Sen benim kim olduğumu biliyor musun?

Merve Tanrıöver
Merve Tanrıöver
Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
19-09-2015

Hasta yakını, kendisine  sırasını beklemesi  gerektiğini anlatan hemşire hanımı tehdit ediyor.”Sen benim hastayı öne geçir.Benim işim gücüm var,gitmem lazım sizi bekleyemem”

“Ama sizin sıra numaranız sonlarda beyefendi,beklemek zorundasınız.Ayrıca da neden  durmadan bağırıyorsunuz?”

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?İstesem senin tayinin çıkarır hatta kovdururum.Ben…….milletvekilinin yakınıyım.İnanmazsan bak arıyorum.”Sabahtan beri hastalarla boğuşan hemşire kendisine uzatılan telefonu ilgisizce alır ve duyduklarına inanamaz. Gerçektende karşısında….milletvekili yakınına yardımcı olmadı diye kendisine  olmaz hakaret ve tehditlerle saldırıyor…

Trafiktesiniz ve hiç beklemediğiniz bir anda bir araç sürücüsü size çarpıyor. Siz hem yaralanıyorsunuz hem de aracınız ciddi hasar görüyor.Tabi ilk işiniz hemen trafik polislerin aramak olacaktır.Ne hikmetse de size çarpan aracın sürücüsü ne sizinle ilgileniyor nede bir özür dileme telaşında.Sadece elinde  telefon bir yerlerle görüşme derdinde.Trafik polisleri geliyor,siz ve görgü şahitleri başlıyorsunuz olayı anlatmaya.Karşı taraf yanınıza bile gelmiyor.Sizi dinleyen memur diğerinin yanına gidiyor ve hemen onunda eline telefon tutuşturuluyor.”Peki efendim,anladım efendim….”ve sürücü  hiçbir şey olmamış  gibi sırıta sırıta  binip aracına gidiyor.Siz neler oluyor diye öfkelenirseniz de polisten azarı işitiyorsunuz.Çünkü size çarpan arkadaş…..milletvekilinin yakını.Zaten sonradan kaza raporlarını görünce milletvekilinin ağırlığını daha hissediyorsunuz.

Bir süre önce Hatay da  milletvekilinin şımarık oğlunun polis memurlarını suçlu gibi nasılda sıraya dizip hakaret ettiğini de unutmadık…Ve bunun gibi daha niceleri..

Gaziantep milletvekillerinin özellikle bu konuda başı başı çektiği, yakınlarının en saçma  işlerinde dahi müdahil  olmaktan geri durmayan,sahipsiz vatandaşa  hava atan, ama nedense  devlet işlerinden i haber vekillerden gına geldi artık.

Sayın vekiller! belki tam bilmiyorsunuz ama,sizlerin asıl görevi, temsil ettiğiniz bölgenin sorunlarını araştırıp  raporlar halinde meclise sunmak ve çözüm arayışlarına gitmek. Toplumsal meselelerde halkla iç içe olup arabuluculuk yapıp vatandaşın devlete olan güvenini sağlamak…daha bunlar gibi önemsiz !şeyler…

Yoksa bir dahaki seçimler için önceden yatırım amaçlı olarak, bazılarının eline kartlar verip saçma sapan meselelerle insanların öfkesini kazanmak değil…

Ayrıca merak edenler için hatırlatayım bizim tekmeci Bruce Lee lakaplı  müsteşarımız  Yusuf Yerkel , müsteşarlıktan  alınıp kendisine daha uygun bir göreve atanacakmış.Bence sayın müsteşarımız için en uygun alan çevik kuvvetler birimi başkanlığı olmalıdır.Savunmasız ,zaten birilerinin tuttuğu  bir adama tekme atabilmek bana göre ayrı bir yetenek.Gördüğümüz kadarıyla da sayın müsteşarın  çok sıkı ve muhteşem tekmeleri var..

Hem ayrıca müsteşarımız içinde bir dipnot,internette AKP li genç kızlar arasında attığı tekmeler fenomen olmuş.Beğeni rekorları kırıyormuş…

TEBESSÜM

 Basın milletin müşterek sesidir. Başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür.

ATATÜRK

TEBESSÜM

Bir gün bir Amerikalı milletvekilini bir odaya almışlar ve sormuşlar: 
-Karın mı ?yoksa devletin mi.
Amerikalı düşünmeden cevaplamış:
-Devletim.
Oradakiler: 
-O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.
Adam sıkılmış terlemiş ve sonunda dayanamıyarak: 
-Yapamayacağım, demiş. 
Daha sonra bir Türk milletvekilini aynı odaya almışlar. Aynı soruyu sormuşlar: 
-Karın mı yoksa milletin mi?
Milletvekili hiç düşünmeden:
-Devletim demiş.
-O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.
Odadan önce bir silah sesi sonra bir cam sesi gelmiş. Çıkınca sormuşlar: 
-Ne oldu.
-Sizin verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı .Bende karıyı camdan aşağı attım.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?