Her ne kadar” artık trafikle ilgili yazı yazmak istemiyorum, nasıl olsa değişen bir şey yok, sesimizi kimseler duymuyor” desek de, otoparkta aracınıza çarpıp kaçan ve üzerine “aracınızı çizdim, hakkınızı helal edin” notunu görünce kime kızsam yada sinirlensem demekten kendimi alamıyorum..Kasko şirketleri isyanda zaten.Sık sık yaşanan kazalar yüzünden” kar” yerine “zarar “ediyoruz diye…
Özellikle havaların ısınmasıyla dışarıdan gelen ziyaretçilerinde artması yüzünden zaten berbat olan trafiğimizin çilesi ve yükü daha da ağırlaşıyor.Ağırlaşmaya da devam edecek…Sıkıntı o kadar büyük ki artık nerede patlak verip,kaosa dönüşecek ve yetkililerin dikkatini çekecek merak ediyorum doğrusu.
Fırsatını bulmuşken de büyükşehir belediye başkanımız Fatma Şahin den lütfen artık çağın gerisinde kalmış olan tramvaylardan bizi kurtarıp metroya bir an önce geçilmesini sağlamasını rica ediyoruz..
Gaziantep in trafiğini çözen başkan, tarihe adını yazdıracak olan başkandır…
Sakın çok önemli bir işiniz yoksa Karagöz Caddesi ve devamına gitmeye kalkmayın;perişan olursunuz.Bir yıldan fazla zamandır bitmeyen kaldırım yol çalışmaları yüzünden tam bir rezaletin yaşandığı bu bölgede en dikkat çeken ise daha yeni yapmış olan kaldırım ve yolların sökülüp yeniden yapılıyor olması..
Siz siz olun yine bu bölgeye sakın aracınızla da gitmeye kalkmayın.Çünkü çalışmalardan habersizce yola girdiğinizde önce sizi tıkanık bir trafik karşılıyor.İlerisini göremediğiniz içinse vardır bir aksaklık diye başlıyorsunuz beklemeye.Uzun ve sıkıntılı bir bekleyişten sonra(bu arada yanınızdan neşe içinde yürüyerek giden yayalara da imreniyorsunuz hani) aheste aheste geliyorsunuz sorunun başına .Oda ne? Meğerse ilerde yol kapalıymış ve araçlar ara sokaktan çıkış aradıkları için trafik tıkanıkmış..Yani uzun zamandır çileyle beklediğiniz sıkışıklığın sonu ise tam bir hayal kırıklığı ve sinir sıkışması.. Sebep;umursamazlık..Halbuki büyük çaplı yol çalışmalarında o istikamete giden güzergahlarda sık sık uyarı levhaları konularak sürücüler uyarılmalı.İşler uygununa göre yapılsa ne insanlar zor duruma düşer nede sorunlar oluşur..
İşte gerçek belediyecilikte ciddiyetçilik burada başlar…
Vatandaşı rahatsız etmeden, akışları aksatmadan hızlı ve güvenli bir şekilde hizmet vermek…
Her zaman gittiği yolda sakince seyrederken, aniden üzerine dehşetle gelen dozerlerin korkutucu manzaraları sadece bizim ülkemizde oluyordur sadece…
Peki sürekli şikayet ettiğimiz trafik sorununa karşı vatandaş olarak bizler ne mi yapacağız?
En güzeli,kullanabiliyorsak yada öğrenmekten kolay ne var?deyip bisikletle işlerimize gidip gelebiliriz.Hem sporda yapmış olur hem de beş lirayı çoktan geçmiş olan benzin parasından kurtulmuş oluruz.
Ya da yürümek en faydalı aktivitedir, diye sloganla yakın mesafelere araçlarla gitmeyi terk edip yürüyerek gitmeye başlaya biliriz.Birde kendimize yürüyüş arkadaşı ayarlarsak deymeyin keyfinize..
Oda olmazsa toplu taşıma araçlarına yönelebiliriz.Hem yıllardır duymadığınız arabeskleri tekrar hatırlar,hem de on beş dakikalık yolda ülke nasıl kurtarılır muhabbetlerine tanık etmiş oluruz..Hele de tramvayımız o kadar aheste aheste gidiyor ki beşikte sallanıyor misali güzel bir şekerleme dahi yapabilirsiniz..
Bizden önermesi..
GÜNÜN FIKRASI
Temel büyük bir yük gemisinde kaptandır ve sürekli okyanuslarda dolaşır. Bir gün Trabzon’a yolu düşmüş, köyüne gelmiş, köy kahvesinde can arkadaşı Dursun’u görmüş ve Dursun’a; -Ula Tursun gel getureyim seni gemilan uzak denizlere!” demiş Dursun kabul etmeye yanaşmamış ama nihayetinde zor da olsa ikna etmiş. Yola çıkmışlar. Büyük okyanusun ortalarına gelmişler. Dursun bide ne görsün küçücük bir adanın kenarında, saçı sakalı uzun sefil durumda yaşlı bir adam el kol sallayarak gemiye doğru bağırıyor. Dursun Temel’e sormuş: -“Ula Temel ha bu adamda kimdur?” -“La ne bileyim otuz senedur haburdan gelur giderum, o adam bana hep oyle el sallar delimidur nedur anlamadum ki.”
GÜNÜN SÖZÜ
Herkes tarafından doğru kabul edilen şeyler,büyük olasılıkla yanlıştır..
P.Valery