Tadına bakmak, denemek için kendi dışkımı (b*kumu) yedim diyen ünlü tarihçi ve araştırmacı Celal Şengör’ü, deve sidiği içen Arapların kıskandığı ortaya çıktı.
İngiliz bilim insanları, Arap bilim insanlarının “insanın kendi dışkısının faydaları” üzerine bir açıklama yapmasından ve Celal Şengür’ün alışkanlık kazanmasından endişe ediyor.
Türkiye ise henüz kendi yerli ve milli otomobili ile savaş uçağına kavuşmadan kendi dışkısını yiyen tarihçiye kavuşmuş olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Öte yandan deve sidiğinde şifa bulan Arapların, acaba şifa var mı diye aç karna deve dışkısı yiyip - yemeyecekleri ise merak konusu.
*
Yaptığı açıklamalardan evinde sadece üç kitabı olduğu anlaşılan ünlü facebook şairlerinden Nilgün Bodur’un “Evde üç kitaplık malzemem var ama ben artık deneme yazmayacağım” demesi facebook kullanıcılarını sevindirdi.
“Sağdan soldan çalıp biz de kendi kitabımızı çıkaracağız. Nilgün Bodur hanım efendi bizler için bir umut oldu. Adımızı şiir hırsızları listesine büyük harflerle yazdırmak istiyoruz” diyen kullanıcılar, diğer kullanıcıların özlü sözlere biraz daha ağırlık vermelerini ve paylaşımlarını herkese açık yapmaları ricasında bulundu.
Takip ettikleri sayfalarda herkese açık olmayan gönderileri göremediklerini ve çalmakta zorlandıklarını da ekleyen şiir hırsızları, “Bizler edebiyatta bir akım yaratmak istiyoruz. Tanzimat Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi şairlerinden sonra Face Dönemi şairleri olarak, çalıntı şiirlerimizin gelecek nesillere de ulaştırmak istiyoruz. Bugün Maviciler, Hisarcılar gibi akımlar varken Araklayıcılar akımı neden olmasın. Biz bu uğurda yılmadan, yorulmadan ve hakaretlere aldırmadan araklayarak yazmaya devam edeceğiz” dediler.
*
Daha önce Bursaspor taraftarları için “Bunlar altyapı çocukları ya” diyen Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın “Ben hakemler art niyetli demedim, iyi niyetli değil” dedim sözleri anlam kargaşası yarattı.
“Ne yani şimdi köprüyü kaldırmadım, nehri mi indirdim demek istiyor” tartışması yeniden gündeme geldi.
Ayrıca bu açıklamadan sonra, bir diğer merak konusu da “diz üstü” benzetmesi ile “bel altı” benzetmelerinin birbiriyle aynı olup olmadığı.
Bazı kesimler bunun ülkemiz kriterlerine göre “küçük” bir ayrıntı olduğunu ve böyle bir konunun Afrika ülkelerindeki zencilerin tartışmasının doğru olduğu, zira onlar için büyük bir ayrıntı teşkil ettiği görüşünde birleşerek “diz üstü mü?” “bel altı mı?” tartışmasına son noktayı koydu.
Bugünlük de bu kadar.
Sevgiyle kalın, dostça kalın. Muharrem İNCE, Süleyman KALIN.
Uymadı ama olsun, biz uydurmayı seviyoruz. Buralar size emanet. Ben ekonomik krizin olmadığı ülkemizde, enflasyonu aşağıya çekmek için yüzde 10 fiyat indirimi yapmayan işletmelere kontrole gidiyorum.