Bugünlerde TDK’nın hazırladığı sözlüğe bakınma merakı çöktü üzerime. Sözcüklerin anlamı, eş anlamlıları falan okuyup kendi çapımda bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum.
Dün baktığım sözcük “Engin”di.
‘Engin’in eş anlamlısı şuymuş: ALÇAK
Gelelim diğer Engin’e.
Diyor ki, “10 Kasım’da genelevler kapalı mıydı bilmiyorum”
Aslında biliyor kapalı olduğunu da deneme yayını yapmak için soruyor.
Haklıdır.
Allah kimsenin işyerini kapanmak zorunda bırakmasın. Sonrası malum, merdiven altı, köprü altı derken laçkalaşıp gidiyorlar.
Engin’e başka dert vermezse bu yeter.
Engin’in bir de duruşuna bakalım:
Kadın tacizleri, tecavüzleri oldu, tek bir satır yazabildi mi?
Hayır.
Çocuk tacizleri, tecavüzleri oldu, değil yazmak, sitem bile edebildi mi?
Hayır.
Satılmadık devlet malı kalmadı, yorum yapabildi mi?
Hayır.
Yeşil alanlar katledildi, sesini duyan oldu mu?
Hayır.
Yandaş firmanın maden ocaklarında ölenler için ağzını açabildi mi?
Hayır.
Bu liste uzar gider.
Hakkını yemeyeyim, aslında yazar yazmasına da, kafasını kumdan çıkaramıyor. Normaldir, onun kadar ben içsem değil kafam, komple bedenim kuma gömülür.
Arada sırada yüzünü gösterir mi diye merak ediyorsun, yok. Ne zaman bakarsan bak, her yer meydanda sadece kafa kumun içerisinde. Yüzünü görene aşk olsun…
Ama olsun, sayesinde bir şeyler öğreniyoruz.
Bakın genelevlerin kapalı olduğunu o gündeme getirdi de hatırladık. Bir de ‘Alçak’ların arada kalıp laçkalaştığını.
İyi ki şimdi genelevler açık.
Hiç olmazsa alayını bir arada bulabilme şansımız var.
BİR FIKRA
Gazeteci Engin Ardıç, “10 Kasım’da genelevler kapalı mıydı, yaşım küçüktü bilmiyordum” demiş.
Bunu duyan Püsküllü Kadir hiç durur mu? Yapıştırmış cevabı:
“Tabi ki kapalıydı, yersiz yurtsuz kalıp köprü altlarında, merdiven altlarında az mı rezil olmuştuk?”
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
