Sosyoloji bölümünde okumanın etkilerinden biriside bu alanda yazılmış pek çok kaynağı araştırıp, okuma şansınızın olması.Zaman zaman karşınıza öyle araştırmalar gerçekler çıkıyor ki yorum dahi yapabilecek şansınız olamıyor.
En son okuduğum kaynaklardan Harvard Üniversitesi’nden psikolog Dr. Martha Stout, “Yanı Başınızdaki Sosyopat” isimli kitabında dünya popülasyonunun % 4’ünün sosyopat olarak tanımlanabileceğini belirterek, bunlardan uzak durmanın önemine dikkat çekiyor.
Stout’un araştırmalarına göre sosyopatlar, insanları etkileme ve kandırma konusunda kimse onların eline su dökemez; kolay kolay kimsenin inanmayacağı yalanları, allayıp pullayarak yutturmakta inanılmaz yeteneklilermiş.
Sosyopatların etki alanlarına girmemek, oyununa gelmemek, kısaca zarar vermelerine fırsat vermemek için bu kişileri anında teşhis etmek yaşamsal önem taşır.
Dr. Stout’a göre bir sosyopatı ele veren işaretler:
-Genellikle karizmatiktirler; çevrelerinde çoğunlukla bir hayran kitlesi bulunur. Cinsel açıdan da çekici oldukları söylenebilir.
-Sosyopatlar kararlarında ve davranışlarında spontandırlar; planlı, programlı yaşadıkları söylenemez. Sıradan insanlardan farklı olarak tuhaf karşılanabilecek davranışlarda bulunurlar. Normal sosyal ilişkileri kopuktur. Tehlikeli ve mantıksız eylemlerde bulunmaktan çekinmezler.
- Utanma, suçluluk veya pişmanlık duymazlar. Aslında beyinlerinde bu duyguları işleyebilecek bir merkez yoktur; varsa bile bozuktur. Dolayısıyla en ufak bir vicdan azabı duymadan insanları kolayca kandırabilir, tehdit edebilir veya zarar verebilirler. Kendi çıkarları için başkalarına zarar vermekten çekinmezler. “Başarılı” bir sosyopatın bir ülkede üst düzey mevkilere rahatça yükselmesi bu yüzdendir.
-Deneyimleri ile ilgili beklenmedik yalanlar icat etmekte çok ustadırlar. Olayları o kadar abartırlar ki bir noktadan sonra saçmalamaları kaçınılmaz hale gelir. Ancak çarpıtılmış gerçekleri bir öykünün arasına ustaca gizleyerek, saf ve iyi niyetli insanları yalanlarına kolayca kandırırlar.
- İnsanlara hükmetmeye bayılırlar. Bedeli ne olursa olsun her tartışmada ve kavgada kazanan taraf olmak isterler.
- Çoğu zekidir, ancak zekâlarını diğer insanları kandırmak için kullanırlar. Yüksek IQ’lu olanlar toplum için gerçek bir tehdit unsuru olabilirler. İşte bu nedenle yasalara yakalanmadan cinayet işleyebilen seri katillerin çoğu sosyopattır.
- Sevme ve âşık olma yeteneğinden yoksundurlar. İstediklerini elde etmek için severmiş, empati duyarmış gibi yaparlar. Gerçek yaşamlarında kimseyi sevmezler.
- Hiçbir zaman özür dilemezler. Yanlışlık yapmış olduklarına inanmazlar; suçluluk hissi duymazlar. Hatalı oldukları kanıtlanmış olsa bile özür dilemezler ve saldırılarına devam ederler.
- Derin bir hayal âleminde yaşarlar.
Bütün bu özellikleri nedeniyle bir sosyopatla mantık çerçevesinde tartışılmaz.Tartışmaya girmek yalnızca zaman kaybına neden olur.
Çevrenizde bu özelliklere uyan kaç kişi tanıyorsunuz? Eğer çok diyorsanız gerçekten de yazık size!
GÜNÜN SÖZÜ
Kendini beğenen insanın düşüncesi olmaz.
Hz. ALİ
TEBESSÜM
Nasrettin Hoca cenaze alayının başında ve tabutun yanında yürümekteymiş. Birden tabutun kapağı aralanmış, defnedilecek kişi başını kaldırıp, Hoca'ya yalvarmaya başlamış,
- Hoca ben ölmedim, bir baygınlık geçirdim... Ama beni öldüm sandılar, yıkadılar, duamı ettiler, namazımı kıldılar, şimdi beni diri diri gömecekler. Durdur şu cemaati, beni kurtar!
Nasrettin Hoca şöyle bir etrafa bakmış. Sonra tabuttan başını kaldırıp, kendisine yalvaran adama dönmüş,
- Kardeşim, bu kadar kalabalık cemaate benim laf anlatmam mümkün değil, sana Allah rahmet eylesin, demiş.
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?