1. Kendi Döviz Kurunu Oluştur
1 TL = 10 Euro. Beynini ikna edersen, her şey Avrupa kalitesinde! Hem düzen de bozulmaz.
2. Yatırımınızı Yere Yapın
Koltuğa ne gerek var? Yerde oturun, hem antik Roma havası! Aman sakın "Lakrina"lara geçiş yapmayalım.
3. Komşu +1 Paketi
Netflix, Spotify neymiş? Komşunun sesini dinleyin, bedava drama dolu.Hiç mi görmediniz bardak sahnesini? Deneyin hem de adrenalin olur, al sana 8D Film .
4. Market Safari’si
Tadım stantlarını gezin. Üç tur dönerseniz akşam yemeği de çıkar. Hatta ailece gidin, olmadı misafir alın..
5. Hayal Kur, Karnın Doysun
Hayal gücü limitsiz. Karnınız tok, sırtınız pek mış gibi yapın! Zenginlik burada başlıyor! Var bilsinler, yok bilmesinler..
Asgari ücretle zenginlik bir sanattır, sanat da sabır ister (!) Hayaller bedava, UNUTMA..!
MÜJDE..! Yeni asgari ücret açıklandı. Yine alkışlar, yine coşkular… Ve yine bir ülke, umutlarını vitrinde unutup cebindeki eksilerle yaşamayı öğrenmek zorunda. Artık maaşınızla bir günlüğüne enflasyona yakalanmadan alışveriş yapabilir, sonrasında ise hayal kurarak ay sonunu getirebilirsiniz. Merak etmeyin, hayal kurmanın hâlâ ücretsiz olduğu bir ülkedeyiz. Şimdilik.
Elektrik faturaları mı? Onlara “romantik bir dokunuş” katabilirsiniz. Mum ışığında yemek yemeyi deneyin. Zaten mumun şairane bir etkisi vardır; karanlığa alışmayı kolaylaştırır. Elektrik yoksa mesele de yok. İnsanoğlu yüzyıllardır elektriksiz yaşıyordu, değil mi? Su faturası mı? Artık duş almaya değil, duş hayal etmeye odaklanın. Susuzluk, modern çağın yeni sanat akımı. Performans sanatçıları milyon dolarlar kazanıyor, siz ise bu gösteriyi ücretsiz sergiliyorsunuz. Kimse size yeteneksiz diyemez.
Kasap vitrini önünden geçerken durup bir derin nefes alın. Et fiyatlarını görünce iç çekmek yerine kendinizi açık artırmada hissedin. “Bu kadar et kaç liraya gider?” diye düşünmek, zihin egzersizi için birebir. Asgari ücretle bir kilo et alabiliyorsanız, bu bir mucizedir. Ama olsun, bakmak hâlâ ücretsiz. Dokunmak mı? Evet, o paralı.
Bu zam, sizin lüks içinde yaşamanız için yapılmadı. Zaten hiçbir zam, sizi yaşatmak için yapılmaz; sadece “ölmeden sürünmenizi” garanti eder. Çünkü bilirsiniz, sürünen bir halk daha az direnç gösterir. Karnınız açsa, kafanızı kaldırıp “Bu sistem neden böyle?” diye düşünemezsiniz. Yeni maaşla ne yapabilirsiniz? Marketlerde “fiyat safari” yapabilir, tadım stantlarını turlayabilirsiniz. Üç tur atarsanız doyarsınız, hatta biraz cesursanız ikinci tatlı turuna bile çıkabilirsiniz. Zaten hayat dediğin, küçük cesaretlerle büyük açlıkları bastırma sanatı değil midir?
Asgari ücretle yaşamak, aslında sabırla bir sanata dönüşüyor. Bir tür yokluk estetiği… Daha az yaşayıp daha çok hayal kurmaya devam edin. Hayallerinize zam gelmediği sürece iyisiniz. Çünkü bu ülkede her şeyden tasarruf edilir: Umuttan, mutluluktan, bazen de insanlıktan… Ama hayallerden asla.
Bu zam size zenginlik vaat etmedi. Bu zam size yalnızca sabrınızı test edecek yeni bir sınav verdi. Ve siz, istemeseniz de bu sınavın gönülsüz bir öğrencisisiniz. Dersimiz hayatta kalmak. Sınavı geçerseniz, ödülünüz bir sonraki zam. Belki bu kez bir kilo et alabilirsiniz. BELKİ..!
BARIŞ BAŞKAYA 5 gün önce