Bazı medya kuruluşları şimdiden manşetlerini bu mantaliteye göre süsleyip servis etmeye başladılar bile.her gün gelemeye devam eden şehit haberleri bizlerin yüreklerini yakıp yıksa da,bazı felaket tellallarının iştahını kabartmakta, ekmeğine yağ sürmekte.
1 Kasım seçim sonuçlarının 7 Haziran’dan çokta farklı çıkmayacağı aşikar görünüyor. Üç aşağı beş yukarı alınacak sonuçlara göre de Türkiye’de koalisyon dönemi artık kaçınılmaz olacaktır.
İktidar her nedense mitingler de koalisyonu dillendirmekten kaçınıp 400 vekil çıkaramadıkları takdirde olacaklardan vatandaşı suçlayıcı ince tehditler gönderseler de, muhalefet liderleri şimdiden olası muhalefete olumlu baktıkları mesajlarını vermekteler.
7 Haziran seçimlerinden sonra koalisyona hayır dediği için sürekli suçlanan MHP, Genel Başkan Sayın Devlet Bahçelinin canlı yayında belgelerle kapalı kapılar ardında konuşulanları aktarması, gerçekleri açıklaması merak edip dinleyenler için aydınlatıcı olmuştur.CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu da koalisyona hiçbir zaman sırtlarını dönmediklerini her beyanlarında belirtmekteler zaten..
ABD ve Avrupa'nın istediği koalisyon ise amaçlarına ulaşmaktaki tek olumlu yönetim olarak gördükleri AKP-CHP Koalisyonudur. Çünkü açılımın devam etmesini bölgede kendi güdümlerinde bir Kürdistan’ı kurdurmak istiyorlar. Zaten açılım safsatası da bu amaçla çıkarıldı ve her şeye rağmen de açılımı AKP de istiyor CHP de. Nedeni budur.
ABD de AB, MHP’ nin içinde olacağı koalisyona karşı olsalar da inanıyoruz ki 1 Kasım’ın galibi siyasi istikrar, vatandaşın artık gerçek bir uyanışı ve gücü olacak. Bu seçimin tek galibi siyasi partiler değil gerçek güç sahibi halk olacaktır. Gözlerini üzerimize dikip ikinci bir Suriye olmamızı bekleyen dış mihraklara da bir tokat olacaktır. Ordumuz da halkın hiçbir zaman karşısında değil, her zaman yanında olmuştur.Olmaya da devam edecektir.Felaket senaryoları yazanlar şimdiden kendilerine başka kulvarlar arasınlar.Bu milletten onlara malzeme çıkmaz.
EY ABD! EY AB!
Şunu iyi anlayınız ki, bizim insanımız başka ülkelerin halklarına asla benzemez. Gurbete çalışmaya, okuma gitse ilk yapacağı duvarına bayrağını haritasını asıp vatan şarkıları dinlemek olur.Ülkesindeyken küs oldukları, gurbete düşünce sevdalısı olur.Ve asla ve asla da güzelim ülkesini, vatanını düşmana teslim ederek kaçıp başka denizlerde boğulmaz. Boğulacaksa da kendi denizlerin de boğulur.
Sizlerin önce karıştırdığınız sonrada kapılarınızdan kovduğunuz Suriyelileri yine sizleri de hayretlerde bırakan bu millet sahiplenmiştir. Sizleri şaşırtacak, daha bilmediğiniz ne çok özelliğimiz vardır ki, şu kelimeler bunu en iyi anlatır:” Bizler Mustafa Kemal’in çocukları ve askerleriyiz!”
GÜNÜN SÖZÜ
Mevzu bahis vatansa, gerisi teferruattır.
Mustafa Kemal Atatürk
TEBESSÜM
Cafer komadadır. Yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:
"İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm.
Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep baş ucumdaydın...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
"Şimdi komadayım yine başucumdasın. Sonunda anladım ama çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz kadınsın!
