Şiddete uğrayan kadın;
Kafa, göz yarılıp dayak yemişse,hatta gözü morarıp ağzı burnu dağılmışsa paniklemeye gerek yok.Çünkü dayak cennetten çıkmadır,bir şey olmaz.Haksız yere tutuklanan zanlı savcı tarafından en fazla alacağı denetimli serbestlikle bırakılır.
Kadın eğer daha ileriye gidilip, bıçak, silah veya herhangi bir öldürücü aletle yaralama saldırısına uğramışsa, zanlı birkaç gün gözaltında kalır,sorgusu alınır.Ama saldırı ölümle gerçekleşmediği için yine denetimli olarak serbest bırakılır.
Buraya kadar şunu anladım.Saldırının şiddeti,acısı,yıkımı ne olursa olsun eğer ki
kadın ölmemişse sorun yok. Denetimli serbestliği biz beğenmiyoruz ama sayın savcılarımız çok umursuyorlar.Çünkü kolay değil gidip her gün emniyete gidip imza vermek! Unutmadan sosyal medya baskısı varsa bir kaç günlük göstermelik tutuklamalarda oluyor, haklarını yemeyelim.
Ama şükür ki saldırgan uzaklaştırma, denetimli gibi çoook caydırıcı cezaları umursamayıp hastalıklı beynine taktığını gerçekleştirerek sonunda kadını öldürürse, bu sefer sayın savcılar gerçekten çok kızarlar ve kötü adama tutuklama isterler.
Mahkemeye gelinildiğinde ise, öncelikle öldürülen kadının Allah’tan önce yargılaması yapılmaya başlanır; namus ölçüsü nedir,çok makyaj yaparmıydı, kahkaha atarmıydı,mini etek giyermiydi, namuslumuydu…Sonunda da mevtanın muhakkak ki bir açığı bulunur ki, zaten kadın olacak ta açığı olmayacak..şaşarım…
Ama sonunda katil, pardon kader kurbanı erkek, tılsımlı takım elbise giyip, el bağlayıp boynunu sağa doğru iyice kırınca ,ağır tahrik,namus belası… iyi hal falan filan ve sadece birkaç yılla yırtarlar..
İşte bu kadar…
**
GAZİANTEP HAVA ALANI BÜYÜK HARFLERLE SOS VERİYOR…
Anlayana…
Pazar günü Gaziantep’ten İstanbul’a seyahat edecek olan bir arkadaşım, gece yarısı iki küçük çocukla tam üç buçuk saat hava alanında beklemek zorunda bırakılmışlar.Yolculara geçerli bir mazeret dahi bildirilmeden,hatta çocuklu olmalarına dahi aldırmadan eziyet çektirişlerini öfke ile anlattı.
Yolcuların en çok kızdığı ise hava alanı çalışanlarının sorulan her soruya ilgisiz ve çemkirmeyle karşılık vermeleri olmuş.
Arkadaşım,Gaziantep havalimanındaki yaşadığı eziyeti,iyi çalışmayan klimalar arasında üç buçuk saat yaşadığı rezilliği öfke ve heyecanla anlattı. Ben ise zaten sürekli muhatap olduğumuz bu olağan! durumlar karşısında tebessümümü çokta belli etmeden huşu içinde dinledim..
GÜNÜN SÖZÜ
Düşmanınız hata yaparken asla araya girmeyin.
Napoleon Bonaparte
TEBESSÜM
Fıkra tadında THY görevlileri ile yolcular arasında geçen en komik diyaloglar;
Yolcu: Diyarbakır kaç para?
THY: 58 milyon 500 bin, indirim belgeniz varsa 32 milyon.
Yolcu: İndirim belgesi kaç para?
*
Yolcu: Trabzon'dan İstanbul'a kaç saat acaba?
THY: Beklemeye alan görevli 'Bir saniye efendim...'
Yolcu: Sağolun iyi akşamlar.
*
Yolcu: Kars'a yer var mı?
THY: Maalesef yok efendim.
Yolcu: Arada bir yerde falan yok mu, askeriz de.
*
THY: İndirim belgeniz var mı?
Yolcu: Var komutanım
*
Diyarbakır'dan arayan yolcu: İyi günler abi, ben İstanbul'a uçacağım da, pasaport lazım mıydı.
*
İyi akşamlar yavrum, Kars Kara Kuvvetler Komutanlığı'nın telefonunu verir misin sana zahmet?
*
THY: Yolcunun adı lütfen.
Yolcu: Duygu. Ama yolcu benim ve erkeğim.
*
THY: Uçak akşam beşte efendim.
Yolcu: Doksan beşte mi, çok geç yahu.
*
Yolcu: İyi akşamlar, Lufthansa'nın uçağı indi mi?
THY: Onların uçağını biz göremiyoruz
Yolcu: Nasıl göremezsiniz, orası THY değil mi?
*
Yolcu: İyi akşamlar, Ağrı'ya yer var mı?
THY: Yer yok, dolu efendim.
Yolcu: Acil gitmem lazım, firardayım da.
*
Kuşkucu bir bayan: Affedersiniz eşim Londra'ya uçuyor, yanındaki arkadaşının adı dilimin ucunda ama hatırlayamıyorum, siz bir bakıp söyler misiniz bilgisayardan.
THY: Yolcu hakkında bilgi veremeyiz efendim.
Bayan: Şey, bari yanındakinin bay mı bayan mı olduğunu söyleseniz, benim için çok önemli.
**
Terminalde yolcuyu uçağa götüren otobüsü gören Trabzon yolcusu, ‘Ben uçak parası verdim, otobüsle gitmem.’
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?