Eğitim ve öğretimin altın çağını yaşamış şanslı bir nesil olarak, üzüntüyle izliyorum günümüz gençliğini.Meğerse o dönemde bizlere normal gibi gelen eğitim sistemimizin,zaman içinde nasılda yozlaşarak,kan kaybettiğini ızdıraplar içinde izliyoruz.
İlerisini değil, şimdilerin içi boş ama hayatın temeli olan ilk,orta,lise bilgilerini diyorum.Çünkü bizim jenerik on dakika da Türkiye haritasını bölgelerine ayırarak çizip,komşularını da sınır uzunluklarıyla bilmek zorundaydı.Yeraltı,yerüstü kaynakları,bitki örtüleri,dağlar,ovalar…bilmek olmazsa olmazlarımızdandı.Matematik,Edebiyat,Dilbilgisi,Biyoloji bilgilerimizi ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.Şimdikilerin yanında filozof kalıyoruz.O kadar ki yani.
Eğitim sistemimizdeki çöküşün başlama sebebi ne yazık ki yıllar önce tamamının emanet edildiği FETÖ yapılanmasıdır.Kitaplardan ilk önce hiç sevmedikleri Atatürk’ü kaldırmayla başlayıp, eğitim adına,bilgi adına ne varsa yeniden yapılandırıp şimdi ki neslin oluşmasında başrol oynadılar.
TV’lerde tek izlenesi olan yarışma programında rezaletin en büyüğüne şahit olduk.Ben yurt dışındayken… diye ağzını yayarak konuşan hanımefendi çok basit olan beyinde bulunan bir parça; omurilik soğanı sorusuna “sarımsak” diye cevap verip tıp doktoruna teyit ettirme gereği duydu.
Şimdiye kadar öğrendiğimiz bütün bilgileri çöpe atalım.
Malum doktor beyde omurilik sorusunda “sarımsak” cevabını onaylayarak eğitim sistemimizin geldiği noktayı gözümüzün içine soktu.” Ekran önünde şaşırmış,heyecan yapmış” mazeretlerine söylenecek tek cevap;
İstiklal Marşını tek nefeste,
Gençliğe Hitabeyi bir solukta,
Atamızın ilkelerini ise nefessiz söyleyen,bilimi,ilimi kendi adını söyleyebilecek kadar yutmuş nesil diyor ki;”Güçlü,donanımlı bilim asla hata kabul etmez.Yetersizlik,ilgisizlik ise insanı sadece şaşırtır.
GÜNÜN SÖZÜ
Soru da bilgiden doğar,cevap da.
Hz. Mevlana
TEBESSÜM
Ressam galeri sahibine sergide resimlerinin ilgi görüp görmediğini sordu. Galeri sahibi şöyle cevapladı:
– Sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber şu: Bir beyefendi senin resimleri inceledi ve sen öldükten sonra bu resimlerin kıymetlenip kıymetlenmeyeceğini sordu. Ben de evet dedim. Bunun üzerine 15 resmin tamamını satın aldı.
-Harika!, diye bağırdı ressam:
-Peki kötü haber ne?
– Adam senin doktorundu…
**
Temel parmağını camla kesmiş. Telaşla yeni kurulan aile hekimliği merkezlerinden birine gitmiş.
İçeri girince malum iki kapı çıkmış karşısına: Birinde hastalıklar, diğerinde yaralanmalar yazıyormuş.
Durumuna uyan yaralanmalar kapısından içeri girmiş.
Önüne yine iki kapı çıkmış: Birinde kanamalı, diğerinde kanamasız yazıyormuş.
Kanamalı kapıdan girince yine iki kapı çıkmış karşısına:
Hayati önemde olan ve hayati önemde olmayan.Hayati önemde olmayan kapısından girince kendini sokakta bulmuş..
Evde sormuşlar: - Temel sana iyi baktılar mı?
Hiç bakmadılar ama organizasyon bir harika..
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?