Dolar,Euro,Sterlin almış başını gidiyor ki tutabilene aşk olsun.
İşsizlik rakamları korkutmaya devam ediyor,çaresini sunabilen yok.
Düğün mevsimi geldi ama altın takabilmek hayal oluyor.
Pahalılık,benzin zamları,artan suç oranları….off bu tatsız konuları konuşmaktan vaz geçip, gerçek gündem! haberlerine magazin haberlerine yönelme vaktimiz geldi de geçiyor.
Mesela,tescilli yakışıklımız Gaziantep’in gururu Burak Özçivit’imiz “tükenmişlik sendromu” iddiaları bile milletçe bizleri doların yükselişinden daha çok sarstı. Üzülmemek, kahrolmamak elde değil yani.
Zavallıcıkta aş var,iş var,eş var,sağlık var,şöhret var…Ama bizlerin can sıkıntısı da var.Bünye kaldırmaz tabi bu kadar olumlu şeyi.
Her ne kadar pahalılıktan bahsedilse de, sosyal medya da boy boy atılan tatil fotolarının ardı arkası kesilmiyor.Bayram tatilinin dokuz gün olması daha şimdiden Gaziantep’i tenhalaştırmaya başladı bile.Ortalıkta tek dolaşanlar da,sıcaklarda dahi ceketlerini üzerlerinden çıkarmayıp,olası bir erken yerel seçim için hazırlık telaşında olan ama çaktırmayan siyasiler.Onlarında işleri gerçekten kolay değil.Art arda gelen baskın seçimler ve sürekli gülümseyen suratlarla dolaşmak mecburiyeti..
Bunları es geçip biz Gaziantepli çapkınlarımıza bakalım;
Gaziantep’te, bu kadar olumsuzluklara aldırmayan, habire yavrulayan kumrular çapkınlık listemizin başında yer alıyorlar. Sevimli ama bir o kadar da ahmak olarak buldukları her klima motoruna,açık odaların camlarına,balkonlara yuva yapan,yavrulayan kumrular, yuvalarını yıkmanın getirdiği uğursuzluk şehir efsanesi yüzünden tadımızı kaçırmaktalar.Ve de zamanında yapılmayan ilaçlama yüzünden bu sene bolca ailece görmek zorunda kaldığımız böcekleri de unutmamak gerekir..
Onları hemen geriden Suriyeliler takip ediyor ki onların mevsimleri de yok çok şükür.Dört yılda altı yavru yapmak gibi özel yeteneklere de sahipler,maşallah!
GÜNÜN SÖZÜ
’Gerçeği, insanların ölçüsü ile değil; insanları gerçeğin ölçüsü ile tanı.’’
Hz.Ali (r.a)
TEBESSÜM
Selam, benim adım Wanda.Selam, benimkide Slyvia.Sen nasıl öldün?
Donarak öldüm. Ne kadar korkunç.
Yok o kadar kötü değildi, soğuktan titremem geçince ısınmaya başladım ve uyku bastı, sonunda huzur dolu bir ölüm.
Peki sen nasıl öldün? Ağır bir kalp krizi geçirdim. Kocamın beni aldattığını sandım, onu yakalamak için eve erken geldim, fakat evde tek başına televizyon seyreder halde buldum.
Sonra ne oldu? Kesinlikle evde başka bir kadının olduğundan emindim, bütün evi aramaya başladım. Çatıyı, yatakların altını ama her yeri aradım fakat bulamadım. Ama aşırı yorulmuştum, kalp krizi geçirdim ve öldüm.
Keşke derin dondurucuya baksaydın, şu anda ikimiz de yaşıyor olacaktık.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?