Dinlemek,anlamak ve tarafsızca en doğru kararı vermek; böyle bir medeni düşünceyle bizim işimiz olmaz.Canımız tezdir.Bize yeter ki bir olay olsun. Üzerine serisi çekilebilecek senaryolar yazma ustasıyız.
Az yada hiç okur,kıt düşünür,sıfır araştırır,sorgulamaya gerek dahi duymadan bir kamyon dolusu konuşabiliriz.
Biz ki,kahvehane köşelerinde,kaldırım köşelerinde ülke kurar,ülke yıkarız.Ekonomi,eğitim,politika..ne varsa uzmanlık alanımızdır.
Bir boşanma davasında kadın olsun erkek olsun yargılar,karara bağlar ve hemen infaz ederiz.Her olaya verilecek bir cevabımız,her konu hakkında bir hükmümüz mutlaka vardır.
Düşenin elinden tutmak da ne demek? Bir tekmede bizden gelir ki hem de okkalısından.
Kadın cinayetleri,sokak ortasında kan davası infazları,çocuk katliamları... Son zamanlarda ekonomiyi de sollayarak en çok konuşulanlarımızdan oldu.Evet, ruh halimiz hepten berbat.Oynatmaya az kaldı.. o kadar yani.
Şunu da nankörlük yapıp inkar etmeyelim ki, millet olarak gerçektende insafımız vardır.Aciz olana ,düşküne canımız isterse yardımı severiz.Dünyanın sırtının döndüğü Suriyelilere her türlü olumsuzluklarına sıkıntılarına rağmen yine de kucak açarak ispatladık.
Ama inkar edilemez bir gerçeğimizde var ki, merhametimizin yanında bir o kadar da şovmenizdir.
Son günlerde arka arkasına gelen taciz,cinayetler yüzünden tamda en hassas olduğumuz bir dönemde kadının biri bunu fırsata çevirmiş ya,yazıklar olsun.Sırf intikam amaçlı, millette zaten taciz,tecavüz haberlerinden bunalmış burnundan soluyorken adamcağızını birisine iftira atarak meydan dayağı çektirip sözüm ona intikam alıp,yürek soğutuyor.Etraftaki vatandaş tasvip edilmese de son günlerdeki yürek hoplatan haberler yüzünden böylesine çirkin bir iftira ile sorgusuzca gaza gelebilir,saldırabilir.Ama ya okumuş mürekkep yalamış sözde akli selimlere ne demeli? Emniyetten en doğru ve sağlıklı bilgi almadan, savcılık açıklaması beklenmeden hemen haber yapmak, manşetlere taşımak en az iftiracı o kadın kadar suçludur.Kadın emniyette ifade verip iftira attığını,pişman olduğunu açıklaması ile ilgili de cılız olarak birkaç yayın dışında herhangi bir haber yapanı da görmedim.
O vatandaştan sosyal medyasında paylaşan,hakaretler eden herkes özür dilemeli.
Dinleyip anlamadan dövenler,
Gazetelere tacizci olarak lanse edenler,
Sonrasında ise adam gibi özür bile dilemeyenler….Sizin yükünüz daha da ağır.
GÜNÜN SÖZÜ
Cahilin kalbi ağzında akıllının lisanı kalbindedir.
Ahmet Rıfai
TEBESSÜM
Doktor yaşlı hastayı muayene ettikten sonra kan tahliline göndermek ister. Ancak, kanın aç karnına alınması gerektiği düşünerek sorar:
-Amca sabah kahvaltı yaptın mı?
Yaşlı adam memnuniyet içinde cevap verir:
-Yaptım doktor bey, yaptım. Allah sizden razı olsun.
Sonra yanında bekleyen hastaya fısıldar:
-Bir de doktorların aleyhinde konuşurlar. Sabah geldiğim için adam kahvaltı teklif ediyor.
**
Bir ülkenin meclis genel kurul salonunun giriş kapısının tamiri gerekiyormuş.
Konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet ederek kapıyı göstermiş ve fiyat istemiş.
Birinci marangoz:
“500 tl'ye olur bu iş” demiş. “200 malzeme, 200 işçilik, 100 kâr.”
Bürokrat ikinci marangoza dönmüş:
-Siz aynı işi kaça yaparsınız?
-2.500 lira.
-Nasıl olur bu kadar fiyat farkı?
-1000 bana, 1000 size... 500 de bu arkadaşa veririz kapıyı yapar.
İhale ikinci marangoza verilmiş.
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?