Günümüzde ülkeler arası çatışmaların nedenlerine baktığımızda enerji kaynaklarının kullanımı
önemli bir yer tutmaktadır. Ülkelerin gelişmişlik seviyelerinin tespit edilmesinde birçok gösterge
karşımıza çıkmaktadır, bu göstergelerinden biri ülkelerin ürettikleri ve kullandıkları enerji miktarıdır.
Gelişmiş ülkeler, yaklaşık 1 milyarlık nüfuslarıyla dünyadaki toplam enerjinin yaklaşık %60’ını
tüketirken az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ise bu enerjinin sadece %40’ını tüketmektedir.
Teknolojinin geliştiği sanayileşmiş ülkelerde insanların refah seviyesi yüksek, enerji tüketimi de
fazladır. Enerji kullanımı; piyasa koşulları, çevre sağlığı ve teknolojik yeniliklere göre şekillenmekte
ve gelişmektedir. Ülkemizin son yıllarda yavaşlama eğilimine girse de artmaya devam etmekte
buna paralel olarak enerji ihtiyacımızda her geçen gün artıyor. Biz ise enerjide büyük oranda dışa
bağımlıyız. Ülkemizde cari açığın (ihracatın ithalatı karşılama oranı)yüksek olmasının en temel
sebebi tükettiğimiz enerjinin yaklaşık üçte ikisini ithal etmemizdir.
Türkiye bulunduğu jeopolitik konum nedeniyle Dünya’nın en stratejik konumunda yer
almaktadır. Ilıman iklime sahip olması, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı
yerde bulunması, doğu kültürleri ile batı kültürleri arasında bir köprü görevini üstenmesi, İpek ve
Baharat yollarının ülkemizden geçmesi, boğazlara sahip olması, verimli tarım arazilerine sahip
olması gibi nedenlerle tarih öncesi çağlardan günümüze Anadolu Yarımadasında birçok medeniyet
kurulmuştur. Türkiye’nin çevresine baktığımızda Orta Doğu, Hazar Havzası gibi Dünyanın en
zengin enerji kaynaklarına sahip bir Coğrafyada yer almaktayız. Türkiye’nin çevresindeki ülkeler
İran, Irak, Rusya, Azerbaycan önemli doğalgaz ve petrol yataklarına sahipken ülkemiz neden
enerjide dışa bağımlı? Acaba bizde bu stratejik kaynaklar yok mu ya da çıkaramıyor muyuz?
Petrol ve doğal gaz yaklaşık 70-80 milyon yıl önce 3.jeolojik zamanda canlı kalıntılarının
fosilleşmesi ile oluşmuştur Türkiye’nin de aynı jeolojik zamanda oluştuğu düşünüldüğünde
Türkiye’yi çevreleyen denizlerde petrol ve gaz yataklarının varlığı yadsınamaz bir gerçektir. Geçen
yıl sondaj gemilerimizin Karadeniz’de yaptığı çalışmalarda yetki alanımızda doğalgaz yataklarının
varlığı tespit edildi. Ve doğal gazın çıkarılıp kullanılması için çalışmalara başlandı. Bu belki de yeni
büyük yatakların habercisi niteliğindedir. Ülkemizin ihtiyacı düşünüldüğünde bulunan gaz yetersiz
olsa da arama çalışmaları hem Karadeniz’de hem Akdeniz’de devam ediyor. Rusya Ukrayna
savaşının yaşandığı bu günlerde enerji kaynaklarının ne kadar önemli olduğu bir kez daha
anlaşılmıştır sanıyorum.
Sanayide, konutlarda kullandığımız elektriği Kömür, Doğal gaz, Hidrolik, Rüzgâr, Güneş gibi
kaynaklardan elde etmekteyiz. Türkiye enerji üretmek için her yıl 45-50 milyar metreküp doğalgaza
13 milyar dolar para ödemektedir. Son yıllarda elektrik enerjisi üretiminde doğalgazın payı yüzde
48’lerden yüzde 32’lere kadar inse de halen Türkiye doğal gazın neredeyse tamamını Rusya, İran,
Azerbaycan, Libya gibi ülkelerden ithal etmektedir. Karadeniz’de geçtiğimiz tespit edilen doğalgaz
Türkiye’nin 6-7 yıllık ihtiyacını karşılayacak kapasitededir. Yeni yatakların bulunması ile Türkiye’nin
doğal gazda dışa bağımlılığı azalacak hatta ülkemiz doğalgaz ihraç eden ülkeler arasına
katılacaktır en azından böyle olmasını umuyorum. Doğal gaza ödediğimiz 14 milyar dolar farklı
alanlarda ülkenin kalkınması için kullanılacak halkın refah seviyesi artıracaktır. Türkiye enerjide
dışa bağımlılığı azaltmak için Doğu Akdeniz’de de çalışmalarına devam ediyor. Bu bölgede de
Oruç Reis gemisi ile hidrokarbon yatakları aranmakta ki bu bölgede Türkiye’nin 400 yıllık ihtiyacını
karşılayacak rezervlerin olduğu düşünülüyor. Bu yüzdendir ki ABD, Fransa, İngiltere hatta Rusya
bu bölgede. Yunanistan ile Türkiye arasındaki birkaç yıldır yaşanan krizin arkasında adalar
sorununun yanında bu bölgedeki petrol ve doğal gaz yataklarının mevcudiyeti yatıyor. Bizim kara
sularımız içerisindeki bölgelerde mavi vatan dediğimiz bölgede yaptığımız sondaj faaliyetleri
Yunanistan başta olmak üzere bazı batılı ülkeleri fazlasıyla rahatsız etmektedir. Oysaki bu bölgede
doğal gaz aramak Türkiye’nin en doğal hakkıdır.
Doğu Akdeniz ve Karadeniz’deki doğal kaynakların aranması, işlenmesi ve kullanılması
enerjide büyük oranda dışa bağlı olan Türkiye’nin bu bağımlılığının azaltılması açısından hayati
öneme sahiptir.