif davranması.
Parti içi kutuplaşmaya taraf gazeteci ve fısıltı uzmanlarına göz yumulması. Bu arada sızdırılan bazı bilgi ve resimlerin sorumluların halen cezalandırılmaması.Atamalarda bazı inisiyatiflerin hoşuna gitmemsi. Bu yüzden atama bekleyen bir çok kuruma güvenip, atama yapılamaması.
Bülent Arınç gibilerinin yani sinsi muhaliflerle aktivitelerin kesilmemesi.
Şimdi parti içi istişareleri,kimin başbakan olacağı fısıltıları çoktan başlamıştır.
Numan Kurtulmuş ne kadar çok başbakanlık hevesinde olsa da taban tarafından sevilmiyor. Binali Yıldırım’da oğulcuğunun son görüntülerinin kurbanı oldu.Damat ve hanedan ikilemesi ise parti içi kırılmalara kutuplaşmalar götürür.Abdülhamit Gül ise diğer adaylara göre daha az yıpranmış ve güçlü olanı.
Bu arada Davutoğlu’nun gidişi pusuda bekleyen muhalifleri harekete geçirir ve yeni parti kurulması da kaçınılmaz olur.
Cumhurbaşkanının terörle mücadele dahil, bir çok alanda devletçi politikalara dönmesi bazı çevreleri çok rahatsız ettiği gibi AK Parti içinde de rahatsızlık sebebi.
Ancak şunu da eklemek gerek; Batı’nın ve ABD’nin Davutoğlu’nu desteklemesi çok hayra alamet değil.Özellikle İngiliz sermayesinin.Bakalım onlar bu süprize ne karşılık verecek. Sonuçta Batı, kara kaş kara göz için bir destek vermez.
Nihayetinde olan yine Türk halkına olacak.
GÜNÜN SÖZÜ
İdare ettiğimizi sandığımız zamanlar, idare ediliyoruz demektir.
L.BYRON
TEBESSÜM
Bir gün bir karı koca, 18 yaşındaki çocuğunu bir testten geçirmeye karar vermişler..Evde mutfak masasının üstüne bir miktar para, bir dini kitap ve bir de 1 şişe şarap koymuşlar..Çocuk dini kitabı seçerse din adamı olacak, parayı seçerse işadamı olacak, şarabı seçerse tembel biri olacak diye düşünmüşler..Gizlice bir yere saklanıp beklemeye başlamışlar..Çocuk mutfağa gelmiş..masanın üstündeki parayı alıp cebine koymuş..sonra dini kitabı biraz karıştırmış onu da almış..sonra da şarap şişesini açıp birkaç yudum almış ve gitmiş..Evin beyi : – Hanım bu çocuğun durumu sandığımızdan da kötü çıktı..Hanımı neden diye sorunca evin beyi : – Politikacı Olacak..demiş..
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?