Öğretmenlik hangi dönemde yapılırsa yapılsın ciddi anlamda zor bir iş, ülkenin geleceği adına ehemmiyet arz eden bir meslektir. Yorucu, uğraştırıcıdır da aynı zamanda. Eve iş götüren tek meslek grubudur belki de.
Öğretmenlik günümüzde artık,herkesin gözünde kolay bir meslek algısıymış gibi görülmeye başlandı. Belki de günümüzde öğretmenler oluşturdu bunu biraz da. Ancak şunu da dile getirmek gerek artık o eski fedakâr öğretmenlerimizi mumla arar olduk, bu gidişle daha da olacağız.Bazı öğretmenlerimizi tenzih ediyoruz ama lider ya da idealist öğretmen kalmadı artık eskisi kadar. Kolay para kazanılan bir meslek olarak görülmeye başladı. Öğretmen zamanında dersine girip çıkan, rapor almayan öğretmen oldu.
Bizim neslinin öğretmenleri idealist idi ve bu nedenle mutluydu, umutluydu. Ama onlar da güzel atlara binip gitmek üzereler.
Okulların açılmasına az bir zaman kala öğretmenlerimize seminerlerde çay kahve muhabbeti yaptırmak yerine çocuk psikolojisi için önem arz konular üzerinde bilgilendirmeler yaptırılmasını ısrarla bekliyoruz.
Öğrencilerimizin sıkıntılarından derlediğimiz konularda öğretmelerimizi de aydınlatmak istiyoruz.
Asla, özellikle de arkadaşlarının önünde sorulmaması gereken sorular;
1)Anne ve babanız sağ mı? Birlikteler mi ayrılar mı?
_Çocukların cevaplamaktan en çok çekindikleri soruların başında geliyor.Çünkü günümüz de parçalanmış ailelerin artması ve bundan en çokta çocukların etkilenmesi,ayıca ölüm,kayıp …gibi vakalar yüzünden çocukları bu tür sorularla muhatap edip üzmemek gerekiyor.
2)Anne ve babanız ne iş yapıyor?
-Çocukların cevaplamaktan çok rahatsız oldukları bir diğer soru. Babası işsiz olan var, iflas etmiş olanı var…çocukların bu tip sorularla muhatap olması çok ağır.
3)Yaz tatilinde nereye gittiniz?
_Ekonomide gidiş hat,doların yükselişi…derken ailelerin tatil programları da ister istemez etkilendi.Tatile gidemeyen,iptal etmek zorunda kalanlar oldu,gidebilenlerde.Yetişkinler için bu durum çokta önem arz etmese de çocuklar arasında oldukça önemli.Bu yüzden de mahcupluk oluşturulmaması adına sorulmaması gereken bir soru.Bizim eğitim dönemlerimizde nereye tatile gittiğimiz değil hangi kitapları okuduğumuz,günlük tutup tutmadığımız sorulurdu.
4) Kardeşlerin sayısı ve öğrenim durumları
_Aaa senin ağabeylerin okumadılar mı? neden çok kardeşsiniz? Yorumu bile gereksiz ve kimseyi alakadar etmeyen bir soru.Hele de sınıfın önünde.
5) Sana ait odan var mı?
_Çokta şart olan bir durum değil.Hele ki tek göz odalarda büyüyen bir nesil olarak, geçmişi çokta unutmadan merak arz edilmemesi gereken yersiz ve gereksiz bir sorudur.
6)Hangi okuldan geldin?
_Terzi terziyi,berber berberi beğenmezmiş ya.Başka bir okuldan nakil gelen çocuk sanki suçluymuş gibi sınıfın önünde sorgulanması,okul hakkında olumsuz yorumlar yapılması hiç tasvip edilen bir davranış değildir.
7)Geçen yılki notların nasıldı?
_”Dün dündür, bugün bugündür” derdi bir büyüğümüz.Çok doğru.Öğrenci evvelki yıl herhangi bir sebepten dolayı başarısız olmuşsa bile,bu her yıl aynı olacak demek değildir. Aksine yargılamak yerine güdülemek gerekir.Geçen yıl başaramamış olabilirsin ama bu yıl başaracağına inanıyorum,gibi.
8)Fiziksel özellikleriyle şaka vari bile olsa arkadaşlarının önünde dile getirmek
_Göbeğin senden önce gidiyor. Kulakların kepçeymiş.Boyun bir karış yada sırık gibi.Çenen neden öne çıkık ailen doktora göstersin…Asla ve asla olmaması gerekenlerin başında geliyor.Hele birde arkadaşlarının önünde söylenirse.
9) Sen hiperaktif misin? Sorunların mı var? Neden çok gevezesin?Gözlüklerin mercek gibi….
_Bu konuların konuşma yeri sınıf içi değil, özel ve rehberlik eşliğinde gerekirse aile birlikte olmalı ve çözüm odaklı olmalıdır.Dalga konusu değil!
10) Arkadaşları ile sürekli kıyaslama yapılması
_Çocukların en çok rahatsızlık duyduğu durumlardan birisi de kıyaslanmaktır. Sanılanın aksine bu durum motivasyondan çok çocuklar arasında nefrete kadar dönüşmektedir.Aman dikkat!
Bütün bu ve merak edilen benzeri soruların cevaplarını öğrenmek içinde çocuklara boş kağıt dağıtılarak, diğer arkadaşlarına rencide olmalarını engelleyerek öğrenmek pekala mümkündür.
GÜNÜN SÖZÜ
En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.
ATATÜRK
TEBESSÜM
Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş:
-Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı?
Çocuk hemen yanıtlamış:
-Hocam vallahi billahi ben yapmadım.
Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış:
-Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım… -Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler… Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış. -_Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim. Müdür Bey:
- Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız… Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış…
Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı:
- Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?