Güzel ülkem, Cerablus operasyonu,Musul harekatı,canlı bomba eylemleri ile iç meselelerine dalmışken birazda rafa kalkmış gibi görünen başkanlık sistemi tartışmaları MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli tarafından yeniden ateşlendi.
Kongre isteyen muhaliflerin tam da isteklerine bir adım daha yaklaşıp kongre müjdesi almalarının arifesin de unutulmuş başkanlık tartışmalarının MHP tarafından alevlendirilmesi siyasi çevrelerce de farklı yorumlara neden olmaya başlandı.
Hatta, dış çevrelerin de ilgisi yeniden başkanlık tartışmalarına odaklandı. Sayın Bahçeli'nin "Türkiye'de fiili bir durum var, bunun adını koyalım, son kararı millet versin" şeklindeki hamlesi, 2017 yılına ilişkin bir dizi senaryoyu ve planı da kökten sarstı.
Anladığımız kadarıyla Devlet Bey, "başkanlık sistemine karşı" ilk günkü pozisyonunu koruyor. Güçlendirilmiş parlamenter sistem yaklaşımında da ısrar ediyor. Ancak başkanlık sisteminin de yine milletin takdir ve tercihine sunulmasına da kapı aralıyor.
Eğer anlaşma sağlanırsa da bize bahar aylarında bir referandum gözükmüş oluyor.Tabi o zamana kadar da her an piyonlar yer değiştirip sürpriz üzerine sürpriz de yaşanabilir.
Bilindiği gibi MHP ‘nin her zaman için kırmızı çizgileri vardır. Eğer olası bir başkanlık seçiminde MHP nasıl bir yol izleyecektir?
Sayın Bahçeli "şartlı destek vereceğim" dedikten sonra, ilk turda topa girmeyip, AK Parti'de fire olup olmayacağına göre mi diğer hamlelerini düşünüyor? Yoksa iktidar partisine görüşmelerden sonra hangi şartlarda destek vereceğinin alt yapılarını mı hazırlıyor?
15 Temmuz kalkışmasından sonra hükümetin yanında durarak pek çok konuda desteklerini gördük. Yenikapı mitingi de bu anlamda milat olmuştu.
MHP liderinin baştan beri kırmızı çizgileri derken de “Üniter devlet yapısının korunması, vatandaşlığın tanımının değişmemesi, resmi dilin esnetilmemesi ile özerkliğe yeşil ışık yakmayacak..” bunlardan bahsediyoruz.
AK Parti, MHP'nin kaygılarını gideren, geçiş hükümlerinin iyi tanzim edildiği bir metin ortaya koyabilirse, "Başkanlık referandumu" 2017 baharına yetişebilir.Başkanlık sisteminde altı çizilende zaten Cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan’ın 2017-2019 yılları arasında başkan olarak yetkilerini tam manada kullanabilmesi olduğuna da dikkat çekmek isterim.Bugün başkanlık ile ilgili en çok tartışılan da bu konu.
Şimdiden hem muhalefet partilerinde, hem MHP’de ve tabanında, hem de AK Partinin kendi içinde fısıltılar çoktan başladı bile.Tasdik edenler,başkanlığa heveslenenler kadar karşı olanlarında sayısı az değil.Hatta her iki partiden zamanla fireler bile kaçınılmaz olacaktır.MHP bir yandan muhaliflerle uğraşıp kendi tabanını ikna etmeye çalışırken AK Partinin de meşhur suskunları bunu fırsata çevirip kazan kaldırma hareketi bile başlatabilirler.
Spekülasyonlar çok.Ülke olarak hem iç dış sorunlarla uğraşırken hem de başkanlık tartışmaları altında yoğun bir kış dönemine giriyoruz.
Sonuçlar ne olursa olsun. Kazanan yine millet olsun.
GÜNÜN SÖZÜ
Vɑtɑnınız için kɑn, ɑrkɑdɑşınız için gözyɑşı, ɑileniz için ter dökün.
Fletcher Chirtiɑn
TEBESSÜM
Bir gün bir karı koca, 18 yaşındaki çocuğunu bir testten geçirmeye karar vermişler..Evde mutfak masasının üstüne bir miktar para, bir dini kitap ve bir de 1 şişe şarap koymuşlar..Çocuk dini kitabı seçerse din adamı olacak, parayı seçerse işadamı olacak, şarabı seçerse tembel biri olacak diye düşünmüşler..Gizlice bir yere saklanıp beklemeye başlamışlar..Çocuk mutfağa gelmiş..masanın üstündeki parayı alıp cebine koymuş..sonra dini kitabı biraz karıştırmış onu da almış..sonra da şarap şişesini açıp birkaç yudum almış ve gitmiş..Evin beyi : – Hanım bu çocuğun durumu sandığımızdan da kötü çıktı..Hanımı neden diye sorunca evin beyi : – Politikacı Olacak..demiş..
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?