65 ve üzerleri için toplu taşımada bedava yararlanma hakkı uygulanmaya başlandığı ilk günden itibaren polemikler konusu olmaya devam ediyor. Şimdiye kadar mağdur olan vatandaşların şikayetlerini dinleyip,onların taleplerini hep gündeme taşıdık.
Artık sıra madalyonun diğer yüzüne bakmaya da geldi.Tonton amcalarımızın,gül pembe teyzelerimizin keyfi olarak günün her saatinde işgal ettikleri toplu taşımalarda yarattığı sıkıntılar yüzünden, herkesleri memnun edecek acil çözüm yolları bulunmalıdır.
Gün boyu okulda perişan olarak çıkmış kız öğrenci, akşam trafiğinin korkunç yoğunluğunda nihayet beklediği taşıtın gelmesinin sevinciyle kendisini araca güç bela atar.Bir elinde taşımak zorunda olduğu kitapları, diğer elinde bilgisayarı ile güç bela okuttuğu kartlıyla ilerlerken akşam saati yoğunluğuna rağmen bulduğu boş koltuğun sevinciyle kendisini bırakıverir.Açlığın da vermiş olduğu halsizlikle annesinin hazırladığı yemekleri hayal edecekken,altın gününden,elti ziyaretinden,komşu gezmesinden dönen, karnı tok sırtı pek elinde sadece gezme ayakkabı çantası olan teyzenin sitemli sesiyle kendine gelir; “evladım kalk ta yerine bir yaşlı otursun.Deminden beri bakıyorum başını çeviriyorsun.Nere de o eski saygılı gençler…”
Yer bulma sevinci yarım kalan kızımız isteksizce de olsa yerini vererek, elindeki ağırlıklarla da düşmemek için mücadele vererek kendi yerine konaklayan teyzenin bir başka teyzeyle laflarını yemekten de kurtulamaz;
-Nere de kaldı o eski gençlik,eski saygılar kardeş.Gençler yer vermemek için ya başını çeviriyor yada duymazlıktan geliyorlar. Zorla yerlerinden kaldırıyoruz. Başımıza taş yağacak,taş.
Emekli olmuş tonton bir amca,zamanın bolluğundan ve de toplu taşımanın beleşliğinden il genelinde tavuk fiyatlarını karşılaştırıyor.İbrahimlide fiyatı ne kadar? Karataş’ta ne kadar? Alacağı da bir kilo tavuk eti. Akşam saatinin yoğunluğunu umursamadan bindiği toplu taşımada, işten yorgun çıkmış gençlere çemkirerek de olsa yer bulma sorunu da yok nasıl olsa.Az duyan kulağıyla kalabalığa aldırmadan bağıra bağıra telefondaki arkadaşına fiyat bilgisi vermeyi de ihmal etmiyor.Yarın da hayırlısıyla hanımın istediği yarım kilo nohut için gezer tüm şehri.
Ne de olsa zaman bol,araç beleş..
Gezme kalkış saatini ısrarla iş çıkışına getiren teyze,kendisine yer vermek istemeyen genç bir bayanla çıkarabileceği en yüksek sesle saygı dersi veriyor; “Yaşından başından utan kızım, senin anan baban yok mu? Büyüklerine yer vermiyorsun,gözünü deviriyorsun.Üstelik ben kalp hastasıyım.” Yediği laflarla sabrının sonuna gelen genç kadın gözleri dolu dolu;” Ben de kanser hastasıyım teyze. Tedaviden dönüyorum.Bak buda raporlarım.”
Biraz saygı,biraz anlayış ve de empati…
GÜNÜN SÖZÜ
Saygı satın alınmaz kazanılır.
TEBESSÜM
İki arkadaş golf oynayarak ve iyi vakit geçirerek halı gibi
çimenlerle kaplı sahada dolaşmaktadırlar. Sahanın yanından geçen yolda büyük ve kalabalık bir cenaze konvoyu görürler. Adamlardan biri, şapkasını çıkartır, büyük bir saygıyla cenazeye doğru dönerek diz çöker, içinden bir kaç küçük dua mırıldanır ve yine aynı saygı ile ayağa kalkar.
Arkadaşı çok etkilenmiştir. “Hey!” der, “Sen gerçekten temiz yürekli iyi bir insansın!..”
“Tabii,” der adam. “Ne de olsa 35 yıllık karımdı.”
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?