Konumu ve gelişmiş ekonomisi bakımından ilimiz, cazibe merkezi olmasının artılarından çok eksilerini de yaşamak zorunda kalıyor. Komşu illerden gelen göçün yanına bir de yanı başımızda yaşanan savaş yüzünden mülteci göçü alan Gaziantep, biranda kendini yoğun sorunların kucağında buluverdi.
Fuhuş,hırsızlık, güvenlik,küçük gelinler ve de uyuşturucu.. bu şehrin mücadele etmesi gereken sorunlarının başını çekiyor.
Haliyle günbegün artan sorunlar da emniyet güçlerimize daha fazla yük getirmekle beraber, diğer illere göre oranladığımızda, emniyetimizi ve istikrarlı çalışmalarını, başarılarını tebrik ediyoruz.
Uyuşturucu ile mücadelede olağanüstü bir çaba sergileyen emniyet güçlerimiz son günlerde üst üste yaptıkları başarılı operasyonlarla mücadeledeki kararlılıklarını da göstermektedirler. En son, özel bir hastanenin ambulasında uyuşturucu yakalanması emniyetimizin göz açtırmadığını gösteriyor.
Emniyet Müdürlüğü Ekipleri uyuşturucu ile mücadele kapsamında 1 ay içerisinde toplam 320 şüpheli yakaladı. Yakalanan 320 şahıslardan ise, 35 kilo 940 gram esrar, 589,37 gram metamfetamin, 545,9 gram eroin, 94,54 gram bonzai, 191 adet uyuşturucu hap ve 11,68 gram jamaika uyuşturucu maddesi… ele geçirildi.
"İçişleri Bakanlığı Uyuşturucu ile Mücadele Uygulama Politikası” başlatmış olduğu, yerel yönetimlerin ve toplumun uyuşturucu ile mücadelede farkındalığının artırılması faaliyetleri çerçevesinde emniyet güçlerimiz tarafından NARKOREHBER Eğitimleri verilmekte.. NARKOREHBER Eğitimleri ile vatandaşlara uyuşturucu ile niçin ve nasıl yönetimlerin ve toplumun uyuşturucu ile mücadelede farkındalığının artırılması amaçlanıyor.
Aslında burada sorumluluk,mücadele sadece emniyet güçlerine değil, toplumun her kesimine özellikle de eğitimcilerle, ailelere de düşüyor.
Gaziantep emniyetimizin kentimizi zehirlemeye, burayı üs olara,geçit olarak kullanmaya çalışanlarla mücadeledeki kararlılıklarını takdirle karşılıyoruz.
GÜNÜN SÖZÜ
Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır. M. Kemal Atatürk
TEBESSÜM
Juan bir gün Meksika sınırına bir bisikletle gelir. Omuzlarında iki koca çanta vardır. Görevli onu durdurur ve "Bu çantalarda ne var?" der. "Kum" der Juan. "Görelim bakalım.." der görevli. Çantaları açar, ama sadece kum bulur. Sonuçta Juan'ın sınırı geçmesine izin verir. Bir hafta sonra aynı şey tekrarlanır. Görevli yine çantaları açtırır, ama yine sadece kum bulabilir. Juan'a yine sınırı geçme izni verir. Üç yıl boyunca her hafta aynı şey tekrarlanır. Sonunda, Juan artık sınırdan geçmez olur ve sınır görevlisi onu Meksika'da bir kafe de görür. "Senin bir şeyler kaçırdığını biliyorum..." der sınır görevlisi, "Ve bu da beni çıldırtıyor. Uyuyamaz oldum. Aramızda kalacağına söz veriyorum, ne kaçırıyordun?" Juan; "Bisiklet!.." der.
**
Bir gün Mısır’da bir mumya bulunur ve bunun hangi tarihe ait olduğu öğrenilmek için Amerika, İngiltere ve Türkiye’den uzmanlar istenir. Türkiye’den emniyet görevlileri gider. Neyse ilk Amerikalılar başlar. 3-5 saat sonra çıkarlar ve “Olsa olsa 300-600 senelerine aittir...” derler. İngilizler girer, birkaç gün sonra çıkarlar ve “Olsa olsa 300-420 arasıdır...” derler. Nihayet sıra Türkiye’den giden emniyet görevlilerine gelir ve içeri girerler. Girerler girmesine de, aradan 10 gün geçtiği halde dışarı çıkmazlar. Nihayet 15. gün çıkarlar ve merakla gözlerinin içine bakan Mısırlı bilginlere “Tamı tamına 427...” derler. Tabi ki herkes şaşırır bu işe. “Nasıl olur yahu?” derler. Bizimkiler gayet ciddi, “Biraz zor oldu ama, sonunda dili çözüldü keratanın!..”
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?