Dünya birinciliklerine, şaşaalı ödüllere meraklı olan şirin ilimiz, şehircilik trafiğinde de en sorunlu şehir sıralamasında birinciliğe aday gösterilmelidir bence. Derece alacağımız garantili. Sonuçta reklamın iyisi kötüsü olmaz!
Hızlı artan nüfusun çok gerisinde kaldığı yollarımız, yıllar önce Belediye Başkanı Asım Bey’in “beğenmezsek çiçek dikeriz” iddiasıyla ve çok büyük reklamlarla başladığı Avrupa’nın elinde kalmış tıngır mıngır tramvaylar ile iyice elimizden çıkarılmıştı.Uzmanı değiliz ama öneriyoruz ki bari o güzelim tramvay yolunu metrobüs yoluna dönüştürüp yollardaki ağır aksak giden toplu ulaşım araçları yolumuzdan çekmek akıllıca olur.Basit bir öneri bizimkisi.
Ankara’dan gelen Basın Müdürümüz Gaziantep’e zar zor uyum sağlamaya çalışıyorken, yollarımızın da İstanbul’dan gelen ekibe emanet edilmesi ne kadar doğru bir karardır acaba?Sahi bizim okumuşlarımız ne alemdeler?
Bundan böyle sola dönüşler artık yasak!
Öyle ki sokak aralarının çoğu da tek yöne dönüştürülüp kaldırımlar genişletmek suretiyle iyice daraltılıyor.Var olanlar sökülüyor.Her köşe başında elinde kamera ile dolaşan sorulan sorulara cevap verme tenezzülünde bulunmayan bir artist görmeniz mümkün.Daha ne kadar daraltacaklarsa acaba?
Yıllardır evinize gitmeye alıştığınız yolunuz artık yok.Onun yerine alternatif sokak araları bulacaksınız.Orada da sıkışma, daralma yaşayıp sinirlerinizi koruyabilirseniz bravo.Ayrıca 25 Aralık Devlet Hastanesine de sola dönüş yasak ki onun alternatifini şimdilik ben keşfedemedim.Olmadı boş ver hastaneye de gitme, öl.
Sola dönüşlerle kimileri dağlanırken bu duruma sevinip kazançlı çıkacak olanlarda var. Mesela sürekli zamlarla yüzü hep gülen ve gülecek olan petrol istasyonları.Dün evinize giderken güzergahınızla 3,5 TL benzin harcıyorken,yasaklar yüzünden uzayan yollarla bu maliyet 7-8 hatta daha fazla olacaktır.Pamuk eller cebe.
Sokak arasındaki gereksiz yere genişletilen kaldırımlar yüzünden ve bozuk yollarda perişan olan minicik kalan (sağa sola park eden araçları da unutmayalım) yollarda ki çarpmalar vurmalar kaçınılmaz olacaktır. Hadi araç servislerimiz; bu ödüllerde size gelsin.
Ya iyice psikopat gezen,terördür ,bozuk giden ekonomidir, derken ruh sağlığı rengarenk cümbüşe dönmüş benim zavallı halkım.Bu kadar eziyete ne kadar daha ne kadar tahammül edebilir dersiniz? Yeni psikologlara,uzmanlara çok ihtiyacımız olacak çook.
Bu işin kim bilir daha ne kar edenleri çıkacaktır.Göreceğiz!
TEBESSÜM
Delileri uçağa bindirmişler, bir şehirden ötekine naklediliyorlardı.Ama o kadar çok gürültü yapıyorlardı ki, sonunda pilot dayanamadı, uçağı ikinci pilota teslim ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi.
Deliler uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı.Baktı, en başta, bir deli, ötekilere uymamış, akıllı, uslu oturuyordu.
-Sen neden bağırmıyorsun? diye soracak oldu.
Adam :
-Ben bunların öğretmeniyim, diye cevap verdi.Onlarda benim öğrencilerim.Şimdi teneffüsteler de onun için ses çıkartmıyorum.
Pilot, çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti.Bir an geldi ki sesler büsbütün kesiliverdi.
Pilot:
-Aman çok güzel! diye sevindi.Herhalde kendinin öğretmen olduğunu sanan deli, ötekileri derse almış olsa gerek, diye düşündü.
Ama dakikalar geçiyor, arkadan hiç bir ses seda çıkmıyordu.Pilot biraz daha bekledikten sonra merak etti.Gidip bakmak istedi.
Bir de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimsecikler yok değil mi!
Dehşetle sordu :
-Öğrencilerin nerede?, diye...
-Dersler bitti.Hepsini evlerine gönderdim!
GÜNÜN SÖZÜ
Halkın sempatisi taze meyveye benzer, yani zamanında yenmezse çürüyebilir.
Lloyd George
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?