Bugünlerde gündemde sahiplenilmeyen hasta sokak hayvanlarının uyutulması ile ilgili kanun iktidar
tarafından verilen teklifi gündemde. Peki bu duruma nasıl gelindi? Bitlis’te köpek saldırısı sonucu kuduz
olan bir çocuğun hayatını kaybetmesi, geçtiğimiz yıl Muş’ta yaşlı bir kadının köpek saldırısı sonucunda
yaralanması ulusal düzeyde ses getiren olaylar olarak kayıtlara geçti. Erdoğan’ın bu yıl gerçekleşen yerel
seçimlerin ardından AK Parti Meclis grubuna yönelik “Bu iş çığırından çıktı, neyi bekliyoruz?” açıklamaları
da kanun teklifinin hızla hazırlanarak komisyonlara sevk edilmesine neden oldu. Nihayetinde kanun teklifi
komisyonda görüşülmeye başlandı ve kabul edildi. Kanun teklifinde 2 milyon sokak köpeği olduğu bilgisi
verilmiş bu bilgi nereden alındı ve gerçeği yansıtıyor mu? Kanun teklifinin ilerleyen kısımlarında sahipsiz
sokak hayvanlarının 4 milyon olduğu baz alınmış. Kanun teklifinde kullanılan verilerin büyük bir kısmının
referansı ve güncelliği konusunda tereddütler var. Bunun yanında teklifin önemli bir kısmında “sahipsiz
köpekler” veya “sokak köpekleri” ibareleri kullanılmış. Fakat yasa değişikliği durumunda uygulamanın
sadece köpekleri mi yoksa tüm sokak hayvanlarını mı kapsayacağı konusu belirsizliğini koruyor.
Bu durum zaten kutuplaşmaya oldukça hazır olan kamuoyunun ikiye bölünmesine neden oldu. Bir taraf
sokak köpekleri sorununun bir an evvel çözülmesi için radikal bile olsa adımlar atılmasını talep ederken
diğer bir grup ise konuya hayvan hakları penceresinden taviz bakılmasında ısrarcı. Kanun teklifinde
sokak köpeklerinin ötanazi yoluyla uyutma önerileri toplumun büyük kesimi tarafından tepkiyle karşılandı.
Sosyal medyada teklifin geri çekilmesine yönelik imza kampanyaları başlatıldı, ulusal televizyon
kanallarında bu yasaya karşı haberler, oturmalar, söyleşiler yayınlandı. Hatta Cumhur ittifakının ortağı
sayın Devlet Bahçeli sokak hayvanlarının uyutulmasına karşı olduğunu dile getirdi. Gelin görün ki
Cumhurbaşkanı kimse bizim hayvan sevgimizi test edemez diyerek yasa teklifinin ivedilikle meclisten
geçirilmesini istedi. Görünen o ki tüm tepkilere rağmen yasa teklifi meclisten geçecek ve
Cumhurbaşkanının onayı ile yasalaşacak. Sokak hayvanlarının öldürülmesi yerine keşke rehabilite
edilmesi yönünde çalışmalar hızlandırılsa ama insana değerin az olduğu bir toplumda hayvana değer
nasıl olsun ki diye soruyor insanlar kendilerine. Kanun teklifi sahipsiz sokak hayvanlarının ötanazi yoluyla
hayatlarının sonlandırılması yetkisi belediyelere veriliyor. Birçok belediyenin bu yetkiyi kullanacağını
düşünmüyorum ama illa ki kanuna uygun ama insanlık vicdanına uygun olmayan uyutma tedbirini bazı
belediyelerin uygulayacağı da kuvvetle muhtemel.
Hayvanların öldürülmesi doğanın dengesini de bozacaktır. Kedinin öldürülmesi fare popülasyonunda
artışa, köpeklerin öldürülmesi bazı canlı türlerinin yok olmasına neden olacaktır ki bu durum ekolojik
dengeyi bozacaktır. Bahçeli evi olan ve tavuk besleyenler bilirler eğer tavuk olması kene akrep örümcek
gibi hayvanların türünde artış meydana gelir. Aslında sahipsiz ve hasta sokak hayvanlarının
rehabilitasyonu belediyelerin sorumluluğunda ama gelin görün ki bazı belediyeler işlerini iyi yapmadığı
için hasta sokak hayvanlarının sayılarında artış yaşandı. Her ne olursa olsun sorunun çözümü öldürmek
olmamalı. Pek gerçekçi olmasa da umarım bu yasa teklifi meclisten döner.