USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

8 MİLYARI GEÇTİK

21-11-2022

2 kişiden 8 milyara ulaştık. Yaşlı dünyamız geçtiğimiz hafta 8 milyar eşiğini geçti. Gelin dünya nüfusunda geçmişten günümüze yaşanan değişimlere bakarak nüfusun hızlı artmasının doğuracağı olumsuz sonuçlara bakalım.

Geçmişten günümüze dünya nüfusunda önemli kırılma anları olmuştur. Dünya nüfusundaki ilk sıçrama tam olarak bilinmemekle birlikte yaklaşık 1,5 milyon yıl önce yaşandığı düşünülmekte. Bu zamanda insanlar mağaralarda yaşar avcılık ve toplayıcılıkla uğraşırlardı. Obsidyen denilen volkanik kayaçların işlenmesinin öğrenilmesi ile yırtıcı hayvanlardan korunmayı öğrenen insanların yaşam koşulları göreceli olarak iyileşmiştir ve dünya nüfusunda birinci sıçrama böylelikle gerçekleşmiş oldu. Uzun yıllar dünya nüfusunda kayda değer bir artış olmamıştır ta ki yaklaşık 12 bin yıl öncesine kadar. Neolitik çağda insanlar mağaralardan çıkmış su kenarlarında yaşamaya başlamışlar, tarımla uğraşmışlardır. Birlikte yaşama kültürünün geliştiği bu zamanda insanların beslenme koşulları iyileşmiştir. Bu dönemde dünya nüfusunda önemli bir artış olmuştur. Sanayi Devrimi'yle beraber meydana gelmiştir. Tıpta ilerlemeler sağlanmış, beslenme ve sağlık koşullarının gelişmesiyle insanın yaşam standartları yükselmiştir. Bu durum, nüfusun önemli oranda artış göstermesini sağlamıştır. İlk olarak Avrupa'da ortaya çıkan Sanayi Devrimi, bu kıtada önemli oranda nüfus artışını da beraberinde getirmiştir Avrupa ve Kuzey Amerika'da 1800'den itibaren gelişen yaşam koşulları, diğer kıtalara çok daha geç bir zamanda ulaşabilmiştir. 20. yüzyıl, dünya nüfusunun insanlık tarihindeki en büyük artışına sahne olmuştur. 1900 yılında yaklaşık 1,5 milyar olan dünya nüfusu günümüzde 8 milyara ulaşmıştır. Nüfusun gelişim seyrine bağlı olarak yapılan hesaplamalar, dünya nüfusuna ait artış hızının 1970'lerden itibaren düştüğünü göstermektedir. Nüfus artış hızı 1970 itibarıyla yıllık %2'nin üzerinden yavaş yavaş düşmeye başlamış, 2010'da %1 civarında olan bu hızın 2050'ye gelindiğinde ise %0,5 düzeyine düşeceği tahmin edilmektedir. Buna rağmen dünya nüfusu artmaktadır. Örneğin 2016 yılında bir önceki yıla göre dünya nüfusu yaklaşık 83 milyon kişi artmıştır. 21. yüzyılın ortalarında ise bu artışın 40 milyona gerilemesi beklenmektedir. Mevcut nüfus artış hızı korunduğu takdirde dünya nüfusunun 2050'de ise 9 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Belki de 9 milyara öngörülenden daha önce ulaşılacaktır. Çünkü sadece 11 yıl önce 2011 yılında dünya nüfusunun 7 milyarı aştığını konuşuyorduk sadece 11 yılda 1 milyar kişi arttı nüfus. İlk insanlardan 2011 yılına kadar geçen 1,5 milyon yılda 7 milyara ulaşan nüfus sadece 11 yılda 1 milyar artarak 8 milyara ulaştı. Hızlı nüfus artışı sonucu; İşsizlik artar, göç olayında artış görülür, doğal kaynaklar hızlı tükenir, kişi başına düşen milli gelir azalır, beslenme ve barınma ihtiyaçlarında artış görülür. Nüfusun hızlı artmasının yanında artmaması ya da azalması da sorun teşkil eder.

        Peki son yıllarda azalma eğiliminde olsa da dünya nüfusundaki bu artışın doğuracağı sonuçlar neler olabilir? Günümüz dünyasının en önemli sorunları arasında gösterilen küresel ısınma, küresel iklim değişiklikleri, su sorunu, kaynakların sürdürülebilir şekilde doğa ile uyumlu olarak kullanılmaması, insan kaynaklı afetlerin sayılarındaki artış aslında artan nüfusa bağlı insanların etkisiyle oluşan sorunlardır. 1700’lü yıllarda yaşayan ünlü iktisatçı ve nüfus bilimci Malthus dünya nüfusunun bu hızla artmaya devam etmesi durumunda kaynakların yetersiz kalacağı dünyanın bazı yerlerinde kıtlıktan ölümler yaşanacağını söylemekteydi. Belki de Malthus’un ön güreleri gerçekleşecek. Bize düşen ne peki? Doğal kaynakların sınırsız olmadığını bilerek kaynakları doğa ile uyumlu olarak sürdürülebilir şekilde kullanmak israftan kaçınmak en önemli görevlerimizden olmalı. Yeni yüzyıl çevreci politikaların öne çıktığı kaynakların dengeli kullanımının özendirildiği bir yüzyıl olacak. Kaynakların sınırsız olmadığını bir gün tükenebileceğini düşünerek kaynakları korumak ve israf etmeden kullanmak hepimizin görevi…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?