Belediyelerin yada özeli şirketlerin yol ve kaldırım çalışmalarından bahsediyorum.Tam bitti,kurtulduk,bu son olur galiba,dediğimiz yol ve kaldırımlar üç günden fazla yaşamıyor bu şehir de.
Su boruları değişilecek denilip,her yer kazılıyor.Tamam iyi hizmet deyip sabrediyorsunuz. Arkasından asfaltlama yapılıp bitti diye sevinmeniz kursağınızda kalıp doğal gaz döşenmesi devreye giriyor.O güzelim yeni yapılmış asfaltlar kırılıp yeniden sil baştan oluyor.Kısır döngülerin sonu sonrası gelemiyor.
Ayrıca özel mülk sahipleri de binalarında olan sıkıntılarda asfaltları,kaldırımları parçalayıp sonrasında öylece bırakıyorlar.Bunun bir cezai yaptırımı mutlaka olmalı.Her önüne gelen kazmayı küreği alıp yollara,kaldırımlara zarar verememeli.
Şimdi de yağmur çamur demeden yine bir yerler kazınmaya,yollar delik deşik olmaya vatandaşları deli etmeler başladı.Buda bize acaba erken seçim var da onun göstermelik çalışmaları mı? diye düşündürüyor.
Yolunuz hiç küsget,oto sanayi taraflarına düşüyor mu? Gidin bakın, her tamirhanenin önü ana baba günü, tamir edilmek için beklenen araçlarla dolu.Doğru dürüst sıra elinize geçmiyor.Aracınızı erken çıkarabilmek için araya tanıdık,torpil sokmak zorunda kalıyorsunuz.
Araçların çok, park alanlarının neredeyse yok olduğu,her tarafın sürekli kazılıp yolların bozuk olduğu Gaziantep’te en çok kazanan sektör tabi ki de oto tamircileri ve servisleri olur. Bu düzensizliğin ekmeğini de onlar yiyor.İnanmıyorsanız gidin bakın?
**
ESKİ BİR HİNT MASALI DER Kİ!
Bir Hint masalına göre,kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar.Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok.
Onu eski haline döndürür.Ve der ki,”Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.”
İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsan fırsatların gelmesini bekler, fırsatlar da insanın gelmesini. Fırsatlar bekler, insanlar bekler. Kazanan hep mazeret olur.
Paulo Coelho
TEBESSÜM
Bilim adamları üç fare üstünde üç ülkenin içkilerinin etkisini test ediyorlarmış,
Fransız içkisini içen fare küt düşmüş.
İngiliz içkisini içen fare küt düşmüş.
En son fareye Türk rakısını içirmişler fare biraz sallanmış sonrada bağırmış:
-”O kedi buraya gelecek! “
**
Bir trafik kazası ihbarı alan polisler olay yerine gelirler.
Olay yerinde ağızları burunları dağılmış, kafaları kan içinde iki kazazedeyi yerde yatarken görürler. Ancak arabalarda bir çizik dahi yoktur.
Polis kazazedelerden birinin yanına yaklaşıp olayın nasıl olduğunu sorar.
Temel:
– “Hava sisli idi. Önümü cöremiyordum. Camdan başımı çıkarmış yol çizgilerine bakarak cidiyordum. Haçan bu salak da öyle geliyormuş.