Gaziantep’ te, ailesiyle piknikten dönen kadın, yolda kendilerini gasp edip sonra da kaçırıldıktan sonra 4 aşağılık yaratık tarafından tecavüze uğrayıp yol kenarına atılıyor. Her nasıl olduysa yaratıklar kısa sürede de yakalanıp suçlarını da itiraf ediyorlar ama;
Uyuşturucu kullandıkları iddia ettiklerinden mahkemede ilkin bunu mazeret olarak ortaya sürecekler; “ uyuşturucu almıştık, aklımız başımızda değildi, ne yaptığımızı hatırlamıyoruz..”Eğer ki avukatları da sıkıysa sürekli bu nedeni ortaya sürülecek, mahkemeye sözde uyuşturucu mağdurlarına! acıtasyon yapılacak..
Sonra hakim karşısına çıktıklarında bu dört yaratık takım elbise giyip kravat takıp, boyunlarını da bükerek kibar bir şekilde ”pişmanız” dediklerinde yürekler dayanmayacak. Hemen iyi hal indirimi devreye girecek.
Ayrıca kaçırılıp tecavüze uğrayan mağdurenin giyim kuşamı da çok önemli. Kim bilir pikniğe giderken nasıl da tahrik edici bir kıyafet vardır üzerinde? Belki de aman Allah’ım tayt vardı. Yoksa neden saldırsınlar ki durup dururken? Kadınsan zaten suçlu değimisin bu toplumda? Bir sıfır mağlup başlıyorsun hayata zaten. Çıkarılan kanunlar kadını daha da alçaltmıyor mu toplum nazarında? Kadına artan şiddet ve cinayetlerde hep bu nedenler ortaya sürülüp kadın daha da aşağılanmıyor mu?( 14 yaşında bir çocuğa tecavüz edenler , rızası vardı deyince mahkemenin tecavüzcüleri haklı bulduğu bir sistemde adaletten sakın bahsetmesin kimse)
Uyuşturucunun etkisi, boynu bükük duruş , hakim amcaya cici bir bakış, iyi hal derken çok çok birkaç sene yatıp çıkacak bu canavarlar ve aramızda yeni yakacak canlar aramaya başlayacaklar..
Çünkü cezalar asla caydırıcı değil. Korkutucu hiç değil.Eşini katledenin sırtının sıvazlandığı, eşine şiddet uygulamanın erkek hegemonyasında yüksek racon sayıldığı ilkel toplumumuzda kadını her zaman ikinci sınıf gören bir zihniyetten ve kokuşmuş bir sistemden gerçek adalet beklemeyin hanımlar..
Peki ya mağdurenin yaşadığı bu korkunç olay ve sonrasında yaşayacakları… Evleri ve arabaları modern görünen, ama kafa yapısı halen ilk çağda kalmış bir toplumda nasıl yaşayabilecek bundan sonra? Nasıl tekrar hayatına kaldığı yerden devam edebilecek? Düşünmek bile istemiyorum..
Tecavüzcüler için, şehir meydanın da görkemli idam istiyoruz.Hem de önce işkence gördükten sonra.Sonrasında idam sehpasına tekmeyi de atanın mağdure olması şartıyla..
Yoksa hapishane de mahkumlardan tecavüzcülere uygulanan cezaları beklemekten başka bir teselli de yok!
**
BAŞIMIZ SAĞ OLSUN TÜRKİYEM!
Daha eşi ve çocuğunun gözleri önünde katledilen polisimizin şahadet haberi kabus gibi üzerimize düşmüşken başkentten korkunç katliam haberi geldi. Artık neye üzüleceğimize şaşırmış durumdayız. Ülkemizin içine çekilmek istenilen bataklıktan ne yazık ki dış güçler nemalanmakta ve oyunlarını kutlamakta.
PKK yayını yapan bir gurup kan akacak diyor ve çok geçmeden başkentin göbeğinde bombalar patlıyor. İktidar yağcıları, dava dönmeleri de çok kan akacak diyor ve yine bombalar patlıyor. Bizden başka herkes her şeyi biliyor. İlgili bakan da halen ekran karşısına geçip utanmadan, sıkılmadan hiçbir sorumluluk yüklenme gereği duymadan istifa etmeyi düşünmüyorum, diyebiliyor.
GÜNÜN SÖZÜ
KARGANIN İNADI, KARTAL OLMAYA YETMEZ..
TEBESSÜM
İki eski dost yolda karşılaşmışlar. Sarılıp kucaklaştıktan sonra, biri sormuş;
-“Evlenemedim ne yapayım, hangi genç kızı anneme gösterdimse, hiç birini gözün tutmadı. Nihayet geçen yaz turnayı gözünden vurdum sandım. Çünkü kız tıpkı anneme benziyordu. Ama oda olmadı!”
-“Neden?”
-“Bu sefer de babam istemedi!”