Nizip sığınmacı kampında Suriyeli çocuklar cinsel istismara uğruyorlarmış. Hatta çoğunluğu babaları tarafından daha yürümeye bile başlamamış bebekler.Abisinden, amcasından saldırıya uğrayanlarda var. Bu haberi okurken midem bulandı.Kusacak yüz aradım.Beddualar havada uçuştu.Ülkesindeki savaşa eline silah alıp mücadele etmeye gitmek,mücadele etmek varken acıtasyonlarla karnını doyurup başka bir ülkede, eli şeyinde durmadan çocuk yapıp sonrada onu taciz eden bir millete bizde maalesef acımak zorunda kalıyoruz.Çelişkiye bak.
Kendi yağında kavrulan bir toplum iken birden kendimizi anlamsız bir savaşın yandaşı ve savaştan kaçan halkının hamisi konumunda bulduk.Etik olarak yapılması gerekenin zaten fazlasıyla yapan bir milletiz ama her açıdan bizden farklı olan Suriye halkı zararlarıyla birlikte gelmeye başladılar.
Önce ekonomik açıdan sıkıntılar yaşadık. Üstüne sağlık, eğitim,işsizlik, huzur, güvenlik demografik yapımızın bozulmasına kadar uzandı sorunlar.
Suriye halkının ekonomik yönden güçlü olanları zaten gelmekte olan savaşı görüp çoktan Avrupa’ya kaçmışlardı.Orta hallileri ise bizim büyükşehirlerimizde yerleşip iş sahaları oluşturdular.Geriye kalan kırsalı ise bugün bizim uğraştığımız,başımızı ağrıtanlar.
Öyle ki;
İstisnalar hariç pek çoğu Suriye’deyken de zaten açlıkla boğuşan ya da küçük çaplı işlerde çalışan, dilencilik yapan insanlar. Hatta Türkiye de daha iyi imkanlar edindik,karnımız daha iyi doyuyor diyenleri bile var.Kamplardaki hayatı sıkıcı bulup şehir merkezlerine akın edenler.Kendilerine yapılan yardımları beğenmeyenler .PKK sempatizanı,işbirlikçisi olarak içimize sızanlar.Üç yıllık savaşta dört çocuk yapmayı marifet sayanlar.Bitmek bilmeyen evlenme merakları.Kadınlarının üç beş liraya fuhuş yapmaları.Türk erkeklerine kuma gitmeleri ve bozulan aile yapılarımız.12-13 yaşındaki kızlarını satan babalar.Kendi içlerinde artan tecavüz vakaları.Birlikte yaşamaya zorlandığımız halkın yapısının özeti.
Hayatımızda kendi milletimizde göremeyeceğimiz Suriyelilerin bayan sürücüleri trafikte alenen rahatsız etme vakası geçen yıl benimde başıma geldi.Tabi herkes benim gibi gözünü karartıp sopayla camlarını indirip, kafalarını kıracak kadar cesur değil.Adamlar arsız.Adamlar yüzsüz.Ahlak mefhumundan da habersiz.Gel de yaşa bunlarla.
Ama birbirinden tamamen zıt iki toplum daha nereye kadar bu birlikteliği devam ettirir? Hızla üreyen Suriyeliler çok değil bir on yıl sonra çıkabilecek yeni iç savaşlarının habercisi midir?Göreceğiz.
Meraklısına; İç savaşa, bombalara rağmen Şam’da gece hayatı hız kesmeden devam ediyormuş..
GÜNÜN SÖZÜ
Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.
William Watson
TEBESSÜM
Amerikalı kadın gazeteci Barbara Walters, Taliban boyunduruğundan kurtulduktan sonra bile Afgan kadınlarının erkeklerin birkaç adım gerisinde yürümeye devam ettiklerini görünce çok şaşırmış. Kabil'de kocasının arkasında yürüyen bir kadına yanaşıp sormuş: "Bu çağdışı ve kadını alçaltan alışkanlığı niye sürdürüyorsunuz? Hem de halinizden hiç şikâyetçi görünmeden?"
Afgan kadın burkasının gözlerini perdeleyen bölümünü açmış, Amerikalı gazeteciye yüzünde hınzırca bir gülümsemeyle yanıt vermiş: "Anti-personel mayınlara karşı önlem olarak!"
"Her erkeğin arkasında akıllı bir kadın vardır."
**
Ülkesini kan gölüne çeviren Beşer Esad bilinmeyen bir yönü olarak kadınlarla ilgili espriler üretmeye bayılıyor. Buyurun birkaçı:
Terörizmden korkmuyorum. Çünkü iki yıl evli kaldım.
Karımı her yere götürüyorum ama her defasında eve dönüş yolunu bulmayı başarıyor.
Karımla hep el ele yürüyoruz.Zira elini bıraktığım an bir mağazaya dalıyor.
Bu da komik! Esaddan;
"Egzersiz yerine siesta yap. Alkol kullan, çünkü şarap ve bira, meyvelerden ve tahıllardan üretilir. Patates kızartmasını ve çikolatayı ihmal etme, çünkü hepsi de sebze-meyve ürünüdür. Yüzmekten uzak dur, çünkü yüzmek insanı zayıflatıyorsa, balinalar niye şişman?"
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?