USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YARGISIZ İNFAZ

26-05-2021

Kişiler arası ilişkilerimizde en fazla yaptığımız hatalardan birisi yargısız infaz; Yani önyargı!

Günümüzde araştırmayı,düşünmeyi unutan insanlar yüzünden ön yargılara o kadar çok muhatap kalıyoruz ki ,biranda kendimizi gerçekleri  yanlış anlaşılmanın saçmalığından ifade ederken ya da açıklama yapmaya çalışırken bulabiliyoruz.

Mesela;

Önemli bir toplantıda cep telefonuyla bağıra bağıra konuşan bir kişi garibinize gidiyorsa, paradigmanızı değiştirmeden onu değerlendirdiğiniz için, siz yanılıyorsunuzdur.

Örneğin; trende giderken, bir baba, 3 evladıyla oturup, sürekli ağlayan çocuklarına hiç, susun, demeden yolculuğa devam ettiğinde ; siz ona ne gamsız adam, diyebilirsiniz. Ama sorsanız, belki de onlar hastaneden geliyorlardır ve bir saat önce çocukların anneleri ölmüştür ve eve dönüyorlardır.

Prof.Covey’in konuşmasını dinlemeye gelen annesi, arka sırada oturan 2 kişinin toplantı boyunca sürekli konuştuklarını görerek, çok öfkelenmiş ve oğlumu küçümsüyorlar diyerek de çok üzülmüş. Yemek molasında oğluna, şunların kafasına çantamı indiresim geliyor, demiş. Oğlu; “anne o adam Finlandiyalı, burada simultane tercüme yok, mecburen tercümanı yanına oturttuk” demiş.

Havaalanında aktarma yapmak isteyen yaşlı bir hanım, uçağının 2 saat gecikmeli olduğunu öğrenince, dergiler ve bir kutu kurabiye alarak bekleme salonuna geçmiş. Yanındaki sehpaya da dergileri ve kurabiye kutusunu bırakarak, okumaya dalmış. Bir ara bakmış ki, yanındaki koltuğu oturan bir adam, sehpadaki kurabiye paketini açıyor ve yemeye başlıyor. Kurabiyelerin kendisine ait olduğunu hissettirmek isteyen kadın, adama dik dik bakmış. Hatta canı o an istemediği halde, kutudan bir kurabiyeyi ağzına atmış. Her halde kurabiyelerin sahibinin kim olduğunu artık anlamıştır diye düşünürken, adam bir tane daha ağzına atmaz mı? Hemen kadın da bir tane daha atmış ve bir yarışma başlamış, adam bir tane, kadın bir tane. Sonuçta kutuda tek kurabiye kalmış, adam onu hızlıca kaparak ortadan bölmüş ve gülerek kadına ikram etmiş. O sırada, kadının uçağının alana indiği anonsu duyulmuş ve işlemler için kadın bankoya gitmiş. Pasaportunu çıkartmak için çantasını açtığında,ne görsün; kendi kurabiye paketi, hiç açılmamış olarak çantasında durmuyor mu?

Meğer, bunca zamandır adamın kurabiyesini yiyormuş. Tabii çok utanmış ama, artık iş işten çoktan geçmiş.

Başkalarının düşünce ve davranışları hakkında hüküm verirken, elimizdeki veriler çoğu zaman yeterli olmuyor. Davranışların nedenini bilmeden çok yanlış yargılara varabiliyoruz.

Araştırmacı Covey bu örnekleri ; “aynı enformasyona farklı bakış, bizim davranışlarımızı belirler” diye özetliyor. Buradan yola çıkarak çözemediğimiz sorunlar için, zihin haritası değiştirmenin gereğini vurguluyor ve Einstein’in bir sözünü anımsatıyor:
Karşılaştığınız sorunları, o sorunları yarattığınız düşünce düzleminde kalarak çözemezsiniz.

Çoğumuzun zaman zaman yaptığı gibi, “sorunların içinde kaybolmak” yerine, paradigma değiştirmeyi başarıp, sorunlara farklı biçimde yaklaşabilenler, o sorunu aşma şansını da yakalıyorlar. Zaten sorunlarımızı dostlarımızla paylaşmamızın nedenlerinden biri de, farklı bir bakışın, bize farklı davranabilme kapısı aralama ihtimali değil midir?

ÇÖZÜMSÜZ gibi gördüğünüz sorunlar konusunda PARADİGMA değiştirmenin önemi çok büyüktür. Aslında hayatımızı, başarımızı, mutluluğumuzu belirleyen bizim kendi davranışlarımızdır. Başımıza gelen her şeyle onlara verdiğimiz tepki ve yanıt arasında geniş bir hareket alanı vardır…”

Kaynak;Stephan R. Covey 

GÜNÜN SÖZÜ

Affetmek hep bir duygu gibi düşünülür.Aslında duyguların sona ermesi demektir…
-Irıs Murdoch

TEBESSÜM

Bir bilim adamı çekirgeler üzerine araştırma yapıyormuş.
Çekirgenin birinci ayağını koparmış. Çekirgeye zıpla demiş. Çekirge zıplamış. Raporunda çekirgenin birinci ayağını kopardım, çekirgeye zıpla dedim zıpladı diye yazmış.
Çekirgenin ikinci ve üçüncü ayağını koparmış. Çekirgeye zıpla demiş, çekirge yine zıplamış. Raporunda çekirgenin ikinci ve üçüncü ayağını kopardım, çekirge yine zıpladı diye yazmış.
Bilim adamı çekirgenin dördüncü ayağını da koparmış. Çekirgeye zıpla demiş, çekirge zıplamamış.
Raporuna:
-“Çekirgenin dördüncü ayağını kopardım. Çekirgeye zıpla dedim.”
Sonuç:
-“Çekirge sağır oldu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?