Şeytan bunun neresinde?

Merve Tanrıöver
Merve Tanrıöver
Şeytan bunun neresinde?
19-09-2015

Biz galiba, milletçe biraz fesatlaşmaya başladık son zamanlarda. Aynı zamanda da kıskançlıklarımız tavan yaparcasına coşmuşluk gösteriyor. Zenginin malı  züğürdün   çenesini  yolar, misali devlet erkanının malını mülkünü, yediğini içtiğini çekiştirip duruyoruz. Aslında farkında olmadan sevap işleyenlerin sevabına müdahale ederek günaha da giriyoruz. Aman dikkat!

Cumhurbaşkanımız, ülkemize yakışır şık, sade, mütevazi bir yapı yaptırdı. Hemen adına saray yaftası yapıştırdık. Yok 1001 tane odası varmışta, hamamı altın kaplama yapılmışta, her bardağın fiyatı çok uçukmuş da…Sana  ne! Bana ne! Herhalde halkın hür iradesiyle seçilmiş genel başkanlık hayalleri kuran cumhurbaşkanımız,  bir önceki Cumhurbaşkanımız  ve  zarif  eşlerinin fahiş fiyatlarla sil baştan yeniden dekore ettirdikleri o eski, küçük, köhne köşkte oturacak  halleri yok ya. Kim sığabilir ki oraya? Adı bile zaten saray değil köşkcük. Halbuki  ne demiş Sevgili Peygamberimiz (SAV) ”Dünya da mekan, ahrette iman” Büyükler yapıyorsa vardı bir bildikleri. Tabi ki de anlayabilenlere…

İlahiyatçı Selahattin Yazıcı, Diyanet İşleri Başkanı Hüseyin Görmez’in makam aracı ile ilgili çok çarpıcı değerlendirmede bulunarak, fitne ve haset kulvarlarına ders verir nitelikte! Peygamber Efendimizin bir sözünü hatırlatarak “Peygamber Efendimiz (SAV)bineğin en iyisine binin” demiş. Onlarda bu hadise binaen piyasa da bakmışlar, en pahalısı, gösterişlisi, afilisi neyse onu alıvermişler. Zaten, Sayın Görmez’ de açıkladılar ya: ”Ben fiyatını bilmem de anlamam da” Ah bu muhalefet ve yandaş basın yok mu? Fesatlar fesat. Halbuki kendileri sanılanın aksine oldukça   mütevazi   ve engin gönüllüler amma anlayan nerede? Peygamber Hadisine de utanmadan muhalefet yapıp koskoca Diyanet İşleri Başkanının arabacığını dillerine doladılar. Ayıptır, günahtır. Diyanet Başkanımı su’izandan korumak için, lojmanlarına yaptırdıklar lüks jakuzi için günlerdir bendeniz kurtarıcı bir hadis arıyorum. ”Yıkanacaksan lüks hamam da yıkanacaksın” şeklinde   amma  yok yok işte. Üzgünüm başkanım!

Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır. İslam da o kadar önemli hadislerimiz var ki, bizler hemen araştırmadan şuursuzca    bilgisizce  konuşup   insafsızca yargılama yoluna gidiyoruz. Halbuki dini kendilerine göre yorumlayıp arkasına sığınmaya çalıştıkları kişiye göre yorumlayan alimlerimiz den çokça   var.  İlahiyatçılarımızda bizleri bu gafletten uyandırmak için uyarılarda bulunuyorlar haklı olarak!

Nacizane bendeniz de haddim olmayarak birkaç hadis ve ayet paylaşmak istedim.

“Yiyiniz içiniz; fakat israf etmeyiniz! Çünkü Allâh isrâf edenleri sevmez.” (A’râf Suresi 7/31)

Bir Hadis-i Şerif’te ise şöyle buyrulur;

Canının çektiği ve arzu ettiğin her şeyi yemen, şüphesiz israftır!” (İbn-i Mâce, Et‘ime, 51) Peygamberimiz(s.a.v)’ce buyrularak böyle bir hareket, ölçüsüzlük olarak telâkki edilmiştir. Allâh dostlarına göre ise şeriatte doyduktan sonra yemek israf, tarîkatte doyuncaya kadar yemek israf, hakîkatte de Allâh’ın huzûrunda olduğunu unutarak yemek israftır.

Yine bir hatırlatma;

Hz. Peygamber, kamu malı çalmış, kamu hakkında tasallutta bulunmuş olanların cenaze namazını kılmamıştır.

GÜNÜN SÖZÜ

“Kene gibi pis bir deriye konup şişeceğine, kuşlar gibi yarı aç ol ki fezâlarda dolaşasın.”

  1. MEVLANA

TEBESSÜM

Telefonun yeni icat edildiği zamanlarda iki arkadaş telefon satın alırlar. Telefonu aldıktan sonra da cuma namazına giderler. Namaz kılarken arkadaşlardan birinin cep telefonu çalar ve çocuk ne yapacağını şaşırır. Çünkü telefonu tam kullanmayı öğrenememiştir. Arkadaşı olayı anlayınca başlar sesli sesli şu şekilde sure okumaya:” Kul euzu bi rabbin nas.. yese bas.. melikin nas.. yese bas… ilahin nas…. lan yese bas….. yese”

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?