Atamız diyor ki;
Cumhuriyet, demokratik idarenin tam ve mükemmel bir ifadesidir. Bu rejim, halkın gelişimini ve yükselişini sağlayan, onlardan esirlik, soysuzluk, dalkavukluk hislerini uzaklaştıran bir yoldur.”
“Dünya üzerinde yaşamış ve yaşayan milletler arasında demokrat doğan yegâne millet Türklerdir.”
“Yürütme kudreti, yasama yetkisi ulusun tek ve gerçek temsilcisi olan mecliste toplanmıştır. Bu iki kelimeyi bir kelimede anlatmak mümkündür: Cumhuriyet.”
“Cumhuriyet, ahlâki erdeme dayalı bir idaredir. Cumhuriyet erdemdir. Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir idaredir. Cumhuriyet erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aralarındaki fark bundan ibarettir.”
91 yıllık Cumhuriyet kazanımları, son yıllarda hükümet tarafından ne yazık ki harcanmakta.
1925 yılında Atatürk’ün ifade ettiği, “Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir” sözü adeta bugün yaşadığımız günlerin tarifi gibi.
2014 Türkiye’sinde korku var mı?
Siyasileri eleştiren gazetecilerin işlerinden kovulduğu, hiçbir suçu olmadığı halde askerlimizin yıllarca hapse atıldığı,ters düşen insanlara rahatça iftira atıp suçlanabildiği bir dönem yaşanan Türkiye’de korku elbette var.
Tehdit var mı?
Olmaz mı.Hem ekonomik hem de esaret olarak..
Rezil, korkak, alçak, sefil insanlar var mı?
Milletin anasına küfreden işadamları hala hükümetten ihale kotarıyorlarsa, iktidar partisinden milletvekilleri yüz binlerce liralık hediyeler alıyorlarsa, yatak odalarında para kasaları ortaya çıkan insanlar hiçbir açıklama yapmadan aklanıyorlarsa ve para dolu ayakkabı kutularının hesabı sorulmuyorsa bu ülkede rezil insanlar da vardır, korkak, alçak ve sefiller de…
Bu gerçekler, Atatürk’ün ahlaklı ve erdemli insanların yetişeceğini söylediği cumhuriyetin günümüzde fiilen yok olduğunu, her türlü sefil insan profil insanlar yetiştiğini gösteriyor.
Anayasamızdaki kuvvetler ayrılığı prensibine göre ayrı olması ve birbirlerini denetlemesi gereken Yasama, Yürütme ve Yargı erkleri tek elde toplanmışsa, işte o el sultanlıktır, padişahlıktır…
Gazeteci,esnaf,doktor,avukat,,korku içinde yaşıyorsa yönetim şekli cumhuriyet de değildir.
Düşmanlara, dış tehditlere karşı milletçe ne yapıyoruz?Kahramanlığımızı nasıl gösteriyoruz?Hiiiç.. olan biteni sadece seyredip bizim adımıza karar verenlere tepkisiz,sırtımızı dönüyoruz.
Gazeteci,esnaf,doktor,avukat,,korku içinde yaşıyorsa yönetim şekli cumhuriyet de değildir.
Türk milletine en uyumlu yönetim biçimi olan Cumhuriyet’e her zamankinde daha fazla sahip çıkmalıyız.
Artık elimizden kayıp gidiyor.
Korkaklık ve boş vermişlikte Atanın çizdiği diğer bir insan profili..
Türkiye nin cumhuriyetin sembolü olan Çankaya köşkü gözden çıkarıldı.
Seneye de anıtkabir yerine başka bir istikameti ziyaret görmeye tahammülünüz yeterse yine sessiz kalmayı yeğleyin.Tıpkı andımızın kaldırıldığında verdiğiniz tepki gibi..
Sonra da düşünün;
“Cumhuriyeti biz kurduk .Onu yaşatacak ve yüceltecek olanlar sizlersiniz” diyen Ataya hangi yüzle cevap verebileceğinizi…düşünün..
GÜNÜN SÖZÜ
Cumhuriyet erdemli insanların rejimidir..
Montesqouiu
TEBESSÜM
Zamanın birinde bir başbakanımız Amerikaya gider ve Bush ile görüşür. Görüşmede bir ara Bush derki:
“biz teknolojide o kadar ilerledik ki artık ölüyü bile diriltiyoruz” altta kalmayı zaten hiç sevmeyen başbakan da hemen yine hiç düşünmeden:
“o da birşey mi? biz 100 metreyi 5 saniyede koşabilecek bir sistem geliştirdik” deyivermiş ama pişman da olmuş. bunun üzerine Bush’da:
“yaaa” diye hayret etmiş” görmeyi çok isterim ” diye eklemiş.
“inşallah” deyip bizimkiler ayrılmışlar ABD’den.
Aradan bir iki ay geçmiş ve Bush telefon edip:
“dostum geliyorum haftaya göster şu hızlı adamı bana” demiş. telaşlanan başbakanımız! hemen adamlarını toplayıp istişareye başlamış:
” ya arkadaşlar ben Bush ölüyü diriltiyoruz deyince biz de 100 metreyi 5 saniyede koşan bir teknoloji geliştirdik deyi verdim adam şimdi bunu görmeye gelecek ne yapacağız bilemiyorum” deyince herkes önce düşünmüş kara kara! sonra içlerinden biri:
“efendim buldum “demiş .herkes heyecanla dinlemeye başlamış adamı
” başbakanım biz her gelen yabancı heyetini nereye götürüyoruz?” başbakan pek bilmediği için sormuş “nereye”
“tabi ki “Anıtkabire”
“eeeee”
“oraya gidince deriz ki madem ölüyü diriltebiliyorsunuz diriltin bakalım ATATÜRK’ü de deriz” başbakan şaşkınlıkla sormuş:
“ya diriltirlerse” cevaben adam da:
“merak etme başbakan onlar ATATÜRK’ü diriltir sen de karşın da görürsen sen zaten 100 metreyi değil 5 saniyede 2 saniyede bile koşarsın!!!”