ŞİDDET’E DUR DİYELİM!

Ülke Teksas’a döndü. 3 dakikada 5 vahşet haberi okuyoruz. Neden oldu? Nasıl oldu? Bu cesaret nereden geliyor? Biz nerede hata yapıyoruz?

Sorunları konuşarak değil de dayakla kavgayla halletmeye çalışmak ne ara bizim konuşma dilimiz oldu. Sanılanın aksine dayak;

Cennetten değil,aciz insanların yapay güç göstergesi olarak insanlık arasından çıktı.

Güçlünün zayıfa karşı kullandığı en ilkel silah metodu oldu.

Önceleri tepki verilirken,eleştiri alırken zamanla devşirilip, benimsenip,bir yaşam şekli olarak hayatımızda yerini aldı dayak!

Öğretmen öğrenciyi tokatladı; Disiplin için şart, dedi.

Koca karısını tokatladı; Gözdağı veriyorum,karımdır döverim de severim de, dedi.

Antrenör kaybeden öğrencisini tokatladı.Yanlış anlaşıldım,öyle değil de böyle..dedi.

Genç arkadaşını dövdü; Haddini bildiriyordum, dedi.

Patron işçisini dövdü; İşini iyi yapsın, uyarıdır..dedi.

Çocuk,sokaktaki masum hayvancığı dövdü; oyun oynuyordum,eğleniyordum, dedi.

Trafikte kendisinden güçsüz gördüğü kim varsa  zevkine taciz edip,dayağın yanına garnitürü olan küfrü de ekleyip sözde adamlık ! yapıyorum,en iyi şoför benim, dedi.

Hakkını arayan madenciyi insanların gözü önünde tekme tokat döven şahıs…bir şey demedi.Sırtı sıvazlandı,ödüllendirildi.

Hastaneye derdine çare aramaktan çok doktor,sağlıkçı dövmek için gidip marifetmiş gibi sosyal medyada hava atanlar..hak etmişlerdi,dedi.

Koronadır,depremdir,küresel krizdir bahane edilip yaşamak için en temel besinler fırsatçıların elinde oyuncak oldu.Stokçuluk hiç olmadığı kadar arttı.Keyfe göre fiyatlarla adına serbest piyasa ekonomisi denildi. Halkı her gün tokatlamaya devam ediyorlar.

GÜNÜN SÖZÜ

Beni isterseniz dövün, ama bırakın istediğim gibi güleyim.

Moliere

TEBESSÜM

Temel ile Dursun kamp yapmak için birlikte Afrika’ ya gitmişler. Uzun uzun uğraşmalarına rağmen çadırı bir türlü kuramamışlar. Hayvanların saldırabileceğini düşünerek en iyisi bu geceyi ağaçta yatarak geçirelim demişler. Dursun ağacın üst tarafına, Temel’ de alt tarafına yaşmış. Aradan bir süre geçmiş, Kızıl dereliler ağacın üstündeki Temel ve Dursun’ u görünce sinirlenmişler.  Kararlaştırıp ağacın altındaki Temel’ i dövmüşler.

Ertesi gün olmuş, Temel ve Dursun yine ağaçta yatmışlar. Bu sefer Temel dayaktan korktuğu için üstte yatmak istemiş. Gece olmuş, Kızıl dereliler yine gelmişler. Bakmışlar bizimkiler hala gitmemiş ,bunları tekrar dövelim demişler.

 Bir tanesi araya girmiş ve öneride bulunmuş : Dün alttakini dövdük, bu seferde üsttekini dövelim bari