Zor günler!

Merve Tanrıöver
Merve Tanrıöver
Zor günler!
19-09-2015

Uzun zamandır açılım saçmalığı yüzünden şımartılan bölücüler ve AKP’nin seçim zamanı oy kaygıları uğruna iyice verilen tavizler sonra,oluşan yüksek gerilim yüzünden sonunda artık ne yazık ki kanda akmaya başladı.

İŞID bahanesiyle yurt genelinde saldırılar ,yağmalar ve ölümler gerçekleşti.

Çocuk katili Öcalan mutlu olsun diye “ANDIMIZ” kaldırıldı, resmi dairelerden TC kaldırıldı.Türk bayrağımız direklerden indirildi,yakıldı ve hiç olmadığı kadar horlandı.PKK yurdun güneyinde at oynatmaya başladı,kimlik kontrolleri yaptı,Kürtçe isimler kullanmaya başladı.

Terörist başı yakalanmadan önce dağlarda kaçak yaşayarak daha sefil bir yaşam sürerken,sözde tutuklanıp konulduğu lüks hapishanesinde hiç olmadığı kadar saltanat sürmeye ve adam yerine konulup muhatap alınmaya başlandı.

PKK’lı kadın milletvekilleri asker taşladı,polis tokatladı,sabrı taşıracak hadsizliklere imza attı..

Şimdi de yıllarca silah çektikleri Mehmetçik,yine bu hadsizler için Kobani ‘ye gidip savaşmalılarmış..

Biraz yüz, biraz edep…

Bir arkadaşımın yakını ,yirmi yıllık PKK sempatizanı Kürt komşusunun kendisine “buralar artık Kürdistan olacak.Bu topraklar bizim.Hepinizi buradan süreceğiz” tehditleri, yılıar önce Ermenilerin komşularına nasıl işkence yaptıklarına bir çağrışım yaptı mı?

Sayın Cumhurbaşbakanı Erdoğan’ın İŞID’ı önce övüp silah desteği vermesi, sonra da yine rotayı çevirip “İŞID bir terör örgütüdür” açıklamaları ve akabinde “Hükümet en son yaralıları tedavi ediyordu, sağlık bakanı kendisi ifade etti. ‘IŞİD yaralılarını tedavi etmek insani bir durumdur’ diye açıklama yaptı. O sırada YPG’li Kürt bir gencin cenazesi geldiğinde morga dahi alınmasına engel olundu ve orada hadiseler çıktı. Bu büyük bir çelişkidir. Tüm bunlar damla damla birikti ve bu noktaya geldi.”demesi benim değil AKP’ nin kurucularından Kürt milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’ın isyanlarıdır..

Amerika dış işlerinin bir gün öyle bir gün böyle şeklindeki talimat açıklamaları aslında Türkiye’nin onların elinde nasıl kukla bir ülke durumuna geldiğini en bariz şekilde açıklamış oldu.
Tüm bu yaşananlara özetle damgasını vuran ise,Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Lütfü Çiçek,  terörist cenazesini şova dönüştürmek isteyen DBP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüte, olay çıkması halinde anında müdahale edeceklerini belirterek;

Serhildanı (başkaldırı) siz bize öğrettiniz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin parçalanmayacağını, yıkılmayacağını biz de size öğreteceğiz” oldu.

Bizim birde artist eskisi iş bulamayan sanatçılar,işe yaramayan tarihçiler ve yağcılıktan başka marifetleri olmayan yazarlardan oluşmuş akılsız akillerimiz vardı.Yediler,içtiler,paraları cuka ettiler ve kayboldular.Şimdi de ortaya çıksınlar ve parlak akıllarıyla açılım saçmalığıyla akan kanları bizlere bi zahmet açıklasınlar..

GÜNÜN SÖZÜ

Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur.

ATATÜRK

TEBESSÜM

New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarisin bir hanim yan yana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşça vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:
-Size bir soru soracağım, cevabi bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.
Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.
Soru sorma sırası sarışına gelmiş:
-Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla aşağı inen şey nedir?
Adam dakikalarca düşünmüş. Yanıtı bulamamış… Cüzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-Cevap ne?
Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış…

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?